Başkan Erdoğan'dan 15 Temmuz programında "terörsüz Türkiye" mesajı: Terörsüz bölgenin kilidi olacak
Giriş Tarihi: 15.07.2025 15:21 Son Güncelleme: 15.07.2025 19:14
Başkan Erdoğan: Ruhunu satan mankurtlara galip geldik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na katıldı. Erdoğan "O gece bir turnusol kağıdı vazifesi gördü. Ruhunu satmış mankurtlara galip geldik. Akı da karası da geçitte belli oldu. Bir yanda milletimiz kahramanca direnirken birileri geç bile kalındı diyordu. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, darbecilere direnenlerle onları alkışlayanları, pusuya yatıp kimin kazanacağını izleyenleri gördük. Tüm bunlar milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar 15 Temmuz destanına çamur atanlar, gidişata göre pozisyon alanlar utançla anılacaktır." dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM'de anma programı düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programa katıldı. Erdoğan, Meclis'te TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından karşılandıktan sonra tören birliğindeki askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada 15 Temmuz'un önemine değinerek "Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır... Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda güçlü ve yenilmez olduğumuzun son örneğidir. Ruhunu satan mankurtlara karşı galip geldik." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı nedeniyle TBMM'de önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan; "Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda güçlü ve yenilmez olduğumuzun son örneğidir. Ruhunu satan mankurtlara karşı o gece galip geldik. Son nefesini vatansız olarak nefes verip bir çukura atılan FETÖ elebaşının tuzağı milletimizin cesur duruşu ile darmadağın olmuştur." ifadelerini kullandı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na katıldı. Milletin büyük bir destan yazdığına vurgu yapan Başkan Erdoğan, "Ruhunu satan mankurtlara karşı galip geldik" dedi. Terörsüz Türkiye'nin inşa edildiğini belirten Erdoğan, "Ülkemiz her alanda şaha geçecek ve her alanda yepyeni bir dönem başlayacaktır. Terörsüz Türkiye terörsüz bölgeye giden yolun kilidini açacaktır." ifadelerini kullandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da giriştiği hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti.
TBMM'DE 15 TEMMUZ ANMASI
O karanlık gecede milletin tankıyla, uçağıyla millete saldıran FETÖ'cü alçakların ilk hedefinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan vardı. Başkan Erdoğan'ın çağrısıyla millet darbeyi püskürttü.
Hain girişimin ve milletin zaferinin 9. yıl dönümünde TBMM'de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında "Zaferin Adı Türkiye" programı düzenlendi.
Şehitler için Meclis'te Kur'an tilaveti
TBMM'de şehitler için Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Başkan Erdoğan programa katılarak önemli mesajlar verdi.
Erdoğan, 15 Temmuz destanının. 9 yıl dönümünde Gazi Meclis'te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören mangasını selamladı. (Fotoğraf: AA)
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayasız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum."
Başkan Erdoğan, TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı (Fotoğraf: AA)
"KIYAMETE KADAR İFTİHARLA ANILACAK ŞANLI BİR DESTAN YAZMIŞTIR"
Erdoğan, o gece İstanbul'da okunan ezanların, Bursa'da yükselen salaların, Üsküp'te, Bakü'de Kahire'de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan'dan Endonezya'ya, Bosna'dan Somali'ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye'nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur'anların Türkiye için okunduğunu anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, göz yaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Milli Mücadele'den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır."
Başkan Erdoğan, TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı (Fotoğraf: AA)
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ ele başının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ'cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür." diye konuştu.
"O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR"
Başkan Erdoğan, "15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı (Fotoğraf: AA)
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kağıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri 'geç bile kalınmıştı' diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe 'tiyatro' diyor, 'oyun' diyor, 'senaryo' diyor; ahlaksızca 'kontrollü darbe' iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl'ın 'Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir' mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik.
Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz'da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında milli iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir."
"EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ"
Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis'te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
Başkan Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli
"Gazi Meclis'in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Milli Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabıallah hepinizden razı olsun, diyorum." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakarlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı'nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye'miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM'nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum."
Eski Başbakanlardan Tansu Çiller de TBMM'deki törene katıldı (Fotoğraf: AA)
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yad eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Erdoğan, "İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum." dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
..Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Meclis'teki 15 Temmuz anma programının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli ve BBP lideri Mustafa Destici ile bir araya geldi.
MECLİS'TE CUMHUR İTTİFAKI ZİRVESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Mustafa Destici ile bir araya geldi.
Kısa bir çay sohbeti olarak yapılan zirvede, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da yer aldığı öğrenildi.
CUMHURBAŞKANI MECLİS'TEN AYRILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile Meclis'te yaptığı görüşmenin ardından TBMM'den ayrıldı.
Aynı şekilde Bahçeli de, görüşmeden sonra Meclis'ten ayrıldı.
