Dünyanın gözü İslam Zirvesi'nde! Gündem Gazze... Başkan Erdoğan dünyaya seslendi: İsrail tazminat ödemeli

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi"nde açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan; "Hastanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı, sivillerin katledildiği, tarihte eşi benzeri görülmemiş barbarlıkla karşı karşıyayız" dedi. Erdoğan ayrıca, "Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.

Riyad'da "Gazze" zirvesi! Başkan Erdoğan'dan İsrail'e tepki: Tazminat ödemeli... | GARANTÖRLÜK İÇİN HAZIRIZ

Giriş Tarihi: 11.11.2023 09:41 Güncelleme Tarihi: 11.11.2023 15:24

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.

Dünyanın gözü İslam Zirvesi'nde! Gündem Gazze... Başkan Erdoğan dünyaya seslendi: İsrail tazminat ödemeli

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'in Gazze saldırılarına tepki: Eşi benzeri görülmemiş barbarlık

Erdoğan, Filistin topraklarında yaşananları tarif etmeye artık kelimelerin yetersiz kaldığını söyledi. Batı'nın sessizliğinin utanç verici olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu cinnet halinin savunulabilir tarafı yok. Zulüm karşısında susanlar, akan kana ortaktır" dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında önemli mesajlar verdi. Başkan Erdoğan İsrail'in yol açtığı zarar tazmin etmek zorunda olduğunu belirtirken "Gazze'ye yardım için fon kurulmalı" ifadelerini kullandı. Filistin halkıyla dayanışmayı perçinleyeceklerini söyleyen Başkan Erdoğan garantörlük için Türkiye'nin hazır olduğunu vurguladı. İşte detaylar...

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.

İşgalci İsrail abluka altındaki Gazze'de soykırım suçu işliyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail sabrımızı zorluyor" çıkışı yaparken kritik bir zirve Riyad'da gerçekleştiriliyor. Erdoğan, İsrail'in Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele almak üzere tertiplenen 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ne katılıyor...

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ne katılmak üzere Suudi Arabistan'ın başkenti Riyat!a hareket etti.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.

"GAZZE İLE DAYANIŞMAYI PERÇİNLEYECEĞİZ"

Toplantımızın Filistinli kardeşlerimizle birlikte tüm İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bugünkü zirvemizde İslam alemi olarak Filistin halkı ile dayanışmamızı çok net biçimde göstermiş oluyoruz. Verdiğimiz bu dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz.

"BARBARLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'a yaşananları tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının, ambulansların bombalandığı güvenli denilen bölgelere göç eden sivillerin katledildiği tarihte eşi benzeri görülmemiş bir barbarlıkla karşı karşıyayız.

36 GÜNDÜR SÜREGİDEN VAHŞET

Hastane koridorlarında masum bedenleri sıra sıra dizilen çocuklar, sevip koklayamadıkları evlatlarına sarılarak can veren analar, enkaz yığınına dönen binalarda elleriyle aile fertlerini arayan babalar hasılı doğrudan sivilleri hedef alan saldırılarda yitip giden hayatlar tam 36 gündür süregiden vahşetin birer şahididir. İsrail yönetimi bir çoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, Filistinli masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamaslı direnişçiler ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir. İsrailli güçlerin ve işgalci yerleşimcilerin saldırılarından Batı Şeria'daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor.

İSRAİL'E ATEŞKES ÇAĞRISI DAHİL YAPAMIYORLAR

Birleşmiş Milletler'e göre Gazze ve Ramallah'ta katledilen 12 bine yakın Filistinlinin yüzde 73'ü kadın ve çocuklar. Bu cinnet halinin savunulabilir veya maruz gösterilebilir hiç bir tarafı yoktur. İnsan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin'de süregiden katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç vericidir. Gazze'de 12 bine yakın insan ölmüş, Gazze'nin neredeyse tamamı yıkılmış ama bu ülkeler İsrail'e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor, yapamıyor.

"BU SADECE ACİZLİKTİR"

Yaklaşık 20 bin kişinin öldüğü şarl epto olayında dünyanın devlet ve hükümet başkanları Paris'te yürüyüş yaparken 12 bini aşkın şu anda Gazze'de insanlar ölüyor ama onların hiç birinin kılı kıpırdamıyor. Bu sadece acizlik değil, aynı zamanda korkaklıktır, vicdansızlıktır. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadan akan kana ortaktır. Amerika ve Batılı ülkeler güya savunuculuğunu yaptıkları değerleri İsrail yönetiminin ihtiraslarına kurban etmişlerdir.

