ABD ile Rusya arasındaki nükleer anlaşma resmen bitti.
1987 yılında askeri dengeleri korumak için ABD ile Rusya arasında yapılan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) dün itibariyle tarafların çekilme kararıyla tarih oldu. ABD ve Rusya birbirini suçlarken 32 yıl önceki anlaşmaya Sovyetler adına imza atan SSCB lideri Mihail Gorbaçov, 'Tehlikeli silahlanma yarışının başlamasına yol açacaktır' diye uyardı.
Anlaşmanın mimarı Gorbaçov uyardı: Silahlanma yarışı başlıyor
Giriş Tarihi: 3.8.2019 07:48 Güncelleme Tarihi: 3.8.2019 09:49
ABD ile Rusya arasındaki nükleer anlaşma resmen bitti
İki ülke, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan resmen çekildiklerini duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) bugün resmen çekildiğini açıkladı.
Bakanlık yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin 8 Aralık 1987'de imzalanan INF için Rusya'nın sürekli anlaşmayı ithal ettiği gerekçesiyle 6 ay önce çekileceğini duyurduğu hatırlatıldı.
"RUSYA, ANLAŞMAYA RİAYET ETMEDİ"ABD'nin anlaşmanın 15. maddesi uyarınca çekilmesinin, "Rusya'nın uygun olmayan SSC-8 veya 9M729 adlı yerden fırlatma orta menzilli füze sistemini yok ederek anlaşmaya tam şekilde riayet etmekte başarısız olmasından" kaynaklandığı iddia edilen açıklamada, anlaşmanın sona ermesinden Rusya'nın sorumlu olduğu ileri sürüldü.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"2000'li yılların ortasından bu yana Rusya, uyumsuz füzesini geliştirdi, üretti, test etti ve birden çok müfrezesini sahaya konuşlandırdı. ABD, endişelerini Rusya'ya ilk olarak 2013'te aktardı. Rusya, akabinde, sistematik olarak ABD'nin kendisini anlaşmaya itaate yönelik çabalarını 6 yıl boyunca reddetti. ABD, NATO üyelerinin tam desteğiyle, Rusya'nın anlaşmayı esastan ihlal ettiğine karar verdi ve anlaşmanın yükümlülüklerini askıya aldı. Son altı ayda ABD, Rusya'ya riayetsizliğini düzeltmek için son bir fırsat tanıdı. Rusya, önceki yıllarda olduğu gibi, anlaşma yükümlülüklerine uymak yerine füzelerini elinde tutmayı tercih etti."
Rusya Dışişleri Bakanlığı, bugün INF'nin resmen sona erdiğini duyurmuştu.
ABD, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile imzaladığı, menzili 500 ila 5 bin 500 kilometre olan ve nükleer başlık takılabilen füzelerin yasaklanmasını öngören INF'den, tek taraflı çekileceğini açıklamıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, daha önce, Rusya'nın INF'den çekilmesini öngören yasa tasarısını imzalamıştı.
ABD Başkanı Ronald Reagan ve Sovyet Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, iki ülke arasında silah kontrolünü sağlayan anlaşmayı 8 Aralık 1987 tarihinde imzaladı.
RUSYA: ABD, BÜYÜK BİR HATA YAPTIRusya Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmekle büyük hata yaptığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin INF'den çekilmesi eleştirildi.
Açıklamada, "ABD, INF konusunda kasıtlı olarak aşılmaz bir kriz yaratarak, anlaşmanın kısıtlamalarından kurtulmak istedi. ABD, INF'den çekilmekle büyük hata yaptı." ifadeleri yer aldı.
ABD'nin uluslararası anlaşmaları bozmaya yönelik siyaset yürüttüğü belirtilen açıklamada,"ABD'nin hareketleri, silah kontrol sisteminin sökülmesine yol açıyor."değerlendirilmesine yer verildi.
Rusya'nın, ABD ile uluslararası güvenlik konusunda diyaloğa açık olduğuna işaret edilen açıklamada, "ABD'yi anlaşmanın yasakladığı füzeleri konuşlandırmaktan vazgeçmeye ve küresel istikrarın sağlanması için adımlar atmaya çağırıyoruz." ifadesi kullanıldı.
ABD: YENİ FÜZELER ÜRETECEĞİZABD Savunma Bakanı Mark Esper, Pentagon Sözcülüğü kanalı ile yaptığı yazılı açıklamada, “Artık çekildik. Savunma Bakanlığı yerden fırlatılan konvansiyonel füzelerin üretimine tam güç verecektir.” dedi.
"ANLAŞMAYI BİZ DEĞİL, RUSYA İHLAL ETTİ"Açıklamada anlaşmanın bozulmasından Rusya’nın sorunlu olduğu iddialarını tekrarlayan Esper, NATO’nun da duruşunun kesin ve açık olduğunu belirterek, “Rusya anlaşmayı ihlal etti. ABD etmedi.” dedi.
Açıklamada ayrıca, “Müttefiklerimizle Ulusal Güvenlik Stratejisi oluşturmak için yakın çalışma içerisindeyiz” denildi.