İslam adı altında gizli misyonerlik
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in söylem ve uygulamalarında Hristiyanlık övgüsü ve misyoner taktikleri dikkat çekiyor. 1970’lerden bu yana “Altın Nesil” adıyla yetiştirilen kadrolar, İslam görünümlü bir Hristiyanlaştırma projesine hizmet ediyor. Papa’yla kurulan temaslardan kullanılan sembollere kadar örgütün, İslam’ın temel değerlerini tahrif eden bir yapı kurduğu ortaya konuyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen
Elebaşı Fetullah Gülen’in vaazlarında, kitaplarında ve dergilerinin satır aralarında yaptığı Hristiyanlık övgüsü dikkati çekiyor. Birçok mesajında gizli misyonerlik faaliyetleri göze çarpıyor. 1974 yılında Lozan Hareketi bildirisiyle örgütlenen misyoner teşkilatları, Müslüman ülkelerde “İncil Müslümanlığı” için harekete geçti. FETÖ’nün “Altın Nesil”i de böyle. Haçlı misyonerlerin mühendislik ürünü olan ‘Altın Nesil’ İncil Müslümanları, Hristiyan Müslüman ve Hristiyan İslam gibi bir düzine ad kullanıyor. FETÖ’nün İncil Müslümanları, dış görüntüsü, sözleri, seçtiği kelimeler, işlediği konular itibariyle tamamen Müslüman bir görüntüye sahipken iç dünyada Hristiyanlara hizmet etmeye kuruluyor. Verdikleri görüntüden kullandıkları kavramlara, ibadetlerinden, ibadet mekânlarına her şey İslam’a ait.
HRİSTİYANLARIN TABİRLERİNİ KULLANDI
1974’ten sonra kurgulanan misyoner mühendisliği çerçevesinde Fetullah Gülen’e önce Hristiyan ruhuna sahip insanlar yetiştirmek için meşru görüntülü bir sistem kurduruldu, cemaat söylemlerinden uygulamalarına, tamamen İncil merkezli ve İncil’e yönlendirici faaliyetler yürütüldü. Gülen’in 1970’lerden günümüze kayda giren yazı ve konuşmalarında Mesih olma hedefi ve talimatı görülüyor. ‘Mesih, Mesih soluklu, Mesih enfas, Mesih eda, gökten inmiş Mesihler’ Gülen’e özel tabirler olarak konuşmalarında yer alıyor. Müslümanları, İslam’ı ve Hz. Muhammed’i, Muhammediyet adı altında, Hristiyanların hitap şekliyle kullanıyor.
PAPA’YA PAVLUS TABLOSU
Gülen’in 1998’de Papa’ya yazdığı mektubun her bir ifadesi Hristiyan dünyasına açılan bir kapı niteliği taşıyor. Mektupta kullandığı ifadeler Mesih’in dönüşüne ortam hazırladığını gösteriyor. Bu mektuba karşılık Papa’nın Gülen’e verdiği hediye de dikkat çekiyor. Papa Gülen’e Hristiyanlığın sembollerinden olan ve Anadolu’ya Hristiyanlığı ilk getiren Aziz Pavlus ve Aziz Petrus’un kabartma tablosunu veriyor. Papa’nın hediyesindeki Pavlus, misyonerlik faaliyetlerinde geliştirdiği içten Hristiyanlaştırma taktik ve yöntemleriyle biliniyor. Pavlus, Hristiyanlaştırmak istediği kitlelerin kılığına girerek faaliyetlerini yürütürken Gülen’in de aynı taktiği uyguladığı görülüyor.
MİSYONER TAKTİĞİ İLE ÖRGÜTLENME
Misyoner mühendisliğinin ilk ayağını köle askerler yetiştirmek oluşturuyor. Gülen de bu taktiği uyguladı. Önce kendine sorgusuz tapacak köleler yetiştirdi. Yetiştirdiği kölelere, Hristiyanlığa özgü ne kadar Hristiyan’ı tanımlayan lakap ve isim varsa verdi. ‘Mesihleşenler, Mesih soluklu yiğitler, Havariler, Rahipler, Ruh insanları, Kudsiler, Bizans askeri, Haçlı askeri gibi isimleri kullandı.
İSTAVROZ, HAÇ, TESLİS…
Resimlerde, mesihî sembolleri, yazı ve sözlerinde ise kendisini işledi. Hz. İsa’nın Allah’ın oğlu olduğunu hatta bir ileri seviyeye taşıyarak Hz. İsa’nın Tanrı olduğunu, Hz. İsa’nın haça gerildiğini, Hz. Muhammed’in Hz. İsa’nın babası olduğunu, kendisinin ve örgütünün de Tanrı’nın oğulları olduğunu, Tanrı’nın insan bedenine girdiğini söyledi, yazdı, sembollerle de ifade etti. Gülen yalnız teslis inancını işlemekle kalmayıp, Hristiyanlığa ait, asli günah, doğuştan günah, vaftiz, Hristiyanlığın ahiret anlayışı, istavroz, haç çıkarma gibi diğer tüm esasları da ayrı ayrı işledi.
KİLİSE YOLUNU GÖSTERDİ
Tasavvuf inancını da Hristiyanlığa uyarlayan Gülen, tasavvuf diye Hristiyan ruhbanlığına yöneldi. Rahipler gibi evlenmemeyi ideal haline getirdi, beden düşmanlığı üretti, dünya düşmanlığı üretti, cennet parselledi, cehennemden çıkardı. Gülen’in dinler arası diyalog projesi yürüttüğü faaliyetlerin altın vuruşu oldu. İslam’ın kale kapılarını içten açmak ve Mesih inancını yerleştirmek için çaba harcadı.
Tek kurtuluş kaynağının Kur’an-ı Kerim olmadığını, tek Peygamberin değil peygamberlerin olduğunu, İslam değil Hristiyanların Muhammediliği dininin olduğunu, Türkiye değil Hristiyanların Kapadokya’sı olduğunu yaydı. İslam yıkılsın deyip altın nesline kiliselerin yolunu gösterdi. Hristiyan dünyasının devamlı takdirini toplayıp, dua ve övgülerini aldı. Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
YORUMLAR