DÜNYA BU ÇIĞLIĞA KULAK VERMELİ

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 121 evet oyuyla kabul edilen karar ise İsrail ve destekçilerinin ne kadar yalnız olduklarını göstermiştir. Dünyanın dört bir köşesinde İsrail'in katliamlarına karşı yükselen sesleri insanlık açısından ümitvâr buluyoruz. İsrail destekçisi yönetimlerin bu çığlığa kulak vermesini bekliyoruz. İslam dünyası bu sefer diğer krizlerden farklı olarak daha birlik ve beraberlik içinde bir duruş sergilemiştir.

"İSTANBUL'DA DÜZENLENECEK TOPLANTIYA DAİR HAZIRLIKLARIMIZ DEVAM EDİYOR"

Bizim gibi çatışmaların durması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için gayret gösteren diğer ülkeleri de burada özellikle tebrik ediyorum. Mısırlı kardeşlerimizle işbirliği içinde Gazze'ye ulaştırılmak üzere 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini El Ariş Havalimanı'na sevk ettik. Dün toplam 666 ton insani yardım malzemesi taşıyan sivil gemimiz yola çıktı inşallah bugün El Ariş Limanı'na varmış olacak. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların tedavileri ile ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. 15 Kasım tarihinde eşimin himayesinde devlet ve hükümet başkanlarının eşlerinin katılımı ile İstanbul'da düzenlenecek toplantıya dair hazırlıklarımız devam ediyor.

"İNSANİ YARDIMLAR KESİNTİSİZ VE SÜREKLİ OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR"

Gelinen aşamada birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasıdır. Acil olan bir kaç saatlik fasıla değil kalıcı ateşkestir. Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail saldırılarına 4 saat ara verme kararının alaycı ve zalimce olduğunu ifade ediyor. Biz de söz konusu karara aynı şekilde yaklaşıyoruz. Ayrıca insani yardımlar kesintisiz ve sürekli olarak gerçekleştirilmelidir. Hastaneler başta olmak üzere acil ihtiyaç içindeki yerlere akaryakıt ulaştırılması hayati önemdedir. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü yardım tırlarının ulaştırılmadığı Gazze'nin kuzeyini cehenneme benzetmektedir.

"NÜKLEER BOMBA VARSA..."

Tüm teşkilat üyesi ülkeler Mısırlı kardeşlerimize gereken desteği vererek Refah Sınır Kapısı'nın sürekli açık tutulmasını sağlamalıdır. İsrail'in işlediği savaş ve insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için de gayret göstermeliyiz. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından bunlar incelenmeli, sorumlular hakkında gerekli işlemler başlatılmalıdır. Aynı şekilde İsrailli bakanlar tarafından varlığı ikrar edilen nükleer silahlar meselesi araştırılmalı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Sadece bölgemizin değil tüm insanlığın bekasını tehdit etme potansiyeline sahip böyle bir konunun geçiştirilmesine izin verilmemelidir.

İSRAİL TAZMİNAT ÖDEMELİ

Bir diğer kritik mesele tazminat konusudur. İsrail'i her seferinde daha pervasızlaştıran faktör katlettiği topraklarını işgal ettiği, yaktığı, yıktığı, zulmettiği insanlara zararı tazmin etmemesidir. Batının şımarık çocuğu gibi davranan İsrail yönetimi yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir. Bu gerçekleşene kadar İslam dünyası olarak Filistinli kardeşlerimizi elbette sahipsiz ve çaresiz bırakamayız. Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak Gazze'nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vermekten imtina etmeyeceğimizin bilinmesini isterim.

Bu krizi Filistin meselesine kalıcı çözümün vasatı haline getirmemiz önem arz ediyor. Filistin meselesi görmezden gelindikçe bölgede normalleşme çabaları akim kalmaya mahkumdur. Soruna kalıcı çözümün yolu ise temel sebepleri ortadan kaldırmaktan geçiyor. Bu da ancak 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti'nin kurulması ile mümkündür.

"GARANTÖRLÜK DAHİL GEREKLİ GAYRETİ GÖSTERMEYE HAZIRIZ"

Gündeme getirdiğimiz uluslararası barış konferansının bunun için en uygun zemini sağlayacağı kanaatindeyiz. Filistinli kardeşlerimizin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu da görülüyor. Bu kapsamda tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gerekli gayreti göstermeye hazırız. Kalıcı barış sadece Filistinlilerin değil İsrail halkı dahil olmak üzere tüm bölgenin huzur ve esenliğini temin edecektir.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ne katılmak üzere Suudi Arabistan'ın başkenti Riyat!a hareket etti.

Başkan Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı ve Ankara Valisi Vasip Şahin uğurladı.

