Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Batı'nın 'Savaş mağduru ayrımı' son derece utanç verici
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Rusya-Ukrayna savaşı hakkında açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşında batı ülkelerini de suçlayan Çelik, "Türkiye'nin arabuluculukta anahtar ülke olmasına destek verilmemesinin sonucu" dedi. Türkiye'nin AB üyeliği süreci hakkında da konuşan Sözcü Çelik, "AB'nin küresel güç, bölgesel güç olmak için Türkiye'yi ihtiyacı vardır" ifadelerine yer verdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin flaş açıklamalar!
Giriş Tarihi: 02.03.2022 13:22 Güncelleme Tarihi: 02.03.2022 14:16
Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Rusya-Ukrayna savaşı hakkında flaş açıklama
Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Batı'nın 'Savaş mağduru ayrımı' son derece utanç verici
.
RUSYA'nın Ukrayna'ya saldırıları 7. günde de devam ederken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten flaş açıklamalar geldi. Türkiye'nin diplomatik açıdan anahtar bir ülke olduğunu kaydeden AK Parti Sözcüsü ''Müthiş bir akıl tutulması yaşanıyor'' şeklinde konuştu. Çelik, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin objektif hükümleri savaş durumunda neyi içeriyorsa Türkiye'nin onu uygulayacağını ifade etti.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında 7. gününde devam eden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin konuştu.Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bazı milletvekilleriyle bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi'ndeki basına kapalı toplantı, 3 saat sürdü.
Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Rusya-Ukrayna savaşı hakkında açıklamalarda bulundu. Çelik, Avrupa'nın doğusundaki savaş ve Türkiye'nin AB üyeliği süreci hakkında AB'ye önemli bir çağrı yaptı.
İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından derlenenler;
"Her türlü işgal girişmini, meşru egemen devletin haklarının yok edilmesini karşı buluyoruz. Ukrayna'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğnün hedef alınmasının yanlış olduğunu söylüyoruz."
MÜTTEFİKLERİMİZ BÜYÜK BİR VİZYONSUZLUK ORTAYA KOYDU
Türkiye'nin ortaya koyduğu girişimlerin kıymetini bilmeyen, masadad olmasın politikaları devam ettirmeye çalışanlar var. Türkiye'nin durduğu nokta, Cumhurbaşkanımızın temasları Türkiye'nin anahtar bir ülke olduğunun altını çizmiştir. Müttefiklerimiz büyük bir vizyonsuzluk ortaya koydu. Türkiye'nin anahtar ülke olmasına destek vermemeleri görüldü. Şimdi Türkiye'nin kıymetli bir ülke olduğunu ifade ediyorlar.
HEM BATI HEM DOĞUYLA KONUŞABİLEN BİR ÜLKEYİZ
Müthiş bir akıl tutulması yaşanıyor. Türkiye'nin perspektife sahip olmuş hali iyi değerlendirlimeli. Hem batı hem doğuyla konuşabilen bir ülkeyiz. Bölgemizde böl-yönet değil hep beraber zengin olmak kazan-kazan formülüyle ilişkiler inşa etme deneyimi olan bir ülkeyiz.
ERDOĞAN'IN BARIŞ DİPLOMASİSİ
Bu saldırılar başladıktan sonra Cumhurbaşkanımız görüşmeler yaptı. Bütün taraflarla bu süreci devam ettiriyor. Önemli olan ateşkesin sağlanması. Bir egemen devlet parçası olan Kırım'ın tanınmasını istemek irrasyonel bir yaklaşım. Müzakere masasına oturulduğunda ortak zemin üzerinde çalışmanın faydası olacaktır. Şu anda Cumhurbaşkanımızın diplomatik girişimleri barış masasının sağlamlaştırılması yönündedir.
Şimdiye kadar Türkiye, prensip olarak BM yaptırımlarına katılmıştır. Türkiye kendi durumu açısından bunu değerlendirecektir. Psikolojik harekatlar ortaya çıkıyor.
