Emine Erdoğan’dan Dünya Sıfır Atık Günü kapsamında BM Genel...

Emine Erdoğan'dan Dünya Sıfır Atık Günü kapsamında BM Genel Kurulu Özel Oturumu'nda önemli mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM binasında Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler ve depremzedeler için BM binasında kurulan "Anma Köşesini" ziyaret etti.

01 Nisan 2023 - 12:13 - Güncelleme: 01 Nisan 2023 - 12:33

Emine Erdoğan'dan Dünya Sıfır Atık Günü kapsamında BM Genel Kurulu Özel Oturumu'nda önemli mesajlar

Giriş Tarihi: 31.3.2023  07:02 Son Güncelleme: 31.3.2023  07:06

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan ilk Türk First Lady: Dünyayı biz kurtaracağız

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü özel oturumunda önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de başlayan ve küresel bir çevre seferberliğine dönüşen Sıfır Atık’ın mimarı Emine ErdoğanBM Genel Kurulu’ndan dünya ülkelerine seslendi: “Dünyayı biz kurtaracağız, değişimi başlatmalıyız” dedi.

Emine Erdoğan’dan Dünya Sıfır Atık Günü kapsamında BM Genel Kurulu Özel Oturumu’nda önemli mesajlarSon dakika haberi | Başkan Erdoğan'ın eşi Emine ErdoğanDünya Sıfır Atık Günü kapsamında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumu'nda konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan deprem nedeniyle diğer ülkelerden gelen destek için teşekkür ederken sıfır atık konusunda da önemli mesajlar verdi. Proje ile birlikte 4 milyon ton sera gazı salınımının önlendiğini söyleyen Erdoğan "Refah seviyesi yüksek ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için, toprağını, suyunu seferber ederken, kendi çocuklarını, yeterince besleyemeyen ülkelerin sorunlarına, sırt çeviremeyiz." ifadelerini kullandı. İşte detaylar...

"ORTAK EVİMİZ DÜNYA" MESAJI

Kıymetli delegeler, sizleri Türk halkının dostluk ve kardeşlik duygularıyla selamlıyorum.

Bugün burada, '30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü' vesilesiyle, bir aradayız. Birleşmiş Milletler çatısı altında, insanlığın geleceği adına, güzel bir niyetle buluşmuş olmaktan, son derece mutluyum. Bu birlikteliğin, tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.

Emine Erdoğan ve Guterres, BMde deprem için kurulan Anma Köşesini ziyaret ettiTürkiye'de başlattığımız sıfır atık projesini, küresel bir harekete dönüştürme yolunda bu tarih, inanıyorum ki, 'ortak evimiz dünya' için, çok önemli bir adım olacaktır.

Başta Sayın Genel Sekreter olmak üzere, eş-sunucu 105 ülkenin temsilcisine, işbirliklerinden dolayı, yürekten teşekkür ediyorum.

DEPREM KONUSUNDAKİ DESTEK İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ

Sözlerime başlarken, 6 Şubat sabahı ülkemizde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan depremlerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, rahmetle anıyorum. 11 ilimizi ve yaklaşık 15 milyon insanımızı etkileyen deprem sürecinde, dünyanın dört bir köşesinden gelen dost yardımlar, milletimiz için, önemli bir teselli kaynağı olmuştur. Arama-kurtarma ekipleri göndererek, insani yardım imkanlarını seferber eden, dua ve iyi dileklerini paylaşarak, türkiye'nin yanında olan tüm dost ülkelere, şahsım ve türk halkı adına, teşekkür ediyorum.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan ilk Türk First Lady: Dünyayı biz kurtaracağız

Türkiye'de 2017'de başlatılan ve kısa sürede sınırları aşarak küresel bir çevre seferberliğine dönüşen sıfır atık projesinin mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşan ilk Türk First Lady oldu. Dünyaya seslenen Erdoğan, "Gelecek nesiller, bize tüm bunların hesabını sorarken, verebilecek cevabımız olsun istiyorsak, hemen bugün, değişimi başlatmalıyız. Buradan, 'dünyayı ben mi kurtaracağım?' diye düşünen herkese, seslenmek istiyorum. Evet siz, evet biz, dünyayı kurtaracağız!" dedi.



Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği'nin özel davetlisi olarak New York'ta bulunan Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla düzenlenen özel oturumda önemli mesajlar verdi. Konuşmasına 6 Şubat'ta 11 ilde meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle anarak başlayan Erdoğan, dünyanın dört bir köşesinden Türkiye'ye yardım gönderen ülkelere teşekkür etti.



DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR
Türkiye'de başlayan hareketin, dünyaya model teşkil edecek seviyeye gelmesinden dolayı gurur ve mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Dünya bize emanettir. Bu emaneti korumak ve sürdürülebilir bir yaşamın temelini atmak; adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanmasından geçmektedir. Fakat ne yazık ki, uluslararası sözleşmelerde verilen taahhütlerin, samimi, vicdanlı ve adil bir yaklaşımla ele alınmadığını görüyoruz. Diğer meselelerde olduğu gibi, iklim ve çevre sorununda da, adil dağılım ilkesine dayalı, hakkaniyetli bir sisteme ihtiyacımız var.


Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği, "Dünya beşten büyüktür" ifadesi, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında da, ayrı bir önem kazanıyor. Hakkaniyete dayalı bir yük paylaşımı ile, önlemleri almak; iklim değişikliğinde payı olmadığı halde, sonuçlarından en çok etkilenen ülkelerin gözetildiği, adil bir sistem kurmak mecburiyetindeyiz" dedi.



Emine Erdoğan, Guterres ile 6 Şubat'taki depremler için BM'de kurulan "Anma Köşesi"ni ziyaret etti.

Emine Erdoğan ve Guterres, BMde deprem için kurulan Anma Köşesini ziyaret etti
"Açlıktan ölen çocukların sayısı, obeziteden hayatını kaybeden çocuklarla, aynı iken, adil paylaşımdan söz edemeyiz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Üretilen gıdanın üçte birini çöpe atamayız. Hem de, bu gıdalar açlık sorununu bitirebilecekken! İşte bu yüzden ben de haykırıyorum; dünya beşten büyüktür! Gelecek nesiller, bize tüm bunların hesabını sorarken, verebilecek cevabımız olsun istiyorsak, hemen bugün, değişimi başlatmalıyız. En uzun yollar bile, bir adım ile başlar. Diliyorum bu 30 Mart, geleceğimiz ve ortak evimiz dünya için, birlikte yürüyeceğimiz bir yolun, ilk adımı olur."


SÖMÜRGECİLİK ÜRETİYOR
'Görmediğimiz çöp zararsızdır' düşüncesiyle atıkların en az gelişmiş ülkelere gönderildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunlar sadece tabiatı kirletmekle kalmıyor, yeni sürüm bir sömürgecilik üretiyor. İklim değişikliği kaynaklı kuraklık sebebiyle, dünyanın farklı yerlerinde hâlâ, binlerce çocuk ölüyorsa, bu gidişata dur demek için, kaybedecek bir dakikamız bile yok demektir! İnsanlık olarak, ya hep birlikte kazanacağımız ya da hep birlikte kaybedeceğimiz bu denklemde, topyekûn ve hemen bugün harekete geçmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.



Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan da sosyal medya paylaşımında, "Değerli eşim Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde sürdürülen, bugün dünya markası haline gelen Sıfır Atık Hareketi yoluna kararlılıkla devam edecek" dedi.


SIFIR ATIK VAKFI KURULACAK
BEŞ yıl önce Türkiye'de Sıfır Atık Projesi'ni başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, proje kapsamında, geri kazanılan milyonlarca atıkla 650 milyon ton, hammadde tasarrufu sağlanırken, 4 milyon ton sera gazı salınımının önlendiğini söyledi. Sivil toplum gönüllüleriyle projeyi daha daha geniş kitlelere yaymak amacıyla bir Sıfır Atık Vakfı kuracaklarını bildiren Emine Erdoğan, "Yakın bir zamanda faaliyetlerine başlayacak vakfımız, uluslararası alanda bu sesin, daha çok yankılanmasına katkı sağlayacak" dedi.



HER VİCDANDA YETİŞECEKTİR
Atıkları yeniden kullanıma kazandıracak döngüsel bir sistem kurulması gerekliliğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu, benim vatanım olan, köklü medeniyetlerin beşiği Anadolu kültüründe de, böyledir. Doğup büyüdüğüm evde de, yiyecekler nimet, yani yaratıcının bir lütfu olarak kabul edilirdi. İslam peygamberi Hz. Muhammed'in, 'nehir kıyısında bile olsan, suyu israf etme!' emri, dünyaya ve doğal kaynaklara nasıl bakmamız gerektiğini, asırlar öncesinden bize öğretti. Eminim, bu salonda temsil edilen her bir kültürün, köklerinde, tabiatla uyumlu yaşamın, farklı örnekleri mevcuttur. Sıfır atık tohumunu, hangi vicdana ekersek ekelim, mutlaka yeşereceğine inanıyorum. Yeter ki, ortak bir vicdan ve akıl pusulasıyla hareket edelim."

 

"ORTAK EVİMİZ DÜNYA" MESAJI

Kıymetli delegeler, sizleri Türk halkının dostluk ve kardeşlik duygularıyla selamlıyorum.

Bugün burada, '30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü' vesilesiyle, bir aradayız. Birleşmiş Milletler çatısı altında, insanlığın geleceği adına, güzel bir niyetle buluşmuş olmaktan, son derece mutluyum. Bu birlikteliğin, tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.

Türkiye'de başlattığımız sıfır atık projesini, küresel bir harekete dönüştürme yolunda bu tarih, inanıyorum ki, 'ortak evimiz dünya' için, çok önemli bir adım olacaktır.

Başta Sayın Genel Sekreter olmak üzere, eş-sunucu 105 ülkenin temsilcisine, işbirliklerinden dolayı, yürekten teşekkür ediyorum.

DEPREM KONUSUNDAKİ DESTEK İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ

Sözlerime başlarken, 6 Şubat sabahı ülkemizde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan depremlerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, rahmetle anıyorum. 11 ilimizi ve yaklaşık 15 milyon insanımızı etkileyen deprem sürecinde, dünyanın dört bir köşesinden gelen dost yardımlar, milletimiz için, önemli bir teselli kaynağı olmuştur. Arama-kurtarma ekipleri göndererek, insani yardım imkanlarını seferber eden, dua ve iyi dileklerini paylaşarak, türkiye'nin yanında olan tüm dost ülkelere, şahsım ve türk halkı adına, teşekkür ediyorum.

"İNSAN KENDİSİNE BAHŞEDİLEN KAYNAKLARI HOYRATÇA TÜKETMEYE BAŞLADI"

Sayın Genel Sekreter, kıymetli delegeler... Bütün inançların ve yaşam felsefelerinin temelinde, esas olan bir unsur var; o da, yeryüzünün bir denge ve ölçü içinde, derin bağlarla birbirine bağlı olmasıdır. Afrika çöllerindeki kumlar, amazon ormanlarındaki hayatın kaynağıdır. Gökyüzünde göç eden kırlangıçlar ile su altındaki mercan resifleri arasında, görünmeyen bağlar vardır. İşte bizler de, bu muhteşem mozaiğin bir parçasıyız. Milyonlarca canlı türüne ev sahipliği yapan yeryüzüne karşı, bizden beklenen ise, onun işleyişine saygı duymamızdır. Ancak ne yazık ki, son iki yüzyıldır bu anlayışı kaybettik.

Yeryüzünün dengesini korumakla mükellef insan, kendisini tabiatın karşısında konumlandırdı. Ve bahşedilen kaynakları, hoyratça, tüketmeye başladı.

Sanayileşme, insanoğlunu, ihtiyacından kat-be-kat fazla tükettiği, tükettiklerini de, düşüncesizce yeryüzüne terk ettiği, bereketten yoksun bir, bolluk sarmalına hapsetti.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, adeta, 'görmediğimiz çöp zararsızdır' düşüncesiyle, atıklar en az gelişmiş ülkelere gönderiliyor. Bu atık yığınları, sadece tabiatı kirletmekle kalmıyor, yeni sürüm bir, sömürgecilik üretiyor.

"BU GİDİŞATA DUR DEMEK İÇİN KAYBEDECEK BİR DAKİKAMIZ BİLE YOK"

İklim değişikliği kaynaklı kuraklık sebebiyle, dünyanın farklı yerlerinde hala, binlerce çocuk ölüyorsa, bu gidişata dur demek için, kaybedecek bir dakikamız bile, yok demektir.

Milyonlarca insanın içme suyuna erişemediği bir dünyada, tek bir sigaranın üretimi için, 3.7 litre su kullanılması, sorumlu her dünya vatandaşını, derinden yaralıyor.

