Hülya Avşar'ın tacı neden alındı? İşte kurallara aykırı o fotoğraf ve dönemin Hülya Avşar skandalları....
Hülya Avşar gençliğinden günümüze magazin dünyasının en çok takip ettiği isimlerinden başında geliyor. Yıllar önce bir güzellik yarışmasına katılan Hülya Avşar'ın kazandığı tacını eşi yüzünden kaybettiği ortaya çıktı. 1982 yılında düzenlenen Kainat Güzellik Yarışması'nda birinci seçildi fakat evlendiği ortaya çıkınca tacı geri alındı. Hülya Avşar'ın 1983 yılında oynadığı Haram adlı film hayatının dönüş noktası oldu. İşte Hülya Avşar'ın merak edilen ilk eşi ve hayatı....
Hülya Avşar'ın tacı neden alındı? İşte kurallara aykırı o fotoğraf ve dönemin Hülya Avşar skandalları...
Giriş Tarihi: 27.12.2020 11:49 Güncelleme Tarihi: 27.12.2020 12:11
Hülya Avşar'ın tacı neden alındı? Hülya Avşar, 1982 yılında Türkiye Güzeli seçildiği gün girdi ülkemizin popüler kültür hafızasına... Aradan tam 37 yıl geçti. O gece kraliçe seçildi Avşar kızı... Eğer iki gün sonra daha önce evlenip boşandığı ortaya çıkıp da tacı elinden alınmasaydı belki de çoktan Türkiye'nin eski güzelleri arasında tarihin tozlu sayfalarında bir anı olarak kalacaktı. Hülya Avşar bu kadar zamandır oturduğu 'kraliçelik tahtından' hiç inmedi. Kimi zaman saltanatı sallansa da o hep kendini gündemde tutmayı bildi. Aşkları, skandalları, gafları... İşte magazin gündeminin gündemden düşmeyen ismi Hüya Avşar'ın tacının elinden alınmasına neden olan o fotoğraf...
BU GALERİYİ PAYLAŞHülya Avşar'ın tacı neden alındı? İşte Hülya Avşar'ın gençliğinde tacının elinden alınmasına neden olan o fotoğraf... 1983 yılında Türkiye Güzeli seçilen Hülya Avşar'ın tacı, yarışma kurallarına aykırı nedenlerden dolayı elinden alınmıştı. Neler yaşandı o dönem ve sonrasında bir hatırlayalım...
Onun Türkiye'nin en güzel kadını seçildiği yıl dünyaya gelenler bugün artık birer yetişkin. Hülya Avşar bu kadar zamandır oturduğu 'kraliçelik tahtından' hiç inmedi. Kimi zaman saltanatı sallansa da o hep kendini gündemde tutmayı bildi.
Biz de sinema oyunculuğundan tiyatroya, müzik dünyasından iş kadınlığına el atmadığı alan kalmayan Avşar'ın magazin dünyasında yazdığı 'tarihe' bir göz atmak istedik. Aşkları, skandalları, gaflarıyla Avşar'ın gösteri dünyasının son 37 yılına düştüğü notlar...
Hülya Avşar adını herkes ilk olarak 1982 yılında bir gazetenin düzenlediği güzellik yarışmasında duydu.
O gece kraliçe seçildi Avşar.. Eğer iki gün sonra daha önce evlenip boşandığı ortaya çıkıp da tacı elinden alınmasaydı belki de çoktan Türkiye'nin eski güzelleri arasında tarihin tozlu sayfalarında bir anı olarak kalacaktı.
Ama öyle olmadı.. Avşar yarışmanın en önemli kurallarından birini ihlal etmişti... Çok genç yaşta evlenip boşandığını gizlemişti. Kraliçeliği sadece iki gün sürdü... Sonra tacı elinden alındı.