Biz burada Avrupa'nın savaştan kaçan Ukraynalıları kabul etmesini takdirle karşılıyoruz. Ukraynalılara sahip çıkmasının altını çiziyoruz. Ama insan hakları bir bütündür. Bu kapılar açılırken, Yunanistan'ın Suriyelileri ölüme itme yaklaşımını da devam ediyor. Bir yandan takdir ettiğimiz tablo çıkarken, diğer taraftan ihlal eden yaklaşımlar utanç verici bir durumdur. Ukrayna'dan çıkışta bazı eziyetler söz konusu oldu. İnsan hakları pasta dilimi gibi bölünemez. Avrupa'daki ırkçılara, demokratların söyleyeceği söz kalmaz. Bu çifte standart görülüyor.
Bizim ülkemizde de dünyanın başka yerlerinde kadınlar üzerinden mukayese yaparak cinsiyetçi bir yaklaşım söz konusu oluyor. Bu nefret suçları, nefret dilinin ne kadar yaygınlaştığını, bunun olağan hale getirildiğini gösterilmeye çalışılıyor. Bu cinsiyetçi, ırkçı yaklaşımlara karşı insan olmanın şerefinin sesinin yükseltilmesi gereklidir.
Ukrayna'nın ülkesini korurken müzakere masasına imkan açmasını kıymetli buluyoruz. Bu müzakere masasına oyalama değil, çözüm üretecek mekanizma olarak değer vereceğine inanıyoruz.
UKRAYNA'DAN TAHLİYE ÇALIŞMALARI
Vatandaşlarımızın tahliyesine yönelik çalışmalar sürüyor. Tren kaldırılıyor. Vatandaşlarımızın güvenliği için yolların açılması, güvenliğin sağlanması gerekiyordu. Bunu istismar eden bir parti çıktı. Esas olan, tahliye sırasındaki vatandaşlarımızın güvenliğinin sağlanmasıdır. Burada bir savaş durumu vardır. Karayoluyla tahliye söz konusu olduğunda hem tren hem otobüsle taşınma gerçekleşiyor.
MONTRÖ SÖZLEŞMESİ NASIL UYGULANACAK?
Bütün dünyanın en çok tartıştığı konu Montrö Sözleşmesi'nin nasıl uygulanacağıdır. Türkiye bunu savaş olarak tanımladı. Birincisi Montrö'nün objektif hükümleri ne içeriyorsa uygulanacaktır. Türkiye'nin takdirine bağlı hükümler varsa, Türkiye hiçbir şekilde savaşı derinleştirecek bir tutum içine girmeyecektir.
AB'ye üyelik süreci: Ukrayna konusunda Avrupalıların yaptığı tanım Türkiye için geçerlidir. Türkiye 100 yıldır Avrupa demokrasisidir. AB'deki muhataplarımızın bunu yerli yerine oturtamadıklarını söyledik. Mülteciler konusunda yapılan anlaşmanın tek maddesi yoktu. Fasılların açılması, Gümrük Birliği gibi geniş bir ajandaya sahipti. Avrupa Birliği bir mahalle dayanışmasına döndü. Güney Kıbrıs bir yapı olarak sınır sorunu var ve AB'ye alınmaması lazım. Bunun gibi birçok hata önümüze geliyor. Türkiye konusunda yaptıkları hata ise; AB üyesi olan birçok ülkeden daha çok kritere sahiptir Türkiye. Türkiye'ye dönük olarak ekledikleri bazı maddeler oldu. Onların hepsini yerine getirebilecek potansiyeldedir Türkiye. Türkiye ile fasıl açmayı müzakere konusu yapıyorlar. O faslı açsalar, Türkiye'nin onun gereklerini yerine getirmesinden çekiniyorlar. Bugün hangi kriteri getirirlerse getirsinler Türkiye bunları yerine getirebilecek potansiyeldedir. AB'nin küresel güç, bölgesel güç olmak için Türkiye'yi ihtiyacı vardır. Genişleme sürecini kapattılar, arkasından Türkiye'yi dışlayan, müzakereleri ortadan kaldıran bir noktaya geldiler. Şimdi Türkiye olmazsa Avrupa'nın güvenliği nasıl sağlanacak?
TOPLANTIYA KATILAN İSİMLER
Toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yaklaşık 50 milletvekili ve bazı AK Parti Genel Başkan Yardımcıları katıldı.
Milletvekillerinin görüş ve önerilerini paylaşıldığı toplantıda yaşanan iç ve dış gelişmeler de değerlendirildi.
''Diplomaside anahtar ülkeyiz''
Cumhurbaşkanı tüm taraflarla görüşmelerini sürdürüyor. Türkiye prensip olarak BM'nin yaptırımlarına katılmıştır. Ukrayna'ya saldırı haksız ve hukuksuz. Müthiş bir akıl tutulması yaşanıyor. Haksız girişimlere sonuna kadar karşıyız. Türkiye diplomatik açıdan anahtar ülke. Krizler konusunda deneyimli bir ülkeyiz.
Ukrayna'daki Türklerin tahliyesi
Tahliye için güvenliğin sağlanması gerekiyordu. Vatandaşlarımızın Polonya ve Romanya'ya taşınması sürüyor.
''Montrö sözleşmesi uygulanacak''
Rusya tarafı bu işgalin bir savaş olmadığını ifade etmişti. Türkiye kurumları bunu bir savaş olarak tanımladılar. Montrö'nün objektif hükümleri savaş durumunda neyi içeriyorsa uygulanacaktır. Türkiye savaşı derinleştirecek yoğunlaştıracak bir tutum içerisine girmeyecektir. Vatandaşlarımızın güvenliği esastır. Üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Ukrayna'nın AB üyeliği talebi
Ukrayna'nın AB üyeliğine pozitif yaklaşmalarını tabii ki değerli buluyoruz. Türkiye her zaman güçlü bir Avrupa devleti olmuştur. Avrupa Birliği (AB) bir mahalle dayanışmasına dönüştü. AB'ye üyelik için kriterleri karşılamış bir ülkeyiz. Güney Kıbrıs'ın aslında AB'ye alınmaması lazımdı. Ama AB'ye aldılar.
''Türkiye AB'ye yük olacak bir ülke değil''
Türkiye AB'ye yük olacak bir ülke değildir, AB'nin gücünü gerçek yörüngesine oturtacak güçtür. Türkiye olmasa AB'nin güvenliği nasıl sağlanacak? Türkiye politikalarıyla AB'nin demokrasilerini kurtarmıştır. Çeşitli zamanlarda dini meselelerden bahsettiler, coğrafi konumumuzdan bahsettiler. Bunun bir bahane olduğunu görüyoruz.''
Türkiyesiz NATO olmaz. Türkiye NATO'nun sıradan bir üyesi değil, kilit ülkelerden bir tanesidir. Avrupa'nın gerçeklerle tanışması için kriz mi olmalı? Hala bazı NATO müttefiklerimiz Türkiye'ye karşı silah ambargosu uyguluyorlar.Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
Son dakika: Kabine toplantısı sona erdi! Başkan Erdoğan'dan açıklamalar
Giriş Tarihi: 28.02.2022 08:36 Güncelleme Tarihi: 28.02.2022 20:32
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Kabine Toplantısı sonrası flaş 'Montrö' mesajı: Krizin önüne geçmen için kullanacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, elektrik faturalarıyla ilgili milyonlarca kişinin merakla beklediği kararları açıkladı.
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Kabine Toplantısı sonrası flaş 'Montrö' mesajı: Krizin önüne geçmen için kullanacağız
Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Kabine Toplantısı'nın ardından kameraların karşısında geçti. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin önemli açıklamalarda yapan Başkan Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde barışı huzuru, esenliği isteyen bir ülke olduğunu belirterek, "Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmişti." dedi. Başkan Erdopan konuşmasında, 'Montrö' konusunda da net mesajlar verdi, "Montrö Sözleşmesi'ni krizin önüne geçmek için kullanacağız.Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Öte yandan Başkan Erdoğan, elektrik faturalarında KDV düzenlemesinin de müjdesini verdi, "Meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den 8'e düşürüldü." dedi.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısı Ankara'nın yakın takibinde. Rusya'nın saldırısı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Kabine toplantısının ana gündem maddesi oldu. Toplantıda Rusya'nın saldırısının sona erdirilmesi adına ara buluculuk dahil atılabilecek adımlar konuşuldu. Başkan Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Sözlerime milletimizin ve tüm İslam aleminin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç gecesini tebrik ederek başlamak istiyorum.
Dün Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın vefatının 11. yıldönümüydü. Bu vesile ile merhum Erbakan hocamızı, rahmet, sevgi, minnet ve hasretle yad ediyoruz.
28 ŞUBAT MESAJI
28 Şubat gününün bizim yakın tarihimizde bir başka anlamı, sembolü daha vardır. O da 28 Şubat darbesidir. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde 27 Mayıs 1960'la başlayan darbeler silsilesinin postmodern diye tabir edilen yeni bir yüzüyle tanışmıştır.
28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak tarihimize kazınmıştır. Darbe şakşakçıların desteği ile ortaya çıkan 28 Şubat vakası tüm benzer olaylar gibi zaman içinde milli irade tarafından elbette tasfiye edilmiştir.
Türkiye'yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş, hayat biçimi gibi fay hatlarına sıkıştıran müsebbipler yargıda hesabını vermiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını düşünenlerin hesap günü gelip çattığında sergiledikleri pespayelik ibreti alemdir.
'TSK ARTIK, GÜÇLÜ DURUŞU VE BAŞARILARI İLE GÜNDEM OLMAKTADIR'
Daha sonra 27 Nisan, 15 Temmuz darbe girişiminin de milli irade tarafından adeta cevaplandırılarak adeta boğulmuş olması ülkemizde bir devrin kapandığının işaretidir. TSK artık darbe, cunta, bildiriyle değil sınırlarımızı korumadaki, sınır ötesi harekatlarındaki güçlü duruşu, başarıları ve etkisiyle gündem olmaktadır.
Ülkemizin son 1 asrında milli mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük başarılar bu dönemde elde edilmiştir. Suriye'de, Libya'da, Karabağ ve işgal altındaki toprakları için mücadele eden Azerbaycan'ın yanında yer almamız ülkemizin ve TSK'nın tarihine altın harflerle geçen zaferlerdir."
Ordusu, devletinin ve milletinin emrinde olmayanların kendi içinde birlik, beraberliğini sağlayamayanların sonuçta hem istiklallerini hem geleceklerini kaybettikleri dönemde Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik olarak yükselen bir güç sıfatıyla dünyadaki yerini almıştır. Temennimiz darbe ve darbe girişimlerin siyasi ve sosyal ayağını teşkil eden kesimlerin aynı yerli, milli, sivil, vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır.
'DARBELERLE, ULUSLARARASI OPERASYONLARLA NETİCE ALMA DÖNEMİ KAPANDI'
15 Temmuz darbe girişimi gecesi, sonrasında yaşadıklarımız bu kesimlerin henüz demokratik olgunluğa ulaşamadıklarını ortaya koymuştur. İnsanlarımızın inancı ve değerleriyle mücadelesini aksi yöndeki tüm iddialar, beyan ve şovlarına rağmen bilinç altlarında hala sürdürenler var. Ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabileceklerine ilişkin birçok emareye sıkça rastlıyoruz.