Dünya genelinde, sokak ve sahillerde en yaygın toksik atık olan, sigara izmaritlerinin yok olması için ise, tam 10 yıl gerekiyor. Şimdilerde daha popüler olan elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri ise, geri dönüşmeyen, tehlikeli atıklar olarak doğayı ve insanlığı tehdit ediyor.

Bu korkutucu tablonun mimarı, ne yazık ki, insanoğlunun ta kendisi. Ancak biliyoruz ki, bu yıkıma son vermek ve ortak evimiz dünyayı kurtarmak da, yine bizim elimizde.

İnsanlık olarak, ya hep birlikte kazanacağımız, ya da hep birlikte kaybedeceğimiz bu denklemde, topyekun ve hemen bugün, harekete geçmek mecburiyetindeyiz.

"SIFIR ATIK PROJESİ İLE 4 MİLYON TON SERA GAZI SALINIMI ÖNLENDİ"

Biz bu düşüncelerle, 5 sene önce Türkiye'de, Sıfır Atık Projesi'ni başlattık. Kısa sürede tüm ülkeye, ardından tüm dünyaya yayılan çalışmalarımızla, davranışlarımızdaki küçük değişikliklerle, büyük dönüşümlerin başlatılabileceğini gösterdik. Proje kapsamında, geri kazanılan milyonlarca atık ile, 650 milyon ton, hammadde tasarrufu sağlanırken, 4 milyon ton sera gazı salınımı önlendi.

Şunu gururla ifade ediyorum ki; Türkiye olarak, küresel hiçbir meseleye kayıtsız kalmadığımız gibi, çevre sorunlarında da, çözümün bir parçası olma kararlılığımızı sürdürüyoruz.

Bu çabamızı sivil toplum gönüllüleri ile daha geniş kitlelere yaymak amacıyla da bir sıfır atık vakfı kurma çalışmaları içindeyiz. Yakın bir zamanda faaliyetlerine başlayacak vakfımız, uluslararası alanda bu sesin, daha çok yankılanmasına katkı sağlayacak.

Doğanın kendi sisteminde atık diye bir şey yoktur. Miadını tamamlamış her şey tabiat dengesinde, başka bir şeyin hammaddesi olur. Tabiatın kanunlarından örnek alarak, üretim ve tüketim davranışlarımızı dönüştürmek, atıkları yeniden kullanıma kazandıracak, döngüsel bir sistem kurmak zorundayız.

Nitekim, bütün kadim kültür ve inanç sistemleri, insanın yaratılışına, doğa kanunlarına uygun bir, yaşam biçimini öğütler. Bu, benim vatanım olan, köklü medeniyetlerin beşiği anadolu kültüründe de böyledir. Doğup büyüdüğüm evde de yiyecekler nimet, yani yaratıcının bir lütfu olarak kabul edilirdi. Bereketin bazen tek bir pirinç tanesine bağlı olabileceği, iki kişiye yetenin, üç kişiye de yetebileceği inancı hakimdi.

İslam peygamberi Hz. Muhammed'in, "Nehir kıyısında bile olsan, suyu israf etme!" emri, dünyaya ve doğal kaynaklara nasıl bakmamız gerektiğini, asırlar öncesinden bize öğretti.

Kendisine bahşedilen her şeyi, emanet bilinciyle koruyup, gelecek nesillere aktarmayı vazife bilen, Anadolu halkı, sürdürülebilirliği kültürel bir cevher olarak, asırlardır taşımaktadır. Eminim, bu salonda temsil edilen her bir kültürün, köklerinde, tabiatla uyumlu yaşamın, farklı örnekleri mevcuttur.

"SIFIR ATIK TOHUMUNU HANGİ VİCDANA EKERSEK EKELİM MUTLAKA YEŞERECEK"

Sıfır atık tohumunu, hangi vicdana ekersek ekelim, mutlaka yeşereceğine inanıyorum. Yeter ki, ortak bir vicdan ve akıl pusulasıyla hareket edelim.

Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler kapsamında, sıfır atık adına yapılan her girişimin, son derece kıymetli olduğuna inanıyorum.

Sayın Genel Sekreter Guterres ile imzaya açtığımız, küresel taahhüt belgesi, sıfır atık uygulamasının, kurumsallaşması yolundaki uzun yürüyüşümüzün, önemli bir ilk adımı olmuştur.

Ülkemizde başlattığımız bu hareketin, dünyaya model teşkil edecek seviyeye gelmesinden ve birleşmiş milletler çatısı altında, güçlü bir politikaya dönüşmesinden, bir sıfır atık gönüllüsü olarak, büyük gurur ve mutluluk duyuyorum.

Elde edilen bu başarı; makro ölçekte politikalar geliştiren, duyarlı siyaset yapıcılar kadar, atıklarını azaltan ve evindeki atıkları geri dönüşüme kazandıran, sorumlu insanlarındır. Tüketim kültürünün bağımlısı olmayı reddederek, sıfır atık felsefesiyle yaşamayı seçen, gençlerimizindir. Yüksek kar marjlarına sırt çevirerek, çevre dostu üretim modellerine yatırım yapan, sorumlu üreticilerindir.

Yürekleri, sürdürülebilir ve temiz bir gelecek için atan, tüm çevre gönüllülerine, ortaya koydukları emek için, kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Dünya bize emanettir. Bu emaneti korumak ve sürdürülebilir bir yaşamın temelini atmak; adalet ve fırsat eşitliğinin, sağlanmasından geçmektedir. Fakat ne yazık ki, uluslararası sözleşmelerde verilen taahhütlerin, samimi, vicdanlı ve adil bir yaklaşımla ele alınmadığını görüyoruz. Diğer meselelerde olduğu gibi, iklim ve çevre sorununda da, adil dağılım ilkesine dayalı, hakkaniyetli bir sisteme ihtiyacımız var.

"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği, "Dünya beşten büyüktür" ifadesi iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında da, ayrı bir önem kazanıyor.

Hakkaniyete dayalı bir yük paylaşımı ile, önlemleri almak; iklim değişikliğinde payı olmadığı halde, sonuçlarından en çok etkilenen ülkelerin gözetildiği, adil bir sistem kurmak mecburiyetindeyiz.

Refah seviyesi yüksek ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için, toprağını, suyunu seferber ederken, kendi çocuklarını, yeterince besleyemeyen ülkelerin sorunlarına, sırt çeviremeyiz. Açlıktan ölen çocukların sayısı, obeziteden hayatını kaybeden çocuklarla, aynı iken, adil paylaşımdan söz edemeyiz.

Dünya nüfusu artıyor, kaynaklar insanlığa yetmiyor derken, üretilen gıdanın üçte birini çöpe atamayız. Hem de, bu gıdalar açlık sorununu bitirebilecekken. İşte bu yüzden ben de, haykırıyorum; Dünya beşten büyüktür!

"HEMEN BUGÜN DEĞİŞİMİ BAŞLATMALIYIZ"

Gelecek nesiller, bize tüm bunların hesabını sorarken, verebilecek cevabımız olsun istiyorsak, hemen bugün, değişimi başlatmalıyız.

Buradan, "dünyayı ben mi kurtaracağım?" Diye düşünen herkese, seslenmek istiyorum. Evet siz, evet biz, Dünya'yı kurtaracağız. Zira, bu gidişatı tersine çevirebilecek son nesil, biziz.

En uzun yollar bile, bir adım ile başlar. Diliyorum bu 30 Mart, geleceğimiz ve ortak evimiz dünya için, birlikte yürüyeceğimiz bir yolun, ilk adımı olur.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN PAYLAŞIM: KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ

Başkan Erdoğan sosyal medya hesabından yapyığı paylaşımda "Çalışmalarımız neticesinde BM Genel Kurulu tarafından ilan edilen 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü'nü tebrik ediyorum. Değerli eşim Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde sürdürülen, bugün dünya markası haline gelen Sıfır Atık Hareketi yoluna kararlılıkla devam edecek." ifadelerini kullandı.

 


GUTERRES'TEN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Emine Erdoğan'a özel olarak teşekkür ederken, "Tüm paydaş ülkelere Emine Erdoğan'a destek olma çağrısında bulunuyorum" dedi.

’Sıfır Atık Projesi’ne uluslararası ödüller!'SIFIR ATIK PROJESİ'NE ULUSLARARASI ÖDÜLLER!

Bu haber 416419 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Türkiye Kupası Aslan'ın! Galatasaray Trabzonspor’u 3-0 mağlup etti | Başkan Erdoğan'dan tebrik...
Türkiye Kupası Aslan'ın! Galatasaray Trabzonspor’u 3-0 mağlup...
ABD Başkanı Trump'tan Ahmed Şara değerlendirmesi: Görüşmemiz harika geçti!
ABD Başkanı Trump'tan Ahmed Şara değerlendirmesi: Görüşmemiz...