Hülya Avşar ilk eşi yüzünden tacını kaybetmişti! İşte Hülya Avşar'ın tacının elinden alınmasına neden olan eşi
Hülya Avşar gençliğinden günümüze magazin dünyasının en çok takip ettiği isimlerinden başında geliyor. Yıllar önce bir güzellik yarışmasına katılan Hülya Avşar'ın kazandığı tacını eşi yüzünden kaybettiği ortaya çıktı. 1982 yılında düzenlenen Kainat Güzellik Yarışması'nda birinci seçildi fakat evlendiği ortaya çıkınca tacı geri alındı. Hülya Avşar'ın 1983 yılında oynadığı Haram adlı film hayatının dönüş noktası oldu. İşte Hülya Avşar'ın merak edilen ilk eşi ve hayatı...
Hülya Avşar yıllara meydan okuyan güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Avşar gerek yaşadığı aşklarıyla gerekse yer aldığı projeleriyle 37 yıldır adından sıkça söz ettirmeyi başarıyor.
DİĞER FOTOĞRAFLAR İÇİN İLERLEYİNİZ
Adını ilk olarak 1982 yılında düzenlenen güzellik yarışmasında duyuran Avşar, o gece güzellik kraliçesi seçilmişti. Ancak Avşar'ın evlenip boşandığı ortaya çıkınca tacı elinden alınmıştı. İşte Hülya Avşar'ın tacının elinden alınmasına neden olan ve diğer ünlülerin merak edilen eşleri...
İŞTE ÜNLÜLERİN ESKİ EŞLERİ VE SEVGİLİLERİ
Melek Baykal-Zafer Ergin
Seda Sayan-Sinan Engin
Muazzez Ersoy-İsmet Özhan
Hale Soygazi-Ahmet Özhan
Bülent Kayabaş-Nur Sürer
Deniz Seki-Turan Başaranoğlu
Perihan Savaş-İbrahim Tatlıses
YILMAZ GRUDA-AYŞEN GRUDA
NEBAHAT ÇEHRE-YILMAZ GÜNEY
YONCA EVCİMİK-HARUN ÖZAKINÇ
OZON ORHON-EBRU ŞALLI
PERRAN KUTMAN-HÜSEYİN KUTMAN
SUNA SELEN-MÜNİR ÖZKUL
OYA AYDOĞAN-HALUK ULUSOY
ŞENER ŞEN-ŞERMİN HÜRMERİÇ
ŞEBNEM DÖNMEZ-OLGUN ŞİMŞEK
YEŞİM SALKIM-HAKAN ERATİK
GÖKÇE ÖZYOL-GÖKÇE AYTAÇ
MEHMET ALİ ERBİL-NERGİ KUMBASAR
CEYDA SABAH-COŞKUN SABAH
MUHSİNE ŞEHNAZ KAMİLOĞLU-MEHMET ALİ ERBİL
ÖYKÜ GÜRMAN-YAVUZ BİNGÖL
NAZLI ÇELİK-SERDAR BİLGİLİ
SEDA GÜVEN-KEREMCEM
PAMELA-TOPRAK SERGEN
Hülya Avşar-Mehmet Tecirli
Hülya Avşar ilk eşi yüzünden tacını kaybetmişti! İşte Hülya Avşar'ın tacının elinden alınmasına neden olan eşi
Hülya Avşar gençliğinden günümüze magazin dünyasının en çok takip ettiği isimlerinden başında geliyor. Yıllar önce bir güzellik yarışmasına katılan Hülya Avşar'ın kazandığı tacını eşi yüzünden kaybettiği ortaya çıktı. 1982 yılında düzenlenen Kainat Güzellik Yarışması'nda birinci seçildi fakat evlendiği ortaya çıkınca tacı geri alındı. Hülya Avşar'ın 1983 yılında oynadığı Haram adlı film hayatının dönüş noktası oldu. İşte Hülya Avşar'ın merak edilen ilk eşi ve hayatı...
Hülya Avşar yıllara meydan okuyan güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Avşar gerek yaşadığı aşklarıyla gerekse yer aldığı projeleriyle 37 yıldır adından sıkça söz ettirmeyi başarıyor.
Düğününde çekilen bu kare ortaya çıktı. Bu olay Avşar'ın hayatında bir dönüm noktası oldu. Tek karelik bir düğün fotoğrafı etrafında da nice gürültü koptu. Fotoğrafta ablasının duvağının altında görünen küçük kızın da aslında kardeşi değil öz kızı olduğu bir şehir efsanesi haline geldi..Oysa o küçük, Avşar ailesinin üç kızının en küçüğü olan Helin Avşar'dı.