Başkan Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da Riyad'a gitti.

BAŞKAN RİYAD'DA
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılmak üzere özel uçak "TRK" ile Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geldi.

Erdoğan'ı, Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Riyad Emiri Prens Faisal bin Bandar Al Saud ve Türkiye'nin Riyad Büyükelçisi Fatih Ulusoy ile ilgililer karşıladı.

AİLE FOTOĞRAFI
Erdoğan ve diğer liderler zirve alanında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman tarafından karşılandı. Liderler, karşılama törenin ardından zirve öncesinde aile fotoğrafı çektirdi.

Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, solunda ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yer aldı.


İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da katıldığı zirvede İsrail'in, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele alınacak.

SİSİ İLE TOKALAŞTI


Başkan Erdoğan Zirve önce Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile tokalaştı.

BAŞKAN ERDOĞAN SALONA GİRİŞ YAPTI
Başkan Erdoğan zirvenin yapılacağı salona geldi.

BAŞKAN ERDOĞAN: İSRAİL TAZMİNAT ÖDEMELİ
"Bismillahirahmanirrahim" diyerek sözlerine başlayan Başkan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Toplantımızın Filistinli kardeşlerimizle birlikte tüm İslam dünyası için hayırlı olmasını diliyorum. Bugünkü zirvemizde İslam alemi olarak Filistin halkı ile dayanışmamızı çok net biçimde göstermiş oluyoruz. Verdiğimiz bu dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'a yaşananları tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının, ambulansların bombalandığı güvenli denilen bölgelere göç eden sivillerin katledildiği tarihte eşi benzeri görülmemiş bir barbarlıkla karşı karşıyayız.

 

Hastane koridorlarında masum bedenleri sıra sıra dizilen çocuklar, sevip koklayamadıkları evlatlarına sarılarak can veren analar, enkaz yığınına dönen binalarda elleriyle aile fertlerini arayan babalar hasılı doğrudan sivilleri hedef alan saldırılarda yitip giden hayatlar tam 36 gündür süregiden vahşetin birer şahididir. İsrail yönetimi bir çoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, Filistinli masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamaslı direnişçiler ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir.

"BATILI ÜLKELERİN SESSİZLİĞİ UTANÇ VERİCİ"
İsrailli güçlerin ve işgalci yerleşimcilerin saldırılarından Batı Şeria'daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor. Birleşmiş Milletler'e göre Gazze ve Ramallah'ta katledilen 12 bine yakın Filistinlinin yüzde 73'ü kadın ve çocuklar. Bu cinnet halinin savunulabilir veya maruz gösterilebilir hiç bir tarafı yoktur. İnsan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin'de süregiden katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç vericidir. Gazze'de 12 bine yakın insan ölmüş, Gazze'nin neredeyse tamamı yıkılmış ama bu ülkeler İsrail'e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor, yapamıyor.

Gazze'de insanlar ölüyor ama onların hiç birinin kılı kıpırdamıyor. Bu sadece acizlik değil, aynı zamanda korkaklıktır, vicdansızlıktır. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır. Amerika ve Batılı ülkeler güya savunuculuğunu yaptıkları değerleri İsrail yönetiminin ihtiraslarına kurban etmişlerdir.

10 uçak dolusu insani yardım malzemesini sevk ettik. Dün sivil gemimiz yola çıktı. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların tedavisiyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI
Saldırılara 4 saat ara verme kararı alaycı bir yaklaşım. Birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardım malzemelerinin ulaştırılmasıdır.

İnsani yardımlar kesintisiz gerçekleştirilmeli. Tüm teşkilat üyesi ülkeler Mısırlı kardeşlerimize gereken desteği vererek Refah Sınır Kapısı'nın sürekli açık tutulmasını sağlamalıdır.

Batının şımarık çocuğu gibi davranan İsrail yönetimi zararı tazmin etmek durumundadır.

Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz. Soruna kalıcı çözümün yolu ancak 1967 sınırşarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasıyla mümkündür. Filistinli kardeşlerimizin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalara da ihtiyaç görünüyor.

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Hep söylediğim gibi Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Filistin'de şehit edilen kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Zirve toplantımızın tüm insanlar için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum."

MAHMUD ABBAS: FİLİSTİN EN BÜYÜK VAHŞETE MARUZ KALIYOR
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Vahşi İsrail insani aklı yitirmiş durumda." dedi. "Biz topraklarımızda direnişe devam edeceğiz" diyen Abbas, "Filistin'in özgürlüğünün korunmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

ABBAS'TAN BAE'YE TEPKİ
Abbas BAE'yi hedef alarak, "Her öldürülen çocuğun kanında Birleşmiş Arap Emirliği'nin de eli var. Gün gelecek onları bundan dolayı hesaba çekeceğiz ve cezalandıracağız." dedi.