28 Şubat'ın ardından Türk siyasetindeki revizyonun mesajını hala alamayanlar olduğunu anlıyoruz. Hakka, demokrasiye, adalete, özgürlüğe saygıyı bu medeniyete, bu topraklara, bu halkın bendesi olmayı öğrenemeyenlere milletimiz asla teslim etmemiştir, etmeyecektir.
Darbelerle, uluslararası operasyonlarla netice alma dönemi kapandığı için halkın rızası ile yönetime gelme dışında yol, yöntem usul kalmamıştır. Tek parti faşizmi, darbe ve cunta dönemleriyle alışkanlıklarıyla yola çıkıp da ham hayaller peşinde koşanların sonu hüsrandır.
Üzerinden çeyrek asır geçen 28 Şubat darbesinin muhasebesinin bize verdiği mesajlar bunlardır. Türkiye'nin son 20 yılında samimiyet ve kararlılıkla uyguladığımız eser ve hizmet siyasetimizin yüzlerce milyonluk dost ve kardeş hanemizle ülkemizi getirdiği yer istikametimizin doğruluğudur."
'DÜNYA DEĞİŞİM SÜRECİNDEN GEÇİYOR'
Dünya köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Asırlık geçmişe sahip küresel yönetim sistemi çökmektedir. Sistemin temelini oluşturan dünya savaşları hak arama değil paylaşım mücadeleleridir. Biz bu mücadele masada değil menüde yer alan milletlerden biriydik. Cumhuriyetimizi kurarak bu zor dönemde çok ağır bedeller ödedik.
2. Cihan Harbi sonrasında siyasal ve ekonomik işleyiş yaşanan sorunların en önemli sebebidir. Sancılı olan bu sistem soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyice dengesizleşmiştir. Dünya 5'ten büyüktür diyerek ifade ettiğimiz küresel yönetim sistemindeki çarpıklık yaşanan her hadiseyle kendini yeniden gösteriyor.
Suriye'de 11. yılına giren trajedi, Afganistan, Irak, Bosna, Ruanda, Arakam, Libya'da dökülen kanların, yaşanan acıların müsebbibi küresel yönetim ve güvenlik sistemidir. Kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin süslü kavramlar arkasına gizledikleri kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır.
UKRAYNA AÇIKLAMASI
Son olarak Ukrayna'da yaşanan gelişmeler bu gerçeği doğrulayan bir mahiyet arz etmektedir. Sorunun tarafı ve hatta sebebi olan ülkelerin BM Güvenlik Konseyi'nde hakemlik ve çözüm mevkiinde bulunmaları işleri içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
RUSYA VE UKRAYNA'YA DİYALOG ÇAĞRISI
Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı Irak, Suriye, Kafkaslar, Karadeniz, Akdeniz'den Balkanlara kadar her hadisede gösterdik. Karadeniz'in kuzeyindeki krizde de her ikisini dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya'ya aralarındaki sorunu diyalog yönünde çözmeleri çağrısında bulunduk.
Bu konuda arabuluculuk dair gösterdiğimiz samimiyetin şahidi Ukrayna ve Rusya liderleridir. Çok yönlü diplomatik girişimleri kesintisiz sürdürüyoruz. 24 Şubat'ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı gerçekten üzüntü duyuyoruz. NATO Liderler Zirvesi başta olmak üzere ülkemizin bu meseleye bakışını ifade etmeye devam ediyoruz.
TÜRK VATANDAŞLARININ TAHLİYESİ
Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza, diplomatik misyonlarımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazlarımızı yaptık. 22 Şubat'ta Ukrayna'nın doğusundaki vatandaşlarımıza bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunduk. THY Ukrayna'dan ayrılmak isteyen vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşlarına gereken imkanı sağladı.
Çatışmanın ertesi gününden itibaren otobüslerle tahliye işlemini başlattık. Çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya ve ardından ülkemize getirecek çalışmanın içindeyiz. Halen Ukrayna limanlarında bulunan Türk bayraklı gemilerimiz, TIR'larımızın durumlarını yakından takip ediyoruz. 5 bin vatandaşımız ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir."
Gelişmelere ve taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz. Montrö Sözleşmesi'nin ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Biz Ukrayna'nın egemenlik, siyasi bütünlük ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesinden yanayız. Rusya'nın saldırısını kabul edilemez görüyor ve Ukrayna halkının mücadelesini takdir ediyoruz.
ABD ve Avrupa'nın dirayetsiz tavrı ibretlik bir vaka olarak kayıtlarımıza aldık. Bunlar bizim sınırlarımız tehdit altında iken tecrübe ettiğimiz hususlardı. Tabii bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye BM, NATO ve AB başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz. Bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.
Siyasi ekonomik ve askeri ittifaklarımızdan vaz geçmiyoruz. İnsani hassasiyetlerimizi diğer mülahazaların üzerinde tutuyor, bölgemize gelen onca sığınmacıyı barındırmaya devam ediyoruz. Tüm mazlum coğrafyalarla ilişkilerimizi sıkı tutuyoruz. Hiç kimseyi, toplumu, devleti yüz üstü bırakmıyoruz.
Türkiye'nin dış politika vizyonunun anlamını ve etkisini görebilmek için bu ülkeye dışarıdan bakma ferasetine sahip olmak gerekir. Bölgesinin ve dünyanın yükselen gücü Türkiye'nin yolculuğuna en küçük katkısı olmayanlardan milli meselelerde serinkanlı yaklaşım bekliyoruz."
RUSYA VE UKRAYNA'YA ARA BULUCULUK TEKLİFİ
Ukrayna ve Rusya'ya aralarındaki sorunu diyalog yoluyla çözme çağrısında bulunuyoruz. Rusya ve Ukrayna'ya ara buluculuk teklifinde bulunduk.
MONTRÖ MESAJI
Gelişmelere ve taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz. Montrö Sözleşmesi'nin ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Biz Ukrayna'nın egemenlik, siyasi bütünlük ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesinden yanayız. Rusya'nın saldırısını kabul edilemez görüyor ve Ukrayna halkının mücadelesini takdir ediyoruz.
ABD ve Avrupa'nın dirayetsiz tavrı ibretlik bir vaka olarak kayıtlarımıza aldık. Bunlar bizim sınırlarımız tehdit altında iken tecrübe ettiğimiz hususlardı. Tabii bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye BM, NATO ve AB başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz. Bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.
Siyasi ekonomik ve askeri ittifaklarımızdan vaz geçmiyoruz. İnsani hassasiyetlerimizi diğer mülahazaların üzerinde tutuyor, bölgemize gelen onca sığınmacıyı barındırmaya devam ediyoruz. Tüm mazlum coğrafyalarla ilişkilerimizi sıkı tutuyoruz. Hiç kimseyi, toplumu, devleti yüz üstü bırakmıyoruz.
Türkiye'nin dış politika vizyonunun anlamını ve etkisini görebilmek için bu ülkeye dışarıdan bakma ferasetine sahip olmak gerekir. Bölgesinin ve dünyanın yükselen gücü Türkiye'nin yolculuğuna en küçük katkısı olmayanlardan milli meselelerde serinkanlı yaklaşım bekliyoruz.
Milletimizin ihtiyacı, ülkemizin istikametini 2053'lere çevirecek lider, yönetim ve programlardır. Karadeniz'in kuzeyindeki krizi de selametle atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye artık siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbari altyapısıyla kendi politikalarını üretip uygulayacak seviyeye gelmiş bir devlettir.
'KRİZLERİ FIRSATA DÖNÜŞTÜREBİLECEK ADIMLARI ATABİLECEK DURUMDAYIZ'
Kendi göbeğimizi kendimizin keseceği, ihtiyacımız olan tüm araç gereci üreteceğimiz bir yapı kurulana kadar durup dinlenmeden çalışacağız.
