SDG/YPG kaşınıyor! Tom Barrack'ın çelişkisi bölgede gerilimi yükseltti
ABD'li Barrack'ın birbiriyle çelişen açıklamaları, İsrail'in YPG'ye "Şam'da rol' vaadinde bulunduğu iddiaları ve örgütün Şam'ı açıktan tehdit eden söylemleri bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Son olarak CENTCOM'un Hol Kampı ziyareti, Finlandiya'nın YPG ile teması ve sahadaki temaslar bu oyunun uluslararası boyutta olduğunu gözler önüne serdi. Ancak perde arkasındaki asıl hedef, Türkiye'nin başlattığı "Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge" hamlesini baltalamak. Ankara ise bu senaryoyu görüyor...
SDG/YPG kaşınıyor! Tom Barrack’ın çelişkisi bölgede gerilimi yükseltti
Giriş Tarihi: 05.09.2025 07:37 Son Güncelleme Tarihi: 05.09.2025 08:00
SDG/YPG kaşınıyor! İsrail "Suriye" sözü mü verdi? Tom Barrack’ın çelişkisi | YPG’den bölücü tehditler ve kirli temaslar
ABD’li Barrack'ın birbiriyle çelişen açıklamaları, İsrail'in YPG’ye "Şam'da rol” vaadinde bulunduğu iddiaları ve örgütün Şam'ı açıktan tehdit eden söylemleri bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Son olarak CENTCOM’un Hol Kampı ziyareti, Finlandiya’nın YPG ile teması ve sahadaki temaslar bu oyunun uluslararası boyutta olduğunu gözler önüne serdi. Ancak perde arkasındaki asıl hedef, Türkiye’nin başlattığı "Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge" hamlesini baltalamak. Ankara ise bu senaryoyu görüyor... Başkan Erdoğan’ın "Kılıç kınından çıkarsa kelama yer kalmaz" çıkışı, Bahçeli’nin "Askeri müdahale kaçınılmaz" uyarısı ve MSB’nin "İzin vermeyeceğiz" vurgusu, Türkiye’nin gerekirse yeni bir harekatla bu kirli oyunu bozacağına dair en net işareler oldu. İşte bölgede yaşanan son gelişmeler ve Türkiye'nin uyarısı...
ABD’li Barrack'ın birbiriyle çelişen açıklamaları, İsrail'in YPG’ye "Şam'da rol” vaadinde bulunduğu iddiaları ve örgütün Şam'ı açıktan tehdit eden söylemleri bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Son olarak CENTCOM’un Hol Kampı ziyareti, Finlandiya’nın YPG ile teması ve sahadaki temaslar bu oyunun uluslararası boyutta olduğunu gözler önüne serdi. Ancak perde arkasındaki asıl hedef, Türkiye’nin başlattığı "Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge" hamlesini baltalamak. Ankara ise bu senaryoyu görüyor...
Başkan Erdoğan’ın "Kılıç kınından çıkarsa kelama yer kalmaz" çıkışı, Bahçeli’nin "Askeri müdahale kaçınılmaz" uyarısı ve MSB’nin "İzin vermeyeceğiz" vurgusu, Türkiye’nin gerekirse yeni bir harekatla bu kirli oyunu bozacağına dair en net işareler oldu. İşte bölgede yaşanan son gelişmeler ve Türkiye'nin uyarısı...
Türkiye, hem içeride hem de sınır ötesinde terörü bitirme hedefiyle kararlı adımlar atarken, Suriye cephesinde yeni gelişmeler yaşanıyor.
Türkiye, hem içeride hem de sınır ötesinde terörü bitirme hedefiyle kararlı adımlar atarken, Suriye cephesinde yeni gelişmeler yaşanıyor.
YPG KAŞINIYOR
PKK'nın silah bırakmasıyla birlikte TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu "Terörsüz Türkiye" vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürürken, örgütün Suriye kolu YPG/SDG mutabakat yükümlülüklerini yerine getirmiyor.
Terör örgütü YPG/SDG elebaşı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında 10 Mart'ta imzalanan anlaşmaya rağmen, elindeki petrol ve enerji sahalarını Şam'a devretmeyen YPG, çeşitli manevralarla entegre olmaktan da kaçınıyor.
İSRAİL'İN ROLÜ ABD'NİN ÇELİŞKİSİ
YPG/SDG'yi destekleyen en önemli aktörlerden biri İsrail. Bölgedeki Dürzileri kışkırtan ve zaman zaman Şam'ı hedef alan İsrail, YPG üzerinden Esad sonrası Suriye'nin istikrar yolunu tıkamaya çalışıyor.
YPG’den bölücü tehditler ve kirli temaslar
ABD'nin de tavrı çelişkilerle dolu. Daha önce "YPG, PKK'dır. Onlara devlet borçlu değiliz" diyen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bir ay içinde söylemini değiştirdi.
Barrack, "Suriye'de federasyon değil ama onun biraz altında bir yapı düşünülmeli" diyerek adeta yarı özerklik önerdi. Oysa kısa süre önce "Suriye'de federalizm işe yaramaz" demişti.
Dahası, Barrack "dün" "YPG, PKK'dır" derken "bugün" "YPG artık PKK ile ilişkili deği" ifadesini kullandı.
Barrack son olarak ise YPG/SDG'nin terör örgütü DEAŞ ile mücadele eden bir yapı olduğunu savunarak, "PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. ABD de PKK'yı yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir. Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var: SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK'ya dayanıyordu ama bugün durum farklı." dedi.
ABD İSRAİL'DEN GAZ ALAN YPG TEHDİT SAVURUYOR
Bu çelişkili açıklamaların ardından YPG'den "bölücü" tehditler yükseldi. PYD'nin elebaşlarından Salih Müslim, "Yeni hükümet bunu reddederse bağımsızlık talep etmek zorunda kalacağız" diyerek Şam'ı tehdit etti.
YPG sözcüsü Siyamend Ali ise Başkan Erdoğan'ın "Yönünü Şam'a ve Ankara'ya dönen kazanır. Kılıç kınından çıkarsa; kaleme ve kelama yer kalmaz." sözlerini hedef göstererek, "Bize karşı olası saldırılar tüm Suriye için kötü olur. Bize bir vurana biz 2 kat vururuz. Bu konuda çok netiz." ifadelerini kullandı.
CENTCOM VE FİNLANDİYA'DAN TEMASLAR
Aynı süreçte dikkat çeken ziyaretler de yaşandı. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, YPG'nin kontrolündeki Hol Kampı'nı ziyaret etti.
Finlandiya'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Meskanen ise YPG/SDG yöneticilerinden Bedran Çiya ve sözde Lübnan temsilcisi Abdülselam Ahmed ile bir araya geldi. Meskanen görüşmeyi "faydalı" olarak nitelendirdi.
İSRAİL SÖZ MÜ VERDİ?
Yaşanan gelişmelerin arkasında İsrail'in YPG'ye vaatlerde bulunduğu iddia ediliyor.
A Haber'de konuşan Doç. Dr. Kemal Olçar, "İsrail, YPG/SDG'ye doğrudan Şam'ı işaret ediyor olabilir" diyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"ABD DEAŞ ile mücadele kapsamında kurduğu uluslararası koalisyon neredeyse çekirdek hale geldi. Yani bitti gibi bir şey. Kalanlar Fransa, İngiltere ve Amerika 3 grup kaldı. Ağırlık Amerika'da ABD DEAŞ'la mücadele kapsamında sözde SDG dediği bir yapıyı kullandı. Fakat şuan geldiğimiz aşamada Suriye'de tablo değişti. 8 Aralık bu bir devrimdir. Şara hükümeti Esad'ın ayrılmasından sonra resmi hükümet haline gelmiştir. İkinci olay ise sayın Devlet Bahçeli'nin çıkışını yaptığı sayın Cumhurbaşkanının siyasi irade koyduğu terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge kavramıdır. Bu ikinci kavram buradaki aparatı yani SDG/YPG'yi boşa çıkarmış oldu.
