Dürziler kafa kesiyor, kurşuna diziyor, insanları çatıdan atıyor: Davud Koridoru için etnik temizlik Süveyda'da başladı.
Giriş:16.07.2025 08:12 Son Güncelleme:16.07.2025 14:57
Yahudiler, Gazze'deki soykırımı Suriye güneyindeki Süveyda'ya taşıdı. İsrail destekli Dürziler, Davud Koridoru'nu hayata geçirmek için bölgede etnik temizlik yürütüyor. Toplu halde kurşuna dizilen, bina çatısından atılan ve kafası kesinlerle Süveyda, siyonist şebekenin yeni cinayet mahalli oldu.
Terörist İsrail, Gazze'deki soykırımı Suriye güneyine taşıdı. İsyan başlatan silahlı Dürzilere Suriye güvenlik güçlerinin müdahale etmesini engellemek için savaş uçaklarını kullanan Yahudi terör ordusu, kuklaları eliyle bölgede soykırım yürütüyor.
Suriye ordusunun ağır bombardıman nedeniyle 16 Temmuz'da geri çekildiği Süveyda'da şimdi her sokakta katliam manzarası hüküm sürüyor. Kent ve çevre köylerdeki Bedevî Arap aşiretler ise silahlı Dürziler tarafından toplu şekilde sürgün ediliyor.
İsrail destekli teröristlerin Süveyda'da insanları çatılardan atarak infaz ettiğini gösteren görüntüler akıllara durgunluk verdi. Yol kenarlarında ise gruplar halinde kurşuna dizilmiş insanlar göze çarpıyor.

İSRAİL AJANININ TALEBİ DAVUD KORİDORU'NU AÇIĞA VURDU
Yahudilerin IŞİD/DEAŞ'ı kullanarak Suriye'de yıllardır imza attığı etnik temizlik şimdi Dürziler eliyle gerçekleştiriliyor.
Bebek katili soykırımcılara bağlı faaliyet yürüten Dürzi elebaşı Hikmet el-Hicrî ise katliamlarla eşzamanlı olarak manidar bir talepte bulundu.
Hicrî, Suriye doğusundaki Deyrizor bölgesinden Süveyda'ya koridor açılarak 'insanî yardım' amaçlı bağlantı kurulmasını istedi. Koridorun ucu, Suriye'nin 3'te 1'ini işgal altında bulunduran PKK/YPG kontrolünde bulunuyor.

Koridorun orta yerinde ise Suriye iç savaşının başından beri Amerikan ordusu tarafından kullanılan el-Tanf Kampı var. Suriye'nin Ürdün ve Irak'a açılan sınır üçgeninin tam orta yerinde bulunan Tanf, İsrail'in PKK/YPG işgalindeki bölgeyle birleşebilmesi için kritik önemde.
İsrail ajanı Hikmet el-Hicrî'nin 'koridor' teklifi aynı zamanda Yahudilerin uzunca süredir gündemdeki Davûd Koridoru planını çarpıcı biçimde açığa vurdu.
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nden başlayan bir hat çizgisi üzerinde Süveyda'dan geçerek el-Tanf boyunca ilerleyen koridor, Deyrizor'da PKK/YPG ile buluşuyor. Koridor planı gerçekleştiğinde vahşî siyonistler doğrudan Türkiye sınırına ulaşma imkânı elde edecek.
Bu kanlı haritanın uygulanabilmesi için Süveyda'nın Dürziler haricindeki tüm gruplardan temizlenmesi gerekiyor. İsrail destekli Dürzi çeteler şu an tam da bu görevi icra ediyor. Suriye ordusunun Süveyda'ya, Türk ordusunun ise PKK/YPG işgali altındaki bölgeye müdahale etmemesi halinde ABD-İsrail yapımı haritanın gerçeğe dönüşmesi an meselesi haline gelecek.
JEOPOLİTİK KORİDOR SESSİZ SEDASIZ OLUŞUYOR
İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Süveyda ve Dera'yı ülkeden koparmak için düğmeye basıldığını gösteriyor. Nihaî hedefin Davud Koridoru olduğuna dikkat çeken Arap aktivist İbrahim Mecid, siyonist plana şöyle dikkat çekiyor:
"Levant'ın gölgesinde, işgal altındaki Golan Tepeleri'ni güneydoğu Suriye'ye bağlayan ve Irak sınırına doğru uzanan yeni bir jeopolitik koridor sessizce oluşuyor.