Avşar, tacı elinden alındıktan sonra dikkat çekip kariyer basamaklarını hızla tırmanırken dönemin gözde futbolcusu Tanju Çolak ile yolları kesişti..Birbirlerine aşık oldular.. Ama büyük bir sorun vardı: Tanju evliydi...
Dönemin en çok konuşulan yasak aşkı oldu bu.. İkili kameralardan saklanmadan aşklarını yaşadı. Herkesin gözü onların üstündeydi. Ama her yasak aşk gibi bunun da sonu geldi. Tanju Çolak eşine ve çocuğuna döndü... Avşar yıllar sonra konuyla ilgili yaptığı açıklamada: "Tanju'ya aşık oldum" deyip yaşadıklarından pişman olduğunu açıkladı.
Avşar, sinema ve müziğin ardından TV ekranlarında da şov programları yapmaya başladı. Elbette kameralar karşısında da renkli kişiliğini 'konuşturdu', gündem yarattı.
Ya da Ricky Martin'i konuk ettiği programda yaşananlar gibi. Avşar, programına konuk olan Martin'in kalçasına dokundu ve olay ertesi gün gazetelerin manşetlerinde yer aldı..Avşar bir kere daha gündemin ilk sırasına çıkmayı başarmıştı.
Hülya Avşar, Tanju Çolak'tan sonra da aşklarıyla konuşuldu. Bir dönem birlikte çok sayıda filmde rol aldığı İbrahim Tatlıses ile anıldı..İlk evliliğini kimsenin tanımadığı sıradan bir genç kızken yapan Avşar, ikinci evliliğini bu kez Türkiye dışında gerçekleştirdi. Kaya Çilingiroğlu ile Paris'teki Türkiye Büyükelçiliği binasında evlendi...
O dönemde çok yapılmayan bir şeydi bu ve Avşar yine çok uzun süre gündemden inmedi.. Ancak evlilik fazla da uzun ömürlü olmadı. Çilingiroğlu, Avşar'ı aldatınca tek celsede boşandılar. Bir süre sonra Avşar'ın hayatına işadamı Sadettin Saran girdi.
Önceleri ilişkilerini saklayan çift daha sonra kamuoyu önüne çıkmakta sakınca görmedi. Ancak beklendiği gibi evlilik gelmedi.. Çift yollarını ayırdı. Bu aşk ve ayrılık da uzun süre konuşuldu. Hatta daha önce basında fazla yer almayan Saran da bu şekilde daha ön plana çıkmış oldu.
Hülya Avşar çok sayıda sinema filminde rol aldı ve hepsinde unutulmaz anılar bıraktı. Tatlıses ile oynadığı Mavi Mavi filmindeki öpüşme sahnesi Türk sinemasının 'kült' sahnelerinden biri olarak hafızalarda yer etti.
Hülya Avşar çok sayıda sinema filminde rol aldı ve hepsinde unutulmaz anılar bıraktı. Tatlıses ile oynadığı Mavi Mavi filmindeki öpüşme sahnesi Türk sinemasının 'kült' sahnelerinden biri olarak hafızalarda yer etti.
Avşar döneminin pek çok oyuncusundan daha gözü kara olduğunu Berlin In Berlin filminde bir kez daha gözler önüne serdi.Genç yaşta eşini yitiren bir kadını canlandıran Avşar'ın filmdeki mastürbasyon sahnesi yıllar sonra bile zaman zaman gündeme geliyor.
Salkım Hanımın Taneleri ise Avşar'ın oyunculuğunu kanıtladığı filmlerden biri olarak tarihe geçti. Özellikle rolü gereği yaşlı bir görünümle kamera karşısına geçmesi. Çünkü Avşar o zamana kadar hep genç ve güzel kahramanları canlandırıyordu.
"Avşar ne yapsa olay oluyor" tezini doğrulayan bir başka durum da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yaşandı. Avşar'ın jüri başkanı olması bazılarından tepki gördü. Jüri üyelerinden bazıları görevden çekildi..Avşar hiçbir şeye aldırmayıp görevini yaptı..
Avşar, gece hayatının en renkli ünlülerinden biri. Magazin basınını tarafından da çok seviliyor. Çünkü onların deyişiyle "malzeme veriyor" Avşar.
Avşar'ın iyi bir yüzücü olduğunu bilmeyen yok artık. Aynı zamanda bir tenis tutkunu. Onun adına turnuva bile düzenleniyor. Avşar'ın tenis tutkusu onu 2000'lerin başında dönemin ünlü tenis yıldızı Monica Seles ile yaptığı maça kadar götürmüştü.
Avşar Cannes'ın ünlü kırmızı halısında da boy göstermişti yıllar önce. İlki 2001 yılındaydı. Daha sonra da 2013 yılında yine özel bir etkinliğin konuğu olarak birçok oyuncunun hayalini süsleyen o kırmızı halıya çıktı.
Bugün artık 50'li yaşlarında Avşar. Yani birçok meslektaşının emekli olup köşeye çekildiği yaşta. Gerçeği söylemek gerekirse dış görünüşü de değişti. Ama 37 yıldır hiç değişmeyen bir gerçek var: O hala magazin dünyasının gündeminde ilk sıralarda yer almayı sürdürüyor. Görünüşe göre de kendi isteğiyle "emekli" olana kadar da bu durum değişmeyecek.
Hülya Avşar Celal ve Emral Avşar çiftinin ilk çocuğu olarak, 10 Ekim 1963'te Balıkesir'de dünyaya geldi. Ankara Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldu.
1979 yılında Ziraat Mühendisi Mehmet Tecirli ile nikah masasına oturdu. Ancak küçük yaşta yapılan bu evlilik uzun sürmedi ve çift boşandı.
Babasının polis olması nedeniyle Türkiye'nin bir çok şehrinde yaşama fırsatı bulan Avşar, 1982 yılında ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı.
Aynı yıl gazetenin düzenlediği güzellik yarışmasına katıldı ve birincilik tacının sahibi oldu.Yarışmadan 2 gün sonra evlenip ayrıldığı ortaya çıktı ve bu sebeple tacı elinden alındı.Yaşanan bu olay Hülya Avşar'ın hayatında yeni bir dönüm noktasını da beraberinde getirdi.
Avşar, 1983 yılında başrollerini Fikret Hakan ve Salih Güney ile paylaştığı 'Haram' filmiyle sinemaya adım attı.
Başrollerini İbrahim Tatlıses ile paylaştığı ' Ayşem'(1984) 'Mavi Mavi'(1985), 'Hülya'(1988) ve isimli filmleri gişe rekorları kırdı. 1986 yapımı olan ve başrollerini Aytaç Arman'la paylaştığı 'Fatmagül'ün Suçu Ne' dönemin en çok konuşulan filmlerinden biri oldu."Alamancının Karısı" ve "Bir Kırık Bebek" filmleri ile 1989 yılında, Sinema Yazarları Derneği'nin düzenlediği yarışmada "en iyi kadın oyuncu" seçildi.
1980'lerin sonunda müzik hayatına adım atan Avşar, assolist olarak sahnelerde yerini aldı. Müzik eğitimi aldıktan sonra yurtiçi ve yurtdışı konserleri veren Avşar, 1988 yılında Her Şey Gönlünce Olsun isimli ilk albümünü çıkardı.
1990'da başrolü Yaman Okay ile paylaştığı "Benim Sinemalarım"daki rolüyle, 9. Uluslararası Tahran Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü aldı. 90'lı yılların başında, bir sene kadar Günaydın Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptıktan sonra, 1993 yılında, Sevginin Gücü isimli dizi ile televizyona geçiş yaptı.
1993 yapımı "Berlin in Berlin" filmdeki rolüyle Uluslararası Moskova Film Festivali'nde "en iyi kadın oyuncu" ödülünü alarak, yurt dışında düzenlenen bir festivalde ödül alan tek Türk kadın sinema sanatçısı oldu.
Bu filmiyle, Kültür Bakınlığı'ndan Sinema Başarı Ödülü, ve Sinema Yazarları Derneği'nden "en iyi 5. film" ödülünün de sahibi oldu.Aynı yıl yapımcılığını MedYapım'ın üstlendiği 'Hülya Avşar Show' ile izleyici karşısına çıktı.
1995'de Süper Yıldız, 1998'de Ah Bir Zengin Olsam, 2000'de de, Savunma dizisinde rol aldı. 1995 yılında Mehmet Aslantuğ ile, evlilik ve aşk ilişkilerinde mutlu olamayan bir kadının öyküsünün işlendiği, "Bir Kadının Anatomisi" adlı filmde oynayan Avşar, Tomris Giritlioğlu'nun yönettiği, 1999 yapımı Salkım Hanım'ın Taneleri filminde büyük beğeni topladı.
Avşar kızı, 1997 yılında iş adamı Kaya Çilingiroğlu ile Paris'te ikinci kez nikah masasına oturdu.
Çiftin bu evlilikten 1998 yılında Zehra ismini verdikleri bir kızları dünyaya geldi.
Hülya Gibi, Dost musun Düşman mı,Yarası Saklım, Hayat Böyle,Sevdim ve , Aşıklar Delidir adında albümlere imzasını atan Avşar, 2000 yılında, Kral TV tarafından düzenlenen 'Müzik Ödülleri Töreni'nde, en iyi kadın şarkıcı ödülünün sahibi oldu.
2002 yılında, Mazlum Kiper'in yönettiği, "Bugün Benim Doğum Günüm" adlı tek kişilik oyunla ilk tiyatro deneyimini yaşadı.
Avşar, Nisan 2003'te ilk kitabı "Mavi Yansıma"yı elektronik ortamda yayınladı.
Sansasyonlu bir evlilik yaşan Avşar, 2005 yılında ikinci eşinden de boşandı.
Ekranlardan bir süreliğine de olsa uzak kalmayı tercih eden Hülya Avşar, 2009 yılında 'Hülya Avşar Soruyor' ile yeniden izleyici karşısına çıktı.
Birbirinden ünlü konukları programında ağırlayan Avşar kızının bu projesi 2010 yılında son buldu.
Bir süre O Ses Türkiye yarışmasında jüri üyeliği yapan Avşar, Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan dizisinde de rol aldı.
PERİHAN SAVAŞ'IN FİLM GİBİ HİKAYESİ!
Perihan Savaş 14 Haziran 1955'te İstanbul Aksaray'da doğar. Aslında adı Şerife Perihan'dır. Şerife Perihan Şehzadebaşı İlkokulu'ndan sonra Ahmet Rasim Ortaokulu'na gider. Daha çocukken evde oynadığı oyunlar ve söylediği şarkılarla annesi Fahrünnisa Hanım'ın arkadaşı olan komşuları Suna Pekuysal'ın dikkatini çeker.
Suna Pekuysal ''Bu kızda kıvılcım var, sanatçı olacak galiba'' der. Perihan 7 yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü'ne girer. Perihan Savaş bir röportajında o günleri şöyle anlatır: ''Çocukken çok kilolu olduğumu hatırlıyorum. Hatta doktor anneme 'Ne yaptın bu çocuğa, ne yedirdin? Derhal zayıflamalı' demiş. Tiyatroya başlayınca zayıfladım...''
İNCE ÇORAP VE MAKYAJA ANNE YASAĞI
Perihan Savaş'ın ilk gençliği ise anne baskısı altında geçer. Perihan Savaş bir röportajında o dönemini şöyle anlatır: ''Annem çok kuralcı ve despottu. Sokağa çıkarmazdı. 14-15 yaşına gelmişim, bacaklarımda kıllar var, onları aldırtmaz. Bacak tüylerini aldırmak ayıptı ona göre. İnce çorap da giydirmezdi. Tüyler var ve soket çorap giyiyorsun düşün, tam bir facia...''
Annesi Perihan'a 18 yaşına kadar makyaj da yapamayacağını söyler. Bu baskılardan kurtulmak için Perihan 13 yaşında askeri okul öğrencisi Nedim Bey'le evlenir. Onu istemeye geldiklerinde ''Yaşasın makyaj da yapacağım'' diye sevinir.