"İSRAİL BU YAPIYI FIRSAT OLARAK GÖRÜYOR"
Şimdi ABD DEAŞ ile mücadele konusunda SDG'yi kullanamaz durumda ihtiyaç yok fakat İsrail hazır bu yapıyı fırsata çevirip kendi politikalarını uygulamak için kullanmak ister. Onun için de ABD'yi hala kullanıyor. O yüzden Ademi merkeziyetçilik yani federasyon kurulsun demek istiyor. Parça parça olsun ben de tek tek yöneteyim istiyor. Hatta bana göre sadece küçük bir lokasyon Rakka ve Haseke Kamışlı Aynel Arap'tan bir toprak istemiyor. Şam'ın kendisini istiyor doğrudan. Şara'nın yerine Salih Müslim mi olur Mazlum Abdi mi olur… Bunlardan birine öyle bir söz verilmiş ki sözde Kürt entelijansiyası sözde oradaki SDG adı altındaki YPG yapısıyla beraber tüm toprakları yönetin sözü verildi o yüzden SDG ya da YPG inanılmaz heyecanlı şu anda. İsrail'in aparatı olmak üzere.
Sayın cumhurbaşkanımız da bunu ifade ettiler. Başka mekanizmaların aparatları sakın olmayın yüzünüzü Ankara ve Şam'a dönün dediler bu çok önemli. Dönmezlerse ne olacak önce konuşuruz arkasından Şara hükümeti ile beraber burada harekat icra ederiz."
TÜRKİYE UYARDI: HAREKAT!
Ancak Türkiye, Suriye'de kurulan kirli oyunu görüyor ve uyarlar birinci ağızdan yapıldı.
BAŞKAN ERDOĞAN: KILIÇ ÇIKARSA KELAMA YER KALMAZ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Ağustos'ta Malazgirt Zaferi'nin 954. yıl dönümü kutlamalarında yaptığı kritik uyarıyı yeniden hatırlattı. "Suriye'de Kürtlerin de güvenliğinin teminatı Türkiye'dir. Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak" diyen Başkan Erdoğan, YPG'yi de "Kılıç kınından çıkarsa kaleme-kelama yer kalmaz. Kıblesini şaşıranlar kaybedecektir" diyerek uyarmıştı.
SİYONİSTE TERÖRİSTE AYAR: FATURASINI ÖDERLER
Erdoğan 2 Eylülde Çin dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken benzer bir uyarı daha yaparak, "Bedelini öderler" dedi.
Başkan Erdoğan kendisine yöneltilen, "Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak, kıblesini şaşırıp kendilerine yeni patronlar arayanlar kaybedecek" sözleriniz İsrail'de büyük tedirginlik yarattı. Sizi ve Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yaptılar. İsrail Türkiye'de devam eden Milli dayanışma ve kardeşlik sürecini Suriye'de YPG üzerinden atacağı adımlarla sabote etmeye mi çalışıyor? YPG'nin mutabakata rağmen Suriye ordusuna katılmasını engelleyen İsrail mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Komşumuz Suriye'de kalıcı refah ve huzurun sağlanmasını istiyor, birlik ve beraberliğini önemsiyoruz. Yakın geçmişte yaşananlar göstermiştir ki; Suriye'deki huzursuzluk, en fazla bize yansıyor. Bunu görmemiz lazım. Suriye topraklarında karışıklık çıkartmak isteyenlere, ne biz göz yumarız, ne de Şam yönetimi buna rıza gösterir. Biz, Suriye'nin bütün renkleriyle bir ve bütün olmasını ve öyle kalmasını isteriz. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve yönetimi bizim gibi düşünüyor. Fakat böylesine uzun bir savaş yaşamış bütün coğrafyalarda olduğu gibi, Suriye'de de kaos çıkarmak isteyenler çok ama çok fazla. Bunların kim oldukları malumdur. Onun için biz Suriye'yi yalnız bırakmayacağız. Devamlı onların yanında duracağız. Suriye'nin yeniden ayağa kalkmasını inşallah kimse engelleyemeyecek. Kaosa yatırım yapan savaş baronları bu sefer kaybedecek. Arap, Kürt, Türkmen, Nusayri, Sünni, Hıristiyan fark etmeksizin tüm kesimleri ile Suriye halkı kazanacak. Şunu da çok net ifade etmek isterim; Her kim bu süreci baltalamaya çalışırsa bunun faturasını öder. Kürtler nerede yaşarsa yaşasın bizim kardeşimizdir. Kimse bizi birbirimizden ayıramaz. Kimse bizim ebedi kardeşliğimize pusu kuramaz. Kararlıyız, azimliyiz. Nasıl ki et kemikten ayrılmaz, aynen bizim bu kardeşliğimiz de birbirinden ayrılmaz. Basiret, feraset ve sağduyu ile hareket edilirse, her sorun çözülür. Ama hüsnü niyet olmazsa, en basit konular bile kördüğüm haline gelir. Biz huzur ve sükûnet ortamının güçlenmesinden yanayız, bunun için de çalışmaya devam edeceğiz."