SELMAN: ABLUKA KALDIRILMALI
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, "Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların derhal durdurulması ve ablukanın kaldırılması yönündeki talebimizi yineliyoruz." dedi.

ÜRDÜN KRALI 2. ABDULLAH
Ürdün Kralı 2. Abdullah, "İsrail'in Gazze'ye su ve gıda girişini engellemesi savaş suçudur." ifadelerini kullandı.

ŞEYH TEMİM
Katar Emiri Şeyh Temim, "Sağlık tesislerinin hedef alınmasını ve bunun kanıtlanmamış iddialarla meşrulaştırılmasını en güçlü şekilde kınıyoruz." dedi.

GAZZE ZİRVESİ
Erdoğan, İsrail'in Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele almak üzere tertiplenen 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ne katıldı.

Zirvede, İslam aleminin temsilcilerinin, yaşanan gelişmeler karşısında atılacak somut adımlar hakkında fikir teatisinde bulunması öngörülüyor.

Zirve oturumuna hitap edecek olan Başkan Erdoğan'ın, toplantı marjında, katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirmesi de bekleniyor.

İSRAİL SABRIMIZI ZORLUYOR
Başkan Erdoğan dün yaptığı açıklamalarla katil İsrail'i uyarmıştı. İsrail'in Gazze'ye yönelik vahşi saldırılarının, verdikleri mücadelenin önemini ve bir an önce başarıya ulaşmasının ne kadar elzem olduğunu tekrar ispatladığını ifade eden Erdoğan, "Bütün dünyanın gözü önünde bir felaket, bir facia, bir insanlık suçu yaşanıyor." dedi.

Filistin halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklarını zorla gasbedenlerin bunun üzerinde, geçmişi 75 yılı ancak bulan ve meşruiyetini bizzat kendi faşistlikleriyle tartışmalı hale getirdiği bir devlet inşa etmeye çalıştığına vurgu yapan Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti.

"Bununla da yetinmiyor, ülkemiz topraklarını da içeren vadedilmiş topraklar hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar. Sahip oldukları teknolojik üstünlüğe ve uyguladıkları ahlaksız zorbalığa rağmen daha Filistin'in masum çocuklarıyla, kadınlarıyla ve yaşlılarıyla baş edemeyenlerin bu ham hayalden uyanacakları günler yakındır. Henüz doğmamış bebeklerden masum çocuklara, mazlum kadınlara ve erkeklere kadar on binlerce insanın yitip giden canlarının hesabı elbette sorulacak. Neredeyse bir asırdır, hastalıklı bir fanatizm uğruna milyonlarca insanın maruz kaldığı zulmün hesabı elbette sorulacak. Bu zalimlerin her biri ve onlara verdikleri destekle aynı suça ortak olanlar önce insanlık vicdanında, ardından tarih önünde mutlaka yargılanacaktır."

İSLAM DÜNYASINA ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU: SESİMİZİ NE ZAMAN YÜKSELTECEĞİZ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan'da düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Müslüman dünyasının Gazze'de yaşananlara karşı yeterince ses çıkarmamasını eleştirmiş ve çağrıda bulunmuştu. Erdoğan, "Müslümanlar olarak sesimizi bugün çıkarmayacaksak, yükseltmeyeceksek sesimizi ne zaman yükselteceğiz?" ifadelerini kullanmıştı.

2017 YILINDA İSTANBUL'DA TOPLANMIŞTI
Öte yandan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi ABD Başkanı Donald Trump'ın 2017 yılında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını açıklamasının ardından dönem başkanı Türkiye'nin ev sahipliğinde olağanüstü toplanmıştı.

 

"Kudüs kırmızı çizgimizdir"

İlk kıblemiz olan, Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Harem-i Şerif'in kutsiyeti ve tarihi statükosunun ihlali karşısında da müteyakkız olmalıyız. İsrail'in yaşananların fırsat bilerek Harem-i Şerif'e yönelik emrivakiler yapması kuvvetle muhtemeldir.

Türkiye dahil, bölgedeki birçok ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden 'vadedilmiş topraklar' hezeyanlarının dillendirilmesi bunun en açık ispatıdır. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.

Barış şehri olarak Kudüs'ün ve tüm Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir. Filistinli kardeşlerimizin de aralarındaki ayrılıkları geride bırakıp, birlik ve beraberlik içinde haklarını savunmalarını temenni ediyoruz.