Nedim Bey'in bu evlilikten beklentisi ise askeri okuldan çıkabilmektir. O dönem askeri okullarda evlenen öğrenci okuldan atılmaktadır. Perihan Savaş bir röportajında şöyle anlatır: ''Ben evlenince aile baskısı azalır sanıyordum. Ama baskı sürdü. Ayrıca eşim tiyatroyu bırakmam için de baskı yapmaya başladı. Onun üzerine ben de bitsin bu evlilik diye söylenmeye başladım...''
'BU EVLİLİK BİTMEZSE CANIMA KIYARIM'
Ve bu evlilik 6-7 ayda biter. Perihan boşanma kararını babasına ''Bu evlilik bitmezse canıma kıyarım'' diyerek kabul ettirir. Bu evliliği Perihan'ın babası aslında baştan beri hiç istememiştir ama amcalarının baskısıyla 'evet' demek zorunda kalmıştır.
Amcalarının evlenmesini bu kadar arzu etmesinin altında yatan sebep ise Perihan'ın küçük yaşta başladığı ve aile yapılarına uymadığını düşündükleri tiyatroyu bırakması içindir. Ama Perihan oyunculuğu çok sevmiştir ve bunu sürdürmekte de çok kararlıdır. 14 yaşında 'Efe Ali' adlı oyunla başladığı tiyatrodan 'Şehzade Sinbad Kaf Dağında' filmiyle sinemaya geçer. 16 yaşında da Altın Portakal ödülü alır.
TAM BİR AŞK KADINI
Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses'in yolları 1979'da bir film çekiminde kesişir. İbrahim Tatlıses'in ilk filmidir bu. Perihan Savaş, İbrahim Tatlıses'ten çok etkilenir. 6 yıllık beraberliğin son yılları çok fırtınalı geçer. Perihan hamiledir, kızları Melek Zübeyde doğunca evleri ayırırlar.
Perihan Savaş'ın İbrahim Tatlıses tarafından dövüldüğü haberleri 9 Ağustos 1984 tarihli gazetelerde yer bulur. Melek Zübeyde'yi Perihan'ın annesi Fahrünnisa Hanım büyütür. Bütün yükü üzerine alır. Daha sonra kötü anılar unutulur; Perihan Savaş ve İbrahim Tatlıses arasında bugüne kadar süren dostluğun temeli atılır. Perihan Sava''ın kırılan kalbini birkaç yıl sonra meslektaşı Yılmaz Zafer onarır.
YILMAZ ZAFER'İ 18 AY YAŞATABİLDİ
1 Haziran 1987'de Yılmaz Zafer'le evlenen Perihan'ın yüzü tekrar gülmeye başlamıştır. Bu mutlu evlilikten çocukları Savaş Zafer dünyaya gelir. Ama Yılmaz Zafer 1994'te bir kalp krizi geçirir. Henüz 38 yaşındadır. Hayata döner ama beyni de zarar görmüştür.
Perihan Savaş'ın ve doktorların gösterdiği büyük ihtimam Yılmaz Zafer'i 18 ay yaşatabilir.
Yılmaz Zafer 9 Kasım 1995'te hayatını kaybeder. Perihan Savaş hayata kızı Melek Zübeyde ve oğlu Savaş Zafer'le tutunur.
Perihan Savaş'ın kalbi 2011 yılında 32 yıl önce arkadaşı olan Derya Taşdelenler'le Facebook'ta karşılaşınca bir kez daha çarpar.
Üçüncü kez nikah masasına oturacakken; ayrılırlar.
Perihan Savaş bundan sonrası içinse bir röportajında şöyle der: ''Ben aşk kadınıyım, aşkı severim. Kalbimin çarpması, elimin titremesi, birisi için süslenmek güzel şeyler. Şu ana kadar böyle biri çıkmadı ama aşka kapımı kapatmadım...''
Perihan Savaş'ın Yılmaz Zafer il evliliğinden olan oğlu Savaş Zafer...