BAHÇELİ: ASKERİ MÜDAHALE KAÇINILMAZ OLUR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "SDG/YPG'nin Suriye yönetimi ile imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam'ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir" dedi.
Bahçeli şunları söyledi:
"Görünen odur ki SDG/YPG İsrail'in yörüngesindedir. Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriye'de kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini günbegün kazmaktadır. Soykırımcı İsrail Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kast etmektedir. Bu durum sadece Suriye için değil Türkiye'yi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir. Suriye için teklifi yapılan 'Federasyonun bir tık altı' beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir. SDG/YPG'nin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrail'in oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir. SDG/YPG'nin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam'ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir. Sözün yapamadığını yeri gelirse nice kahramanlık sahneleri başaracaktır. Kürt kardeşlerim oynanan oyunun bilincindedir. Suriye'de yaşayan Türkmenler, Kürtler, Araplar ve diğer unsurlar kardeşimizdir ve kurulan tuzaklar elbirliğiyle kırılıp atılacaktır."
SON UYARI MSB'DEN: İZİN VERMEYECEĞİZ
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları haftalık bilgilendirme toplantısında Suriye'deki son duruma ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
SDG terör örgütünün Suriye'nin birlik bütünlüğüne ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu vurgulanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"SDG terör örgütünün silahsızlanma ve Suriye devletine entegrasyon taahhütlerini yerine getirmemesi Suriye'nin birlik ve bütünlüğü ile ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerimiz nettir. SDG terör örgütünün süreci sabote eden tavırlarına izin vermeyeceğimiz ve Suriye'nin yeni yönetimiyle iş birliği içinde terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimiz defalarca belirtilmiştir. SDG terör örgütü, Suriye ordusuna entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir. Türkiye bu sürecin takipçisi olmaya devam edecek ve gerektiğinde hem kendi güvenliği hem de Suriye'nin istikrarına katkı sağlamak için Suriye'ye her türlü desteği verecektir."
YPG KAŞINIYORPKK'nın silah bırakmasıyla birlikte TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu "Terörsüz Türkiye" vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürürken, örgütün Suriye kolu YPG/SDG mutabakat yükümlülüklerini yerine getirmiyor.
Terör örgütü YPG/SDG elebaşı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında 10 Mart'ta imzalanan anlaşmaya rağmen, elindeki petrol ve enerji sahalarını Şam'a devretmeyen YPG, çeşitli manevralarla entegre olmaktan da kaçınıyor.
İSRAİL'İN ROLÜ ABD'NİN ÇELİŞKİSİYPG/SDG'yi destekleyen en önemli aktörlerden biri İsrail. Bölgedeki Dürzileri kışkırtan ve zaman zaman Şam'ı hedef alan İsrail, YPG üzerinden Esad sonrası Suriye'nin istikrar yolunu tıkamaya çalışıyor.
ABD'nin de tavrı çelişkilerle dolu. Daha önce "YPG, PKK'dır. Onlara devlet borçlu değiliz" diyen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bir ay içinde söylemini değiştirdi.
Barrack, "Suriye'de federasyon değil ama onun biraz altında bir yapı düşünülmeli" diyerek adeta yarı özerklik önerdi. Oysa kısa süre önce "Suriye'de federalizm işe yaramaz" demişti.
Dahası, Barrack "dün" "YPG, PKK'dır" derken "bugün" "YPG artık PKK ile ilişkili deği" ifadesini kullandı.
Barrack son olarak ise YPG/SDG'nin terör örgütü DEAŞ ile mücadele eden bir yapı olduğunu savunarak, "PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. ABD de PKK'yı yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir. Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var: SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK'ya dayanıyordu ama bugün durum farklı." dedi.