1987 yılında askeri dengeleri korumak için ABD ile Rusya arasında yapılan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) dün itibariyle tarafların çekilme kararıyla tarih oldu. ABD ve Rusya birbirini suçlarken 32 yıl önceki anlaşmaya Sovyetler adına imza atan SSCB lideri Mihail Gorbaçov, “Tehlikeli silahlanma yarışının başlamasına yol açacaktır” diye uyardı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Şubat 2019 tarihinde tek taraflı çekileceklerini ilan ettiği Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) dün itibariyle sona ermiş oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 3 Temmuz'da INF'yi askıya alan kararnameyi imzalayarak ABD'ye karşılık vermişti. Soğuk Savaş sonrasında ABD-Rusya arasındaki nükleer dengeyi korumak için yapılan anlaşma tarih olurken bugün itibariyle yeni silahlanma yarışı için düğmeye basılmış oldu. Üstelik silah yarışında şimdi ABD ve Rusya'nın yanı sıra Çin, İsrail, İran, Hindistan ve Kuzey Kore de var.
KARŞILIKLI SUÇLAMALAR
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şubat ayında Rusya'ya INF için altı ay süre verdiklerini işaret ederek "Rusya bunu reddetti, yani anlaşma bugün sona eriyor. ABD, başkalarının ihlal ettiği bir anlaşmada kalmayacak. Bunun sorumlusu tamamıyla Rusya'dır" ifadelerini kullandı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise ABD'nin oturduğu dalı kestiğini öne sürerek "ABD'nin inisiyatifiyle INF son bulmuştur" dedi.
NATO: YANIT VERECEĞİZ
NATO'dan yapılan açıklamada, "Anlaşmanın son bulmasının tüm sorumluluğu Rusya'dadır. NATO, Rusya'nın 9M729 füzelerinin oluşturduğu risk karşısında ölçülü ve sorumlu bir şekilde yanıt verecektir. Dengeli, koordineli ve savunmaya yönelik tedbirler paketi üzerinde anlaşmaya vardık" ifadesi yer aldı. 1987 tarihli INF anlaşması, 500 ile 5.500 km menzilli füzelerin üretilmesi ve kullanılmasını yasaklıyordu. NATO, Rusya'nın geliştirdiği 9M729 füzesinin menzilinin 1.500 km'ye ulaştığını, dolayısıyla anlaşmayı ihlal ettiğini savunuyordu. Rusya ise füzenin menzilinin 480 km olduğunu iddia ediyor.
'ÇİN DE MASADA OLMALI'
ABD ve NATO, bu füzeyi gerekçe gösterirken Batılı askeri uzmanlar daha derin anlaşmazlıkların da olduğunu belirtiyor. Buna göre Rusya'nın çok kutuplu dünya stratejisine uygun olarak bir dizi üçüncü ülkeye yasadışı yoldan füze ve nükleer silah teknolojisi vermesi en önemli gerekçelerden biri olarak öne çıkıyor. Buna örnek olarak Kuzey Kore ve İran'ın 10 yıl gibi kısa sürede orta ve hatta uzun menzilli balistik füzelere geliştirmesi gösteriliyor. ABD, dünyada yeni bir INF anlaşması yapılacak ise masada sadece ABD ile Rusya'nın değil 5 bin kilometre menzile sahip füzeleri bulunan ülkelerin de bulunmasını talep ediyor. Masada görmek istediği ilk ülke ise Çin Halk Cumhuriyeti. ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, yeni bir anlaşma yapılacaksa mutlaka Çin'in de buna dahil olması gerektiğini söyledi. "Kesinlikle bir noktada Çin'i de dahil etmek istiyoruz. Bu harika olurdu" dedi.
BİLGİ NOTU
INF özellikle Avrupa'da nükleer silah konuşlandırılmasını engelleyerek yaşlı kıtada barış ve dengelerin korunması açısından kritik bir rol oynadı. ABD, INF'in 32 yıl önceki şartlara göre şekillendiği, dolayısıyla günümüz koşullarına yönelik yenilenmesi gerektiği görüşünde. Ancak yeni bir anlaşmaya yönelik henüz ciddi bir girişim söz konusu değil.
ANLAŞMANIN MİMARI GORBAÇOV UYARDI
Rusya ile ABD arasında INF anlaşmasının yapıldığı 1987 yılında ABD Başkanı Ronald Reagan ile altına imzasını atan dönemin Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov da sahneye çıkarak, "INF anlaşmasının sona ermesi stratejik dengeleri altüst edeceği gibi dünyada yeni, nereye varacağını tahmin bile edemediğimiz tehlikeli silahlanma yarışının başlamasına yol açacaktır. 87 yılından farklı olarak şimdi sadece Avrupa'nın güvenliği değil tüm dünyanın güvenliği masada. Olumsuz ekonomik yönleri ise sıralamak bile yersiz" dedi.
INF özellikle Avrupa'da nükleer silah konuşlandırılmasını engelleyerek yaşlı kıtada barış ve dengelerin korunması açısından kritik bir rol oynadı. ABD, INF'in 32 yıl önceki şartlara göre şekillendiği, dolayısıyla günümüz koşullarına yönelik yenilenmesi gerektiği görüşünde. Ancak yeni bir anlaşmaya yönelik henüz ciddi bir girişim söz konusu değil.