Gezi’nin finansörleri hesap verdi! Davayı bakın kimler takip...

Gezi'nin finansörleri hesap verdi! Davayı bakın kimler takip etti

Gezi kışkırtmasında birleştirilen iki ayrı davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmada CHP ve HDP’nin yanı sıra İngiltere, Hollanda, Danimarka, Fransa, İsviçre, Almanya, Amerika temsilcileri hazır bulundu.-- HDP'den haddi aşan kampanya! Öcalan'a özgürlük istediler -- Ekrem İmamoğlu 'pes artık' dedirtti! AK Parti'nin milli teknoloji hamlesini kendi projesi gibi gösterdi --MSB'den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı

09 Ekim 2021 - 08:51 - Güncelleme: 09 Ekim 2021 - 13:27

Gezi'nin finansörleri hesap verdi! Davayı bakın kimler takip etti

GÜNDEMSabah

Giriş Tarihi: 09.10.2021 

Türkiye’yi yangın yerine çeviren Gezi Parkı provokasyonunun 7. yıldönümünde, provokasyonun ülkeye verdiği zarar hafızalarda tazeliğini koruyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bundan 8 yıl önce, Gezi olaylarının patlak verdiği sıralarda konuşmuş, "O gençler Türkiye’nin gururu, hatta dünyadaki onurumuzdur" demişti. Aslında Gezi de bir darbe girişimiydi. 2013'te birileri çıktı, milletin iradesini, milletin adamını iktidardan almak istedi. 8 yıl önce birileri yan yanaydı.

Gezi’nin finansörleri hesap verdi! Davayı bakın kimler takip ettiGezi kışkırtmasında birleştirilen iki ayrı davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmada CHP ve HDP’nin yanı sıra İngiltere, HollandaDanimarka, Fransa, İsviçre, Almanya, Amerika temsilcileri hazır bulundu.

Yeniden görülmeye başlanan Gezi Parkı eylemleri ile ilgili aralarında Osman Kavala, Can Dündar'ın da olduğu 17 sanıklı dava ile Çarşı taraftar grubundan 35 sanığın bulunduğu davanın birleştirilmesi sonrasındaki ilk duruşma yapıldı. Sanık avukatları, birleştirme kararına karşı itirazda bulundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, sanık ve avukat sayısının fazlalığı göz önüne alınarak büyük salonda yapıldı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Aralarında Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Karaman, Cem Yakışkan'ın da bulunduğu tutuksuz 20 sanık ve avukatları da duruşmada hazır bulundu.

CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Ali Şeker, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm ile Zeynel Özen ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile çok sayıda kişi izleyici olarak davayı takip etti.

Duruşmayı İngiltere, HollandaDanimarka, Fransa, İsviçre, Almanya, Amerika konsoloslukları ile Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu Milena Büyüm de izledi. Kavala'nın eşi akademisyen Ayşe Buğra Kavala da duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı, celse arasında dosyaların birleştirildiğini belirtti. Söz alan sanık avukatları birleştirme kararına karşı itirazlarda bulundu. Sanık avukatlarından Ömer Kavili, "Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç davasıdır. Yargı kültürüne sahip çıkmanızı bekliyorum. Birleştirmeyi yapan hâkim, kaçak hâkimdir. Geldi darbeyi vurdu kaçtı gitti. Bu birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi bekliyorum. Birleştirme kararının kaldırılmasını talep ederim" dedi. Cem Yakışkan'ın avukatı Ersan Şen de "birleştirmenin savunma dışlanarak yapıldığını, 3 dosyanın hukuki irtibat olmadığı halde, algı yaratılarak birleştirildiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini" vurguladı.

Mahkeme heyeti, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Kasım'a erteledi.

Kavala’nın yargılamasında flaş gelişme!KAVALA'NIN YARGILAMASINDA FLAŞ GELİŞME!

SON DAKİKA: Memet Ali Alabora hakkında Gezi Parkı olayları nedeniyle  yakalama kararı - Takvim

Gezi 6 Yaşında | bianet'in Gezi Arşivi - bianet

Gezi ihaneti 7 yıl önce nasıl başladı? Gezi Parkı'nda asıl amaç neydi? Ağaç  bahanesiyle Türkiye'de terör estirildi . - Gündem -  www.anadoludanmesaj.com-Haber Sitesi.

Gezi ihaneti 7 yıl önce nasıl başladı? Gezi Parkı'nda asıl amaç neydi? Ağaç bahanesiyle Türkiye’de terör estirildi .

28 Mayıs 2020 - 17:15

Gezi ihaneti 8 yıl önce nasıl başladı? Gezi Parkı'nda asıl amaç neydi? Ağaç bahanesiyle Türkiye’de terör estirildi 

Giriş: 28.05.2020 12:50 Güncelleme:28.05.2020 15:08 

Gezi ihaneti ve 8 yıllık ekonomik savaş!

28 Mayıs 2013’de başlayan gezi ihaneti ve sonrasındaki olaylar neyi hedefliyordu? Ekonomideki hangi gelişmeler kimi rahatsız etti? Rakamları nasıl bozmaya çalıştılar. Geziden 14 gün önce hangi olay yaşandı? Sabah gazetesi yazarı  7 yıllık ekonomik savaşın perde arkasını yazdı…

Gezi ihaneti ve 7 yıllık ekonomik savaş!

8 yıl önce ağaçları bahane ederek Türkiye'nin tüm değerlerine saldıran vandallar ve bu kaosu kullanan terör örgütlerinin ekonomiye verdiği zarar Gezi olaylarından sonraki 3 aylık dönemde 100 milyar dolarları aştı. Borsa, faizler, enflasyon ve işsizlik rakamları ile Türk Lirası zarar gördü. Bunun yanında ülkeye parayla ölçülemeyen zararlar da verdiler. Üstelik bu saldırılar 7 yıldır sürüyor. Bütün bu tahribat tamir ediliyor, gerekli cevaplar veriliyor. Peki kim bunlar ve ne istiyorlar…

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi ...Türkiye’yi yangın yerine çeviren Gezi Parkı provokasyonunun 7. yıldönümünde, provokasyonun ülkeye verdiği zarar hafızalarda tazeliğini koruyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bundan 7 yıl önce, Gezi olaylarının patlak verdiği sıralarda konuşmuş, "O gençler Türkiye’nin gururu, hatta dünyadaki onurumuzdur" demişti. Aslında Gezi de bir darbe girişimiydi. 2013'te birileri çıktı, milletin iradesini, milletin adamını iktidardan almak istedi. 7 yıl önce birileri yan yanaydı. Peki, ağaç bahanesiyle Türkiye’de terör estirilip ortalığı yangın yerine çevirenlerin asıl amacı neydi? Gezi kalkışması ihanetinin 7 yıl önce nasıl başladı? İşte Gezi ihanetinin öyküsünü tüm çıplaklığı ile anlatan A Haber’in analiz haberi…

Gezi Parkı'nda Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında ağaçların başka yere taşınacağı gerekçesiyle bir grup tarafından 27 Mayıs 2013'te başlatılan eylem, ülke geneline yayılarak o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve hükümeti hedef aldı.

Son dakika: Gezi ihanetinin 7. yıl dönümü! Bedeli 100 milyar dolar... İşte Gezi olaylarının ekonomik sonuçları |VideoSON DAKİKA: GEZİ İHANETİNİN 7. YIL DÖNÜMÜ! BEDELİ 100 MİLYAR DOLAR... İŞTE GEZİ OLAYLARININ EKONOMİK SONUÇLARI |VİDEO

TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ 'GEZİ PARKI'NDA NE OLMUŞTU?

Taksim'deki Gezi Parkı odaklı eylemlere ilişkin davada aralarında Osman Kavala'nın bulunduğu 9 sanık hakkında tüm suçlardan verilen beraat kararı, o süreçte yaşananları tekrar gündeme getirdi.

 

İşte Gezi Parkı odaklı eylemlerin yapıldığı 27 Mayıs ile 15 Haziran 2013 arasında yaşanan olayları ve bugün de tartışılan sürece ilişkin gelişmeler...

Taksim'deki Gezi Parkı'nda yaklaşık 50 kişinin katılımıyla ağaçların başka yere nakledileceği gerekçesiyle başlatılan ve ülke geneline yayılarak 7 yıldır tartışılan eylemlerin kronolojisi şöyle:

27 Mayıs 2013: Taksim Bölgesi Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların başka yere nakledileceği gerekçesiyle Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği üyeleri, parkta nöbet tutmaya başladı. Çalışmaların devam etmesi için parkı boşaltmaya çalışan emniyet güçleri ile grup arasında yaşanan tartışma arbedeye dönüştü. Yaşanan arbede sonucunda göstericiler "doğaya zarar verdiği" gerekçesiyle iş makinelerini durdurmaya çalışırken, polis de grubu dağıtmak için biber gazı kullandı. Olayların ardından yayalaştırma projesi çalışmalarına ara verildi.



Ertesi gün göstericilere destek olmak üzere buraya gelen BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, iş makinelerini önlemeye çalıştı. Bu sırada ortam iyice gerildi. Daha sonra yine buraya gelen bazı CHP milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcileri, eylemcilere destek verdi.

Sosyal medyadan yapılan "İş makinelerine engel olmak için Gezi Parkı'nda toplanıyoruz." çağrısı üzerine ertesi gün parkta toplananların sayısı arttı. Parkta nöbet tutanlarla, çadırları kaldırmaya çalışan zabıta görevlileri arasında arbede yaşandı. Çevik kuvvetin müdahalesi sonucu grup, oturma eylemi başlattı. Taksim Dayanışması'nın sosyal medyadan "Taksim Gezi Parkı için nöbetteyiz. Yemeğini/yüreğini/ sanatını/çocuğunu/aklını/çadırını/kendini de al gel!" şeklindeki çağrısıyla parkta toplananların sayısı binleri buldu.



ÇADIRLARI YAKTIRAN FETÖ'CÜ POLİS MÜDÜRÜ CEZA ALDI

30 Mayıs: Emniyet yetkilileri, göstericilerden parkı tahliye etmesini ve kurulan çadırları kaldırmasını istedi. Yaşanan arbede sırasında göstericilerin çadırları yakıldı. Saat 08.00 sıralarında çevik kuvvet ekipleri, Gezi Parkı'ndan çekildi, gruplar tekrar alana giriş yapmaya başladı. Çağrılar üzerine, parkta akşam saatlerinde toplananların sayısı 7 bini buldu.

Çadırların, polisler mi zabıta mı tarafından yakıldığı tartışması mahkemelik oldu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan FETÖ firarisi Ramazan Emekli, "göstericilere ait çadırları yakmaları için zabıtalara talimat verdiği" gerekçesiyle yargılandığı davada, "görevi kötüye kullanmak ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Zabıtalar ise delil yetersizliğinden beraat etti.



EYLEMLER ÜLKE GENELİNE YAYILDI

31 Mayıs: Emniyet güçleri, sabaha karşı parkta bulunan gruplara müdahale etti.

Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla gün boyu Taksim bölgesinde gruplar yeniden toplandı. Polis, uyarılarına rağmen dağılmayan grupları, biber gazı ve tazyikli suyla dağıttı. Göstericiler de barikat kurarak taş, sopa, molotofkokteyl, ses bombası, sapan ve bilye olmak üzere çeşitli şekillerde polise karşılık verdi.

Tencere tava eylemleri olarak bilinen ülke geneline yayılan toplumsal olaylar için de çağrılar yapıldı ve ülke genelinde her gün devam edecek eylemlerin fitili ateşlendi.

İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Taksim Topçu Kışlası Projesi'nin iptali davasını kabul ederek, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu karara rağmen eylemler sona erdirilmedi.

1 Haziran: Gezi Parkı'nda çadırlarda kalarak nöbet tutan göstericilere katılanların sayısı sosyal medyadan yapılan çağrılarla akşam saatlerinde arttı. Taksim Meydanı'nda toplanan grup, tüm uyarılara rağmen dağılmadı. Yaşanan tartışma sonrasında polise taş, sopa, molotofkokteyl, ses bombası, sapan ve bilye atan ve barikat kuran göstericilere, biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildi. Polis ile göstericiler arasındaki çatışma, gece boyu sürdü.

Bu arada, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde de yaklaşık 1500 kişi toplandı. Eylemciler, Dolmabahçe Ofisi'ne girmeye çalıştı. Polisin müdahale ettiği eylemciler, TOMA araçlarının ve personelin içinde bulunduğu otobüslerin yanına kadar gelerek taş, sopa ve şişe attı. Akşam saatlerinde başlayan olaylar, sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü.

Aynı gün CHP de Kadıköy'de yapacağı mitingi iptal ederek Beşiktaş'tan Taksim'e yürüdü.

2 Haziran: Taksim Dayanışması sosyal medyadan "Taleplerimiz gerçekleşene kadar nöbetimize devam ediyoruz." şeklinde paylaşımda bulundu.

Sosyal medyadan yapılan yoğun çağrılar sonucu Taksim Dayanışması, DİSK, KESK, TMMOB organizesinde Taksim Meydanı'nda toplanan grupların sayısı 20 bin kişiye ulaştı.

Dolmabahçe Çalışma Ofisi önünde yaklaşık 5 bin kişi toplandı. Göstericiler, İnönü Stadyumu inşaatında kullanılan paletli bir iş makinesini gasbederek güvenlik güçlerine saldırdı.



ÇATIŞMALAR GECE BOYU SÜRDÜ

3 Haziran: Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla Taksim, Gümüşsuyu Caddesi, Maçka Parkı ve Dolmabahçe bölgelerinde toplanan gruplar, kaldırım taşları ve etraftan topladıkları korkuluk demirleriyle yollara barikat kurarak trafiği kapattı. Gece boyu süren çatışmalar sonucunda göstericiler dağıtıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, olaylarla ilgili yaptığı açıklamada "İyi niyetli olarak verilen mesajların hepsi alınmıştır. Bunların muhakkak ki günü geldiğinde gereği yapılacaktır." dedi.

4 Haziran: Beşiktaş Gümüşsuyu'nda saat 23.00'ten itibaren toplanmalar oldu. Katılımcılara Beşiktaş Çarşı Grubu da destek verdi. Yüzleri maske ile kapalı göstericiler, hükümet karşıtı sloganlar atarak, güvenlik güçlerine kaldırım taşı, soda şişesi, taş ve sapanlarla saldırdı. Polisin de biber gazı ve tazyikli su ile yaptığı müdahaleler gece boyu sürdü.



ÖCALAN POSTERİ VE KCK BAYRAĞI ASTILAR

5 Haziran: KESK, DİSK, TTB ve TMMOB'un da aralarında bulunduğu sendika ve sivil toplum kuruluşları, Unkapanı, Kabataş ve DİSK binası önünden yürüyerek Taksim Meydanı'nda toplandı. Gruptakiler, eylemin ardından olaysız dağıldı.

O dönem Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili olan Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da Taksim Dayanışması Heyeti'ni kabul ederek, taleplerini dinledi.

6 Haziran: Taksim ve çevresinde eylemlerine devam eden göstericiler, Taksim Gezi Parkı'nın girişindeki direklere 2 adet terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan posteri, sözde KCK bayrağı astı.



ERDOĞAN'IN HAVALİMANINDA KARŞILANMASI KIRILMA NOKTASI OLDU

7 Haziran: Taksim ve çevresinde akşam saatlerinde toplanan grupların eylemleri sürerken, Atatürk Havalimanı da tarihi günlerinden birini yaşadı. Afrika gezisinden dönen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak için havalimanı önünde toplanan partililer, Erdoğan'a ve hükümete destek verdi. Erdoğan, Taksim Gezi Parkı eylemlerine ilişkin, "Demokratik gösteri hüviyetini kaybeden, artık vandallığa, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır." dedi.

Havalimanından Üsküdar Kısıklı'daki konutuna seçim otobüsüyle geçen Erdoğan'ı uzun bir konvoy takip etti. Erdoğan, Kısıklı'da şunları söyledi:

"Yeşili sevmekse, o bizim derdimizdir. Yeşili bu ülkede, on yıllar boyu bizim gibi seven çıkmamıştır. Çevre dostu olmaksa, çevre dostu olanlara diyorum ki; siz bizden daha iyi dost bulamazsınız. Bizim yanımızda olun. Çünkü şu anda sizin yanınızdaymış gibi görünenlerin çevrecilikle yakından uzaktan alakası yok. Onlar kaldırım taşlarını sökmek suretiyle, vatandaşın aracını gerecini, kamu araçlarını yakıp yıkmak suretiyle acaba böyle mi çevrecilik yapıyorlar?

Bu mücadelenin karşısında iyi bilin ki faiz lobisi vardır. Bugün ABD'deki gazetelerde ilan verme gayretine girenler, bu lobinin ta kendileridir. Türkiye'de işlerini bitirdiler şimdi orası öyle mi? Bütün bunlar acaba niçin bizim ABD seyahatimizden sonrasına denk geldi? Hazmedemediler. Türkiye'nin dünyadaki şu gelişen gücünü kimse küçültemeyecek. Türkiye büyüyor. Evelallah büyümeye devam edecek."



Terör örgütünün sözde bayrakları açıldı

8 Haziran: Kent genelinde düzenlenen eylemlere yaklaşık 120 bin kişi katıldı.

9 Haziran: Taksim Dayanışma Platformu tarafından Taksim Meydanı'nda geniş katılımlı miting düzenlendi, mitingde yapılan konuşmalarda Başbakan'ın yaptığı açıklamalar eleştirilirken, tertip komitesi "Her yer Taksim her yer direniş", "Yaşasın Halkların Kardeşliği" ve "Hükümet İstifa" sloganları dışında slogan atılmamasını istedi. Mitingde terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ve örgütün sözde bayrakları açılınca gruplar arasında gerginlikler yaşandı.

Başbakan Erdoğan, 9 Haziran'da Ankara'ya gelişinde kendisini karşılamak üzere Akköprü'de toplanan vatandaşlara hitabında eylemlere son verin çağrısında bulunarak, "Eylemlere son verilmesini özellikle rica ediyorum. Başka yola tevessül veya aynı şekilde devam ederseniz, anladığınız dilden konuşmak zorunda kalırım." dedi.

11 Haziran: İstanbul polisi, sabah saatlerinde Taksim'e girerek, AKM'de, Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda ve çevre binalarda partilere ve yasa dışı örgütlere ait resim, pankart, yazılama, döviz ve afişleri indirdi. Gezi Parkı'nda nöbetlerine devam eden gruplar polisi engellemeye çalıştı. Göstericilerle polis arasında yine arbede yaşandı.

Akşam saatlerinde de çağrılar üzerine toplanan gruplar ile polis arasında, önceki günlere benzer çatışmalar yaşandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grubunda 11 Haziran'da Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılanlara çağrıda bulunarak, "Oradaki tüm eylemcilerin, tüm göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini, oynanan oyunu anlamalarını, samimi olanları, özellikle oradan çekilmeye davet ediyorum. Kendilerinden bunu bir Başbakanları olarak bekliyorum." dedi.



Erdoğan, Taksim Dayanışması üyelerini kabul etti

12 Haziran: Taksim ve çevresinde eylemler sürerken, göstericilerin içinde bulunan 3 Fransız, 2 Kanada uyruklu kişinin gözaltına alınması dikkati çekti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili oluşturulan 11 kişilik heyetle görüştü. AK Parti Genel Merkezi'nde, tiyatro sanatçısı Ahmet Mümtaz Taylan, akademisyenler Prof. Dr. Betül Tanbay, Prof. Dr. Hale Çıracı ve İpek Akpınar, yönetmen Kutluğ Ataman, öğrenci Nil Eyüpoğlu, sanat yönetmeni Rumeysa Kiger, mimar Selva Gürdoğan, sosyal medya uzmanı Zehra Öney, öğrenci Zülfikar Kürüm ve sosyal paylaşım sitesinde Başbakan Erdoğan'a hitaben Gezi Parkı olaylarına ilişkin mektup yazan Bülent Peker ile görüşme 4 saat 25 dakika sürdü.

13 Haziran: Erdoğan, Taksim Dayanışması'ndan TMMOB Başkanı Eyüp Muhcu ve Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ile sanatçılar Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal'ı kabul etti.
Parkta kontrol sağlandı

15 Haziran: Başbakan Erdoğan, 15 Haziran 2013'te partisince Ankara'da düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitinginde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir." ifadelerini kullandı.

Çevik Kuvvet ekipleri akşam saatlerinde eylemcilere müdahale ederek, Gezi Parkı'nın kontrolünü sağladı.

16 Haziran: Başbakan Erdoğan, 16 Haziran 2013'te Kazlıçeşme'de düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitingine katılarak yaptığı konuşmada; "Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı, Taksim Meydanı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi." dedi.

Bu tarihten sonra birçok şehirde "Milli İradeye Saygı" mitingi düzenlenirken, eylemler de bazı parklarda forum şeklinde devam etti.

6 Temmuz: Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine Gezi Parkı'nda yine toplanmalar başladı. Taksim'e gelenlere polis müdahale etti. Bazı siviller de göstericilere saldırıda bulundu. Görüntülerden kim oldukları teşhis edilen saldırganlar gözaltına alındı.

8 Temmuz: Gezi Parkı, halka açıldı.



Yabancı basından manipülatif haberler

Gezi Parkı'ndaki olayları, aralarında CNN International ve BBC gibi ünlü televizyon kanalları ile Reuters gibi haber ajanslarının da bulunduğu yabancı medya kuruluşlarının "Türkiye'de iç savaş var" gibi yansıtması tepki topladı. CNN International'ın dışında ABD için yayın yapan CNN kanalının 11 Haziran'da 7 saat kesintisiz Türkiye yayını yapması Amerikalıları dahi şaşırttı. Uluslararası basın mensupları, canlı yayınlardaki manipülatif haberleriyle tepki topladı.

Gezi'nin doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar

İstanbul'da başlayan ve ülke geneline yayılan olaylarda 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılmaz hale geldi. Ayrıca 326 iş yeri, 201 araç tahrip edildi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı. İstanbul Taksim başta olmak üzere birçok kentteki esnaf da eylem nedeniyle kepenk kapattığı için zarar gördü.

Olaylarda, 697 güvenlik görevlisi yaralanırken, polis memuru Mustafa Sarı şehit oldu. Olaylar sırasında Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Berkin Elvan, Ahmet Atakan hayatını kaybetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar doları bulduğunu bildirdi.

Erdoğan, faizlerin ilk defa Gezi olayları ile tırmanmaya başladığını, yüzde 4,6'dan yüzde 13 küsura ulaştığını, işsizliğin çift haneye çıkmasının da enflasyonun zıplamasının da aynı dönemde gerçekleştiğini anımsattı.



Gözaltılar

Gezi Parkı olayları sürecinde birçok kişi gözaltına alınırken, olayların yatışmasından sonra da polis operasyonlar düzenledi. Gözaltına alınan çok kişi hakkında değişik suçlardan dava açıldı.

Eylemlerle ilgili ana dava İstanbul'da, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, firariler Mehmet Ali Alabora ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 sanık hakkında açıldı.

"Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından yargılanan 9 sanık "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı" gerekçesiyle beraat etti. Mahkeme, firari 7 sanığın dosyasını ise ayırdı.

HDP'den haddi aşan kampanya! Öcalan'a özgürlük istediler

Giriş Tarihi: 09.10.2021 Güncelleme Tarihi: 09.10.2021 

HDP’den haddi aşan kampanya! Öcalan’a özgürlük istedilerCHP'nin "Kürtlerin asli temsilcisi" olarak gördüğü HDP, siyasi söylemlerinde haddi aşmaya devam ediyor. CHP'den gördüğü destekle şımaran HDP'li isimler, tutuklu bulunan terör elebaşı Abdullah Öcalan'a sosyal medyada özgürlük isteme cüreti gösterdi. HDP'nin CHP'den aldığı güçle toplumun sinir uçlarına dokunma çabası sert tepki aldı.

Dün akşam saatlerinde, HDP tarafından PKK elebaşı Abdullah Öcalan için sosyal medya platformlarında 'özgürlük kampanyası' başlatıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi Türkiye'de Kürt sorunu olduğunu öne süren HDP'liler, çözüm adresi olarak Öcalan'ı gösterdi.

ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK İSTEDİLER
HDP'nin resmi hesaplarından da yapılan paylaşımlarda "Freedom For Ocalan Now" etiketi kullanıldı ve Öcalan'ın özgür bırakılması istendi.

CHP'YE GÖRE HDP MEŞRU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de 'Kürt sorunu' olduğunu savunarak çözüm yolunun HDP'den geçtiğini söylemişti. CHP lideri, "Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. HDP'yle biz bu sorunu çözebiliriz" demişti.

Davutoğlu’nu köşeye sıkıştıran sözlerDAVUTOĞLU'NU KÖŞEYE SIKIŞTIRAN SÖZLER

HDP’den CHP’ye Tutum Belgesi ziyaretiHDP'DEN CHP'YE "TUTUM BELGESİ" ZİYARETİ

Ekrem İmamoğlu 'pes artık' dedirtti! AK Parti'nin milli teknoloji hamlesini kendi projesi gibi gösterdi

GÜNDEMSabah

Giriş Tarihi: 09.10.2021 Güncelleme Tarihi: 09.10.2021 

Ekrem İmamoğlu ’pes artık’ dedirtti! AK Parti’nin milli teknoloji hamlesini kendi projesi gibi gösterdiHatlardaki doğalgaz kaçakları, TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nün (RUTE) 4 yıllık çalışma sonucunda geliştirdiği Boru İçi Denetleme Robotu’ndan kaçamayacak. Kısa adı “Robot Göz” olan robot, üzerinde bulunan 900 sensörüyle doğalgaz hattı borularındaki gaz kaçaklarını tespit edecek. TÜBİTAK RUTE’nin İGDAŞ için geliştirdiği, Türk mühendislerin imzasını taşıyan Robot Göz, doğalgaz kaçaklarını anında tespit edecek. AK Parti döneminde hayata geçirilen bu projeyi sahiplenmeye çalışan Ekrem İmamoğlu'na yanıt, Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu'dan geldi. Göksu "AK Parti'nin İstanbul'daki vizyoner belediyeciliğinin meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. 2017 yılında TÜBİTAK'la başlattığımız projenin tamamlanmasıyla birlikte, CHP'li İBB yönetimi de ilk defa Milli Teknoloji Hamlesi ile tanışmış oldu." ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK RUTE Müdürü Mehmet Ali Çimen, Robot Göz'ün 545 km. uzunluğundaki hatta denetim yapacağını belirterek "Bu teknolojinin benzeri sadece ABD'de var.

Normalde bunları kiralıyorsunuz ve kilometre başına ücret ödüyorsunuz.

BENZERİ SADECE ABD'DE VAR
Şu anda biz bu teknolojiye sahip olarak dışa bağlımlılığı ortadan kaldırmış oluyoruz. Robotumuz aynı zamanda haritalama yapabiliyor. Deprem sonrasında boruların kullanılıp kullanılamayacağını, yer değiştirip değiştirmediğini bu robotla öğrenebileceğiz." dedi.

ROBOT GÖZ'ÜN KALBİ
Robot Göz, boru içerisindeki 2 buçuk kilometrelik kablosuz haberleşme testini başarıyla tamamladı. Canlı hatta görev yapmak için gün sayan Robot Göz'ün geldiği son durum hakkındaki teknik bilgiyi TÜBİTAK Robotik Akıllı Sistemler Grubu Baş Uzman Araştırmacısı, aynı zamanda proje yürütücüsü olan Dr. Hüseyin Ayhan Yavaşoğlu verdi. Yavaşoğlu, robot gözün en önemli özelliğinin manyetik akı kaçağı sensörü olduğunu ifade ederek "Robot Göz'ün kalbi burası. Üzerinde 900 sensör var. Bu sensörlerle hem boru içerisindeki hem de dış yüzeyindeki kusurları tespit edebiliyoruz." dedi.

KARMAŞIK HATLARDA HAREKET EDEBİLECEK
Robot gözün 9 modülden oluştuğunu kaydeden Yavaşoğlu, "Yılansı bir yapısı var. Yönelme, dönme hareketleri yapabiliyor ve karmaşık şehir boru hatlarında bu yapısı sayesinde rahatlıkla hareket edebiliyor. Kamera modüllerinde lazerlerimiz var. Çember şeklinde lazer yansıtıyoruz. Bu lazerin değişimini inceleyerek borularda deformasyon var mı bunları tespit etmiş oluyoruz." diye konuştu.

30 BARLIK BASINÇTA ÇALIŞIYOR
Yavaşoğlu, tamamen kablosuz olan robot gözün kamera modüllerindeki antenler sayesinde boru içerisinden haberleştiğini aktararak "Bu zor bir robot projesi çünkü içerisinde 247 elektronik kart var 3 mikro bilgisayar var. Bu projenin en zor taraflarından bir tanesi de çalışacağı ortamın çok zorlu olması. Akış varken robotun operasyon yapması gerekiyor. Akışa karşı hareket edebilecek 30 bara kadar basınç altında çalışacak robotik sistem geliştirmeniz gerekiyor." dedi.

TÜRK MÜHENDİSLERİNİN ESERİ
Robot gözün mekaniği, tasarımı, donanımı ve yazılımının tamamen TÜBİTAK RUTE tarafından geliştirildiğini vurgulayan Yavaşoğlu, "Bunun yerli mühendisler tarafından geliştirilmiş olması gurur verici. 20'nin üzerinde Türk mühendis bu projede çalışıyor. En kısa zamanda robotumuzu canlı hatta kullanmak için çalışmalara devam ediyoruz." diye konuştu.

VERİLERİ KAYDEDİYOR
TÜBİTAK Baş Uzman Araştırmacısı, Robotik Akıllı Sistemler Grubu Lideri Dr. Yusuf Engin Tetik, robot gözden elde edilen verilerin operasyon sonrası değerlendirildiğini kaydederek "900 farklı sensörden alınan veri, robotun kendi içerisinde bir kayıt mekanizmasında tutuluyor. Operasyon sonrasında işleniyor. Hatalar daha sonra bulunuyor." dedi.

DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
TÜBİTAK RUTE Müdürü Dr. Mehmet Ali Çimen, proje fikrinin 2017 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan İGDAŞ tarafından kendilerine getirildiğini söyleyerek robot gözün İGDAŞ'ın 12 ve 16 inch'lik 545 km. uzunluğundaki hattında denetim yapacağını bildirdi. Bu teknolojinin benzerinin sadece ABD'de olduğunu vurgulayan RUTE Müdürü Çimen, "Normalde bunları kiralıyorsunuz ve kilometre başına ücret ödüyorsunuz.

Şu anda biz bu teknolojiye sahip olarak dışa bağlılığı ortadan kaldırmış oluyoruz. Bunun ötesinde hem bölgemize hem de dünyaya bu robotu kiralama yoluyla hizmet verebilir hale geliyoruz." diye konuştu.

HARİTALAMA YAPABİLECEK
Çimen, Türkiye'de sivil bir sektörde bu gelişmelerin yaşanıyor olmasının kendileri açısında gurur verici olduğunu söyleyerek "Robotumuz aynı zamanda haritalama yapabiliyor. Gittiği borunun içerisinde nereden geçtiğini söyleyebiliyoruz." ifadelerini kullandı. Çimen "Deprem anında boruların depremden sonra kullanılıp kullanılamayacağını yer değiştirip değiştiremediğini de bu robotla öğrenebileceğiz." dedi.

İMAMOĞLU 'PES ARTIK' DEDİRTTİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, TÜBİTAK ile gaz boru içlerini dolaşıp denetleyecek robotun üretilmeye başlandığını duyurdu. Bu hizmetin de AK Parti döneminden geldiği ortaya çıktı. İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, "AK Parti'nin İstanbul'daki vizyoner belediyeciliğinin meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. 2017 yılında TÜBİTAK'la başlattığımız projenin tamamlanmasıyla birlikte, CHP'li İBB yönetimi de ilk defa Milli Teknoloji Hamlesi ile tanışmış oldu" ifadelerine yer verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Dünya'da tekti, şimdi değil. İBB olarak doğal gaz boru içi denetleme robotu üretimine başladık. Bu akıllı robotlar şehrin altında dolaşıp denetim yapacaklar. İştirak şirketimiz İGDAŞ'a, TÜBİTAK'a ve çalışmada emeği geçen bütün mühendislere teşekkürler" diyerek gaz boruları içinde denetim faaliyeti yürüteceğini açıkladı.

'AK PARTİ'NİN MEYVELERİNİ TOPLAMAYA DEVAM…'
İBB yönetiminin duyurusunu yaptığı projenin ise yine AK Parti döneminden gelen bir hizmet olduğu ortaya çıktı. Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, "AK Parti'nin İstanbul'daki vizyoner belediyeciliğinin meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. 2017 yılında TÜBİTAK'la başlattığımız projenin tamamlanmasıyla birlikte, CHP'li İBB yönetimi de ilk defa Milli Teknoloji Hamlesi ile tanışmış oldu. Bir musluk heykel değil tabi…" ifadelerine yer verdi.

Sağlık personelinden CHP’li İmamoğlu’na sert tepkiSAĞLIK PERSONELİNDEN CHP'Lİ İMAMOĞLU'NA SERT TEPKİ

İstanbul CHP’li İmamoğlu’nun umrunda değil!İSTANBUL CHP'Lİ İMAMOĞLU'NUN UMRUNDA DEĞİL!

 

"Barışın Adı Mehmetçik"... Barış Pınarı Harekatı 2 yaşında

MSB'den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı

MSB'den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı

Milli Savunma Bakanlığı, harekatın ikinci yıl dönümü dolayısıyla görüntülü paylaşım yaptı. Paylaşımda, operasyonlar ve yardım görüntüleri yer alıyor.

Güncelleme : 09.10.2021 - 11:57

‘Barışın Adı Mehmetçik‘... Barış Pınarı Harekatı 2 yaşındaBarış Pınarı Harekatı'nın üzerinden 2 yıl geçti.

Türkiye’nin altyapı, eğitim ve sağlık hizmetleri sayesinde Tel Abyad ve Resulayn adeta yeniden hayat buldu.

"BARIŞIN ADI MEHMETÇİK"

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümü dolayısıyla kutlama mesajı yayınladı.

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan videolu paylaşımda, "Barışın Adı Mehmetçik. Barış, güven ve huzur için büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla icra edilen Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümünde kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, kahraman gazilerimize de sağlıklı ve mutlu uzun ömürler diliyoruz." ifadeleri kullanıldı.

MSB'den Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümü paylaşımı ViDEO

TSK'NIN OPERASYONLARI VE YARDIMLARI PAYLAŞILDI

Videoda, Barış Pınarı bölgesindeki çatışmalarda mağdur olan sivillerin yardım çağrılarının yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bölgede yaptığı operasyonlar ve yardım görüntüleri yer aldı.

"ALLAH SİZİ KORUSUN"

Paylaşımda, bölgedeki sivillerin "Allah sizi korusun" şeklindeki Mehmetçik'e mesajlