Amerika Türklerin F-35 makalesini konuşuyor: 'Uçağın sırlarını satacaklar' diyen Yahudi aparatı FETÖ'cü Sinan Ciddi alenen rezil oldu
Giriş:19.07.2025 18:14 Son Güncelleme:20.07.2025 05:52
Amerikan savunma yayını Breaking Defense, Yahudi aparatlarıyla Türkler arasındaki mücadelenin yeni adresi oldu. FETÖ'cü Sinan Ciddi'nin 2 Temmuz'da "S-400 olsa da olmasa da onlara F-35 vermeyin" diyerek kaleme aldığı yazıya Türk savunma uzmanları Barın Kayaoğlu ile Özgür Ekşi aynı platformdan cevap verdi.
Yahudi lobisinin bilinen medya aparatlarından FETÖ destekçisi Sinan Ciddi alenen rezil oldu. 2 Temmuz'da Bradley Bowman ile birlikte kaleme aldığı Türkofobik makaleyi Amerikan savunma yayını Breaking Defense'te yayınlatan Ciddi, Türk dış polika ve savunma analistleri Barın Kayaoğlu ile Özgür Ekşi'nin yazdığı analizle birlikte zor duruma düştü.
FETÖ yanlısı Ciddi, geçtiğimiz günlerde Amerikan yönetimine çağrıda bulunarak "S-400 olsun ya da olmasın; Türkiye'ye F-35 vermeyin" demiş, bu uçakların Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi halinde F-35'lere ilişkin sırların Moskova, Pekin, Tahran ya da Pyongyang ile paylaşılacağını ileri sürmüştü.
Uçuk fantazileriyle bir süre alay konusu olan Ciddi ayrıca, "F-35 teslimatı Amerikalılar, NATO müttefiklerimiz, Japonya, Güney Kore, İsrail ve F-35'i kullanan diğer müttefikleri riske atacaktır. Bu da daha fazla pilot kaybına ve hatta başarısız görevlere yol açabilir" şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Bu iddialara cevap olarak bir yazı kaleme alan ve makaleyi yine Breaking Defense sitesinde yayınlatan Barın Kayaoğlu ile Özgür Ekşi ise ortaya koydukları somut verilerle Yahudi lobisinin Türkiye'ye karşı kullanmakta olduğu tüm kara propaganda malzemelerini çürüttü.
Türkiye için üretilmiş F-35A
TÜRKİYE F-35 SIRLARINI İFŞA MI EDİYOR?
"F-35'leri Türkiye'ye satmak ABD ve NATO için neden akıllıca bir iş?" başlığıyla yayınlanan yazıda şu ifadeler yer alıyor:
"Türkiye, ABD yapımı silah sistemlerinin hiçbirinin sırrını üçüncü taraflarla paylaşmamıştır ve F-35 uçağı ile de bunu yapması için hiçbir sebep yoktur.
Türkiye'nin F-35 sırlarını Rusya, İran, Çin veya Kuzey Kore'ye devredeceği fikri, anlaşmaya karşı çıkanlar tarafından dile getirilse de gerçekçi değil. Türkiye hem Rusya hem İran ile ticaret yapıyor olsa da aynı zamanda onların jeopolitik rakibi konumunda. Türkiye, Kasım 2015'te ABD yapımı AIM füzeleriyle Rus uçağını düşüren tek NATO müttefiki olmaya devam ediyor.
Başka bir örnek ise Ukrayna... Türk yapımı Bayraktar TB2 insansız hava araçları orada takdire şayan bir performans sergiledi ve cesur Ukraynalıların 2022'deki Rusya'nın ikinci işgalinin kritik ilk aşamalarında Rus saldırısını püskürtmelerine yardımcı oldu.
Benzer şekilde Türkiye, 2014-2015 yıllarında Obama yönetiminin takip ettiği yolu, bitmek bilmeyen 'ölümcül-ölümcül olmayan yardım' tartışmasını hiç takip etmedi; bunun yerine Kremlin'den 'hibrit' bir savaşla karşı karşıya kalan zor durumdaki Ukraynalıları desteklemek için hızla harekete geçti.
Türkiye gelecekteki rakiplerine karşı kullanabileceği bir silahın sırlarını neden satsın ki? F-16 Fighting Falcon, Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynler, E-7 AWACS uçakları veya Amerika tarafından tedarik edilen herhangi bir platformla asla böyle bir şey yapmadı.
Aynı durum Çin için de geçerli: Kamuoyu yoklamaları Türklerin Pekin'e, Batı ve Moskova'ya olduğu kadar büyük bir şüpheyle baktığını ortaya koyuyor. Pekin'in Doğu Türkistan'daki Türk ve Müslüman bir topluluk olan Uygurlara karşı aşırılıkları sık sık haberlerde yer alıyor.
Pyongyang'a gelince... Ankara'nın Seul ile yakın bağları (buna çeşitli savunma projelerinde ortaklıklar da dahil) F-35'lerin sırlarını Münzevî Krallık ile paylaşacağı iddiasını gülünç bir hale sokuyor.
Türkiye'nin Rusya, İran ve Çin ile diplomatik ve ticari bağları olduğu ve bu nedenle F-35'lere sahip olmaması gerektiği iddia ediliyorsa, bu durum uçakların neredeyse tüm ABD müttefiklerine satışını engelleyecektir.
ABD ile Çin arasında devam eden askerî, siyasî ve ticarî gerginliklere rağmen ikili ticaret hacmi 2024 yılında 580 milyar dolara ulaşmıştır. F-35 kullanan İtalya, Hollanda ve Birleşik Krallık gibi diğer NATO müttefiklerinin de Çin Halk Cumhuriyeti ile yakın ticarî bağları bulunuyor.
Bu arada Donald Trump, şubat ayında Washington'u ziyaret eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi'ye F-35 satmayı teklif etti. Hindistan'ın Rusya ve İran ile de yakın diplomatik bağları var, ancak en az 5 adet S-400 bataryasının gururlu sahibi olan Yeni Delhi'nin Moskova ve Tahran'a özel bir F-35 gösterimi düzenleyebileceği iddia edilmiyor.
Türkiye S-400 hava savunma sistemini Rusya'dan 2019 yılında teslim aldı.
TÜRKİYE S-400'LERİ NEDEN ALDI?
Türkiye 2002 yılında F-35 projesinde Seviye III ortağı oldu ve 2010'ların sonlarına doğru yaklaşık 10 Türk firması uçaklar için yaklaşık 900 kritik parça üretir hale gelmişti. Türkiye 2017 yılında Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alma niyetini açıkladığında ve Rusya 2 yıl sonra teslimatı gerçekleştirdiğinde, ABD Kongresi Trump yönetimini Ankara'yı CAATSA yaptırımlarına tâbî tutmaya ve F-35 programından çıkarmaya zorladı.
Türkiye'nin gelişmiş bir hava savunma sistemi edinmesi kimseyi şaşırtmamalı. Birincisi, Körfez Savaşı'ndan (1990-1991) bu yana Türkiye, ABD'den Patriot veya Avrupa'dan SAMP/T olmak üzere yüksek irtifalı, uzun menzilli hava savunma sistemleri satın alma niyetini dile getirmişti. Ancak müttefiklerinden pek avantajlı teklifler alamadı.
Tam tersine, 2015'teki Suriye iç savaşının en kritik aşamalarından birinde, ABD, Almanya ve Hollanda gibi NATO müttefikleri, Patriot bataryalarını Türkiye'nin güneyinden çekmiş ve bu durum Ankara'nın savunmasızlık hissini artırmıştı.
Aynı dönemde Çin, Türkiye'ye HQ-9 (diğer adıyla FD-2000) savaş uçağını teklif ederek ortak üretim ve diğer endüstriyel dengelemeler vaat etti ancak bu anlaşma hiçbir zaman gerçekleşmedi. Ardından Türkiye Temmuz 2016'da F-16'ların kritik noktaları bombaladığı kanlı bir darbe girişimi yaşadı. Patriot bataryalarını hızlı bir şekilde temin edemeyen Ankara, ihtiyaçlarını karşılamak için Moskova'ya yöneldi.
Rusya, dengeleme ve ortak üretim teklifinde bulunmasa da Türk savunma bütçesine büyük bir yük getirmeyen cazip kredi koşulları sağladı. Türkiye, S-400'lerin birkaç bataryasını satın almayı planlasa da 2020'de Suriye'de ve 2022'de Ukrayna'da yaşananlar, alınan tek bataryanın da yalnızca atıl durumda ve depoda beklemesine yol açtı.
Ukrayna'daki son olaylar ise Ankara'nın haklılığını kanıtladı: Batı'nın savunma sanayii altyapısının sınırlı olduğu göz önüne alındığında, diğer müttefik ülkelerde füze ve yedek parça üretimi için en azından bir miktar endüstriyel dengeleme yapmak akıllıca bir fikir. Neyse ki, NATO üyeleri geçen ay Lahey'de düzenlenen zirvede savunma bütçelerini artırmaya karar verdiler. Türkiye'nin yenilikçi askerî-endüstriyel kompleksi müttefiklerin Moskova ve Pekin'e yetişmek için üretim açıklarını kapatmalarına yardımcı olabilir.
FETÖ'cü Sinan Ciddi, Bradley Bowman ile birlikte Yahudi lobisi için çalışıyor.
F-35 SIRLARI MI? ONLAR ZATEN ELE GEÇİRİLDİ
S-400'ün F-35 sırlarını ele geçirmek için kullanılabileceği iddiasına gelince; Bowman ve Ciddi için kötü bir haberimiz var: Bu zaten yaşandı ve bundan ötürü ABD, İsrail ve bazı NATO müttefikleri suçlanabilir.
Kaliningrad bölgesindeki Rus S-400'leri, İtalya'nın F-35B'lerinin Baltık Denizi üzerinde aylarca süren devriye uçuşlarını gözlemleme fırsatı buldu. Bu arada İsrail, Rusya'nın Suriye'de S-400'lerin olduğu 2010'lu yıllarda ve 2020'lerin başlarında Suriye semalarında F-35I Adir'lerini kullandı.
Barış zamanı operasyonları sırasında F-35'in gerçek radar kesit alanının tehlikeye atmadan gerçek gizlilik yeteneklerinin açığa çıkmasını önlemek için uçağa 'Luneburg lensleri' entegre edilmiştir. Türkiye'nin F-35'lerinde de benzer yöntemleri kullanmaması için hiçbir neden yok.
Bowman-Ciddi yazısında yer alan bir diğer husus da Türkiye'nin müttefiklerinin S-400'lerini Ukrayna'ya teslim etme çağrılarına direnmesiydi. Bu, Türkiye'nin egemenliğine bir hakaret olmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşmayı ihlal etmesi anlamına gelecek ve Ankara'yı Moskova'nın hedef tahtasına oturtarak Türkiye'nin Ukrayna'da ABD ile birlikte ateşkes sağlama çabalarını zorlaştıracaktır.
Zaten Türkiye, NATO müttefiklerine, S-400'ü kullanmak isterse bunu NATO'nun hava savunma sistemine dahil olmadan 'bağımsız' olarak yapacağına söz verdi.
İlgili tüm taraflar için iyi haber şu ki, Türkiye'nin hızla büyüyen savunma sanayii, şu anda S-400 ikilemini çözüyor. Ankara, 2030'ların başında tamamen faaliyete geçmesi beklenen çok katmanlı, entegre hava ve füze savunma sistemi Çelik Kubbe'nin geliştirilmesine ve inşasına öncelik verdi.
Ankara, yerli HİSAR ve SİPER orta ve uzun menzilli, yüksek irtifa hava ve füze savunma bataryalarından onlarcasına sahip olduğunda Türk S-400'ü muhtemelen müzelik olacak.
Türkiye'nin F-35 programına dahil edilmesi, NATO'nun stratejik çıkarlarına hizmet etmektedir. İttifakın coğrafî ve askerî açıdan en kritik üyelerinden biri olan güçlü ve uyumlu bir Türk Hava Kuvvetleri, bölgesel istikrarı artırmaktadır. Türkiye, onlarca yıldır müttefiklerinden çeşitli ambargo ve yaptırımlara maruz kalmasına rağmen, NATO'nun kararlı bir üyesi olmaya devam etmiştir.
F-35 programındaki her ortak, Türk şirketlerinin zamanında, bütçe dahilinde ve hassasiyetle teslimat yaptığını bilir. Türkiye'nin Müşterek Savaş Uçağı programına yeniden entegre edilmesi, genel maliyetleri düşürecek, kaliteyi artıracak ve diğer sistemler için kaynak yaratacaktır. Şüphesiz bu, ABD ve NATO için iyi bir iş.
TRHABER
YORUMLAR