Krizleri ülkemiz için fırsata dönüştürecek adımları atabilecek durumdayız. Salgın döneminde bunu hep birlikte gördük. Gelişmiş ülkelerin sağlık sistemleri başta olmak üzere kamu sistemi çökerken biz başarılı yönetim sergiledik. Küresel ekonomik işleyişin salgın sürecinin ardından girdiği yapılanma döneminde ülkemizi öne çıkararak bu gerçeği tekrar ispatladık.
Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, cari fazla üzerine inşa ettiğimiz kendi modelimizi başarıyla uyguluyoruz. Ülkemizde Gezi olaylarından beri yaşanan hiçbir hadisenin doğal dinamiklerin ürünü olmadığı, ülkenin önünü kesme amacı taşıdığı inkar edilemez bir gerçektir. PKK, DEAŞ, FETÖ tüm terör örgütleri sinsi bir planlama ve aynı gaye ile üzerimize salınmıştır. Nice ambargo, tuzak, sanayimizi, teknolojimizi, ihracatımızı, ekonomimizi baltalama girişimi büyük ve güçlü Türkiye'nin ayağına çelme takmadan ibarettir.
Yüreğimiz yandı ama hamdolsun asla yere kapaklanmadık. Asla duruşumuzu bozmadık. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile her badirenin üstesinden geldik. Her projemizi hayata geçirdik. Şimdi artık nihai aşamaya geçmek üzereyiz. Biraz daha çalışmaya, üretmeye, ülke ve milletçe biraz daha sabra ihtiyacımız var.
Bugün açıklanan veriler ekonomi programımızın başarıyla yürüdüğüne işaret ediyor. Yüzd e9,1'lik yılın tamamını yüzde 11 büyümeyle kapattık. G-20, OECD ülke arasında en yüksek büyüme oranını elde eden ülke biz olduk. Yatırımlar ve istihdamdaki artış eğilimini sürdürüyoruz. İstihdamda geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre 3.2 milyon yeni iş imkanı ortaya çıkartarak, işsizlik oranımızı yüzde 11,3'e gerilettik. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına dahil ettiğimiz gün artık bu millet önümüzdeki 1 asrı kucaklayan yeni bir yol haritasına sahip olacaktır.
Başkan Erdoğan ve bakanların bu konuda mevkidaşları ile yürüttüğü diplomatik temaslar ele alındı.
MONTRÖ SÖZLEŞMESİ MASADA
Ukrayna Ankara'dan, Montrö Sözleşmesi uyarınca boğazların Rus Savaş gemilerine kapatılmasını talep ediyor. Ukrayna'daki Türk vatandaşlarının tahliyesine yönelik yürütülen çalışmalar da görüşüldü.
TÜRK VATANDAŞLARININ TAHLİYESİ
Ukrayna'daki Türk vatandaşlarının tahliyesine yönelik yürütülen çalışmalar görüşüldü. Kabine toplantısında ekonomi başta olmak üzere iç gelişmelere dair konular da değerlendirildi.
BAŞKAN ERDOĞAN ULUSA SESLENECEK
Başkan Erdoğan toplantının ardından millete sesleniş konuşması yapacak.
ELEKTRİKTE KDV DÜZENLEMESİ
Meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den 8'e düşürüldü. Meskenlerde düşük tarife ise aylık kilovatsaate yükseltilmiştir.
Başkan Erdoğan duyurdu: Öğrencilerin bursunu 750 TL'den 1250 TL'ye çıkardık | Video
ÖĞRENCİLERE MÜJDE
Lisans öğrencilerine verdiğimiz aylık 750 liralık bursu yüzde 67'lik artışla 1250 liraya çıkarıyoruz TÜBİTAK'tan, yüksek lisans öğrencileri 3000-4250, doktora 5500-7500, doktora sonrası araştırmacılar 7500-10 bin liraya kadar aylık burs alabileceklerdir.