Davud Koridoru olarak bilinen bu güzergâh, yalnızca askeri bir geçit değil, çok daha geniş bir bölgesel gündemin stratejik temelidir.
İsrail açısından bu koridor üzerinden Suriye'ye doğru genişleme savunma amaçlı bir manevra değil, Ortadoğu'nun yeniden çizilmesi yönünde hesaplı bir adımdır: Büyük İsrail projesinde bir dayanak noktası.
Davud Koridoru, İsrail'in Arap dünyasının kalbinde kalıcı bir yer edinmesini temsil ediyor. Komşu devletlerin daha küçük, bölünmüş ve zayıflamış varlıklara bölünmesini öngören yayılmacı bir doktrin olan Büyük İsrail Projesi'nin fırlatma rampası görevi görüyor.
İsrail, bu koridorun kontrolüne geçerek bölgenin coğrafyası ve siyasi geleceği üzerinde uzun vadeli nüfuzunun zeminini hazırlıyor. Parçalanmış egemenliği ve yabancı askeri varlığıyla Güney Suriye, bunun için mükemmel bir ortam sunuyor.
İsrail'in oradaki artan faaliyeti tehditleri savuşturmak veya Dürzi azınlıkları savunmakla ilgili değil, bölgesel satranç tahtasını kendi lehine çevirmekle ilgilidir."
BİR SONRAKİ HEDEF IRAK OLACAK
"Suriye'ye doğru genişleme kendi başına bir amaç değil. Asıl stratejik hedef doğuda, Irak'ta yatıyor. İsrail, özellikle Irak'ta İsrail ve Batı etkisine karşı direnişin merkezi konumunda olan Şii dinî ve siyasî kaleleri Necef ve Kerbela'ya sızmayı hedefliyor.
Bu merkezlerin istikrarsızlaştırılması Irak'taki güç dengesini ve dolayısıyla daha geniş direniş eksenini değiştirebilir.
İsrail bunu yapmak için vekil güçlere, özellikle de ABD kontrolündeki Tanf üssünden faaliyet gösteren IŞİD kalıntılarına güveniyor. İdeolojik olarak farklı olsalar da bu gruplar tek bir amaca hizmet ediyor: Mezhepsel çatışmayı körüklemek ve Irak'ın birliğini parçalamak...
Ürdün, Irak ve Suriye arasındaki stratejik üçlü sınır bölgesine yaklaşan koridorla birlikte İsrail, Irak sınırından nispeten kolay bir şekilde operasyonlarını, silahlarını ve kaosu nakletme olanağına sahip olacak.
Ürdün'ün pasif veya suç ortağı olarak üstlendiği rol, İsrail'e güneyde güvenli bir tampon bölge sağlıyor ve Irak'ı istikrarsızlaştırırken sırtının korunmasını garantiliyor.
Suriye ve Irak'a doğrudan etkisinin ötesinde, Davud Koridoru İran'a karşı kritik bir avantaj sağlıyor. Koridor faaliyete geçtiğinde şunları kolaylaştıracaktır:
▪️İran topraklarının daha derinlerine istihbarat ve olası askeri saldırılar için hava yolu erişimi.
▪️Sahada istihbarat toplama, ağların Suriye'den Irak'a ve muhtemelen Batı İran'a kadar yayılması.
▪️Tahran'dan başlayarak Bağdat ve Şam'dan Beyrut'a uzanan direniş yayını izlemek ve bozmak için bir platform.
Kısacası, bu koridoru kontrol altına almak İsrail'e doğrudan bir savaş başlatmadan düşman topraklarına eşi benzeri görülmemiş bir erişim imkânı sağlıyor.
Davud Koridoru sadece taktiksel bir manevra değil; uzun vadeli bölgesel gündemde sessiz ama dönüştürücü bir adımdır.
İsrail, Suriye'ye doğru genişleyerek ve Irak'a göz dikerek Ortadoğu'daki güç dengesini yeniden yazmayı amaçlıyor. Vekilleri yerinde olan, istihbarat yetenekleri artan ve koridoru genişleyen İsrail artık sadece sınırlarını savunmuyor, aynı zamanda onları yeniden tanımlıyor."
TRHABER
nı kaybettiği bildirilmişti.
Suriye'deki Dürziler kim? Süveyda'daki çatışmalar ve İsrail ile ilişkileri...
Giriş Tarihi: 17 Temmuz 2025 12:10Son Güncelleme: 17 Temmuz 2025 12:11
Suriye'nin Süveyda kentinde yaşanan çatışmalar sonrası Dürzi topluluğunun İsrail ile ilişkileri ve bölgedeki varlığına ilişkin detaylar tekrar konuşulur oldu. Dünya gündeminin odaklarından biri olan Dürzi topluluğuna İsrail'in verdiği destek ise dikkatleri çekiyor.

İsrail hükümeti, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra Dürzi bölgesinin ülkeyle entegrasyon arayışlarına sekte vurarak Şam yönetimine karşı Dürzi azınlığa askeri ve siyasi destek vadetmişti.
DÜNYA'DAKİ DÜRZİLERİN YARISI SURİYE'DE
Dünyadaki nüfusları kimi kaynaklara göre 1 milyon civarı kimi kaynaklara göre yaklaşık 2 milyon olduğu belirtilen Dürzilerin yarısı Suriye'de yaşıyor ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturuyorlar.
İSRAİL'DE ASKERİ HİZMETE ALINIYORLAR
BBC'ye göre; İsrail'deki Dürzi topluluğu ise, üyelerinin askeri hizmete katılması nedeniyle, genellikle İsrail devletine sadık bir topluluk olarak kabul ediliyor. İsrail Merkez İstatistik Bürosu'na göre İsrail ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde yaklaşık 152 bin Dürzi yaşıyor.
İsrail'in yaklaşık 9 milyonluk nüfusunun yüzde 1.7'sini oluşturan Dürziler, Arap nüfusunun da yüzde 8'ine tekabül ediyor.
Ayrıca Lübnan, Ürdün ve Mısır'da da yaşayan Dürzi toplulukları bulunuyor.
SURİYE'DEKİ DÜRZİLER KİM?
> 22,5 milyonluk Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 3'nü oluşturuyorlar
> Suriye'deki en büyük üçüncü dini azınlık
> Dünyadaki nüfusları yaklaşık 2 milyon
> Lübnan, İsrail, Avrupa, ABD, Kanada, Venezueala ve Avustralya'da yaşıyorlar.
> İsrail ordusunda zorunlu askerlik yapan Yahudi olmayan tek topluluk
> Lübnan'da ticaret ve siyasetteki etkinlikleri sayesinde ekonomik güce sahipler
> Venezuela'daki Dürzi diasporası Suriyeli Dürzilere önemli ekonomik destek sağlıyor
SÜVEYDA OLAYLARI
Suriye'nin Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında karşılıklı kaçırma olayları üzerinde çatışmalar başlamıştı.
Şam yönetimi, çatışmaları durdurmak amacıyla Savunma ile İçişleri Bakanlıklarına bağlı güvenlik güçlerini bölgeye sevk etmişti.
Süveyda'ya 15 Temmuz sabahı giren güvenlik güçleriyle yerel gruplar arasında da şiddetli çatışmalar meydana gelmişti.
Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Süveyda'da ateşkes ilan etmiş ancak yasa dışı grupların herhangi bir saldırısı ya da ateş açması durumunda karşılık verileceğini belirtmişti.
Dürzilerin ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri, önce hükümet güçlerinin şehre girişine onay vermiş ancak birkaç saat sonra bu tutumundan geri adım atarak Süveydalıları hükümet güçlerine karşı koymaya çağırmıştı.
İsrail'in destek verdiği Dürzilerin, Suriye'nin bayrağını indirip İsrail bayrağı açtığı görüntüler de dikkat çekmişti.
Dürziler: İsrail'in saldırıları sonrası gündeme geldiler... İnanç sistemlerinde namaz ve oruç yok
Güncelleme Tarihi:
Ortadoğu'nun en kapalı topluluklarından biri olan Dürziler, Suriye'deki son çatışmalarla tekrar gündeme geldi. Nüfuslarının önemli bir kısmı Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün'de bulunan Dürziler inançlarının yanı sıra nüfus dağılımlarının jeopolitik önemiyle de dikkat çekiyor.
Derleyen: Çağatay Eren
Ortadoğu'nun en kapalı topluluklarından biri olan Dürziler, Suriye'deki son çatışmalarla tekrar gündeme geldi. Nüfuslarının önemli bir kısmı Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün'de bulunan Dürziler inançlarının yanı sıra nüfus dağılımlarının jeopolitik önemiyle de dikkat çekiyor.
Dürzi inancının kökleri 11. yüzyılda Mısır'daki Fatımi Halifesi el-Hakim bi Emrillah döneminde Şii mezhebinin İsmailî koluna dayanıyor. Topluluk, adını Hamza bin Ali’nin öğrencisi Muhammed ed Dürzi’den alıyor ancak Dürziler, Muhammed ed Dürzi’yi resmi kurucu olarak kabul etmiyor ve öğretilerini Hamza bin Ali’ye dayandırıyor.
Her ne kadar inançlarının kökeni İslamiyet’e dayansa da Dürziler namaz, oruç, hac gibi ibadetleri yerine getirmiyor. Zamanla farklı din ve inançlardan etkilenerek değişen Dürzilik, bugün diğer İslam mezheplerinden ciddi oranda farklılaşan yapısıyla İslamiyet'ten bağımsız bir inanç haline geldi. Dürziler kendilerini Müslüman olarak görmüyor.
Dürziliğin İslamiyet'ten bağımsız bir inanç haline gelmesi onları yaşadıkları bölgede azınlık haline getirdi. Bu durum, Dürzileri kapalı bir topluluk olmaya itti. Günümüzde Dürzi inancının dini metinlerini ancak bu inanca mensup kişilerin okumasına izin veriliyor. Dışarıya fazlasıyla kapalı olan Dürziler inançlarını yayma amacı taşımıyor ve inançlarına geçişi ya da çıkışı da kabul etmiyor.
DÜRZİ NÜFUSUNUN YAŞADIĞI BÖLGELER
Dürzilerin dünya çapında 1 ila 2 buçuk milyon arasında bir nüfusa sahip oldukları tahmin ediliyor. Dürzi nüfusunun büyük kısmı, Suriye’nin Süveyda bölgesinde yer alan “Cebel el-Dürz” (Dürzi Dağları) olarak da bilinen alanda yaşıyor.
Suriye’de 700 bin civarı Dürzi’nin yaşadığı düşünülüyor. Dürzilerin Suriye’de sahip oldukları yoğun nüfus, Suriye siyasetinde önemli bir yer tutmalarına neden oldu.
En kalabalık Dürzi topluluğuna sahip ikinci ülke ise 300 bin civarı Dürzi nüfusu olduğu tahmin edilen Lübnan.
İsrail'de ise çoğu Golan Tepeleri'nde yoğunlaşmış 100 bin civarı Dürzi yaşıyor. İsrail topraklarında yaşayan Dürzi nüfusundan dolayı diğer ülkelerde yaşayan Dürzilerin meseleleri konusunda söz hakkına sahip olduğunu iddia ediyor.
SURİYE İÇ SAVAŞI DÖNEMİNDE DÜRZİLER
Suriye'deki iç savaş sırasında Dürziler, Esad rejimine karşı açık bir muhalefet göstermemekle birlikte doğrudan rejim yanlısı bir pozisyona da girmediler. Süveyda’daki yerel savunma grupları zaman zaman rejimle, zaman zaman da muhalif ya da radikal gruplarla çatıştı. Bu esnek duruş, Dürzilerin tarihsel olarak hayatta kalma stratejilerinin bir yansıması olarak görülüyor.
DÜRZİ İNANCININ ESASLARI
Dürzilik, İslam’ın batıni (ezoterik) yorumlarından beslenen ancak kendine özgü teolojik ilkeler geliştiren bir inanç sistemidir ve temelde tevhid (Tanrı’nın birliği) anlayışına dayanır. Dürziler, Tanrı’nın yeryüzünde belirli dönemlerde insan suretinde tecelli ettiğine, en son ve en yüce zuhurunun ise Fatımi Halifesi el-Hakim bi Emrillah olduğuna inanırlar. Dürziler, Hakim’in ölümünü "gizlenme" (gaybet) olarak yorumluyor ve onun kıyametten önce döneceğine inanıyor.
Dürzilik’te ibadet, diğer İslami mezheplerden farklı. Dürziler namaz, oruç veya hac gibi ibadetleri yerine getirmiyor. Dürzi inancında ibadet ve dini vecibeler dışa dönük ritüellerden çok, içsel ahlaki disipline ve toplumsal sadakate dayanıyor.
Dürzilik'te sadece “uqqal” (bilginler) adı verilen inançlı bir elit sınıfın dini metinlere ve öğretiye tam erişimine izin veriliyor. "Sıradan" Dürziler olan “cuhhal” ise günlük yaşamlarında inançlarını sadelik ilkesine göre sürdürüyor.
Doğru konuşmak, diğer Dürzileri korumak, inançlara bağlı olmak, şeytandan uzak durmak, önceki inançları terk etmek, Tanrı’nın birliğine inanmak ve Tanrı’nın emirlerine uymak Dürziliğin yedi temel ilkesini oluşturuyor. Dürzilikte cennet ve cehennem inancının yerine tenasühe (reenkarnasyon) inanılıyor. Bu inançta, iyilik yapanların daha iyi bir mertebede yeniden doğarken kötülük yapanların daha kötü şartlarda yeniden dünyaya geldiğine inanılıyor.
İSRAİL DÜRZİLER BAHANE EDEREK YİNE TEHDİT ETTİ
İsrail ordusu, Suriye'nin güneyinde, Dürzilerin merkezde yer aldığı olayları ve Suriye yönetiminin adımlarını takip ettiğini açıkladı.
Suriye sınır hattına takviye güçler gönderileceği de belirtildi. Suriye hükümetine “Dürzilere dokunmayın” çağrısında bulunan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, mesajın anlaşılmaması halinde İsrail saldırılarının dozunun artacağı tehdidinde bulundu.
Katz, "Suriye rejimi Süveyda'daki Dürzileri serbest bırakmalı ve güçlerini geri çekmelidir." ifadelerini kullandı.
SÜVEYDA'DA BEDEVİLER ZORLA GÖÇ ETTİRİLİYOR
Suriye'nin Süveyda ilinde yerel silahlı gruplar, çok sayıda Bedevi Arap aileyi silah zoruyla yerlerinden çıkarmaya başlarken, pek çok aile de endişeyle evlerinden ayrılıyor.
Süveyda'da Bedevi Araplar, yanlarına alabildikleri eşyalarla bölgede ayrılarak ülkenin güneyindeki Dera kentine doğru yola çıktı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren evlerini terk eden yüzlerce aile bölgeden ayrılırken, bazı silahlı Bedevilerin de yollarda tedbir aldığı görüldü.
İsimlerini vermek istemeyen Bedevi ailelerin reisleri, Süveyda'da Şam yönetimi ve yerel silahlı gruplar arasında sağlanan anlaşmaya rağmen atmosferin gergin olduğunu, bazı yerlerde silahlı Dürzi grupların Bedevileri köylerinden çıkarmaya başladığı haberini aldıklarını ve olası intikam eylemlerine hedef olmaktan korktuklarını anlattı.
SİLAH ZORUYLA YERLERİNDEN ÇIKARTILANLAR
Süveyda içindeki kaynaklardan aktarılan bilgiye göre Bedevi Arapların yaşadığı Şehba, Tel Luhuf, Meyamas, Kefer, Raha, Sehvt Balata ve Ufeyne bölgelerinde Dürzi gruplar silah zoruyla, zaman zaman öldürerek ve yaralayarak çok sayıda aileyi evlerini terk etmeye zorladı.
Dürzi yoğunluklu Süveyda ilindeki Bedevi Arapların üçte birinin, çatışmaların başladığı 13 Haziran'dan bu yana bölgeden ayrıldığı tahmin ediliyor.
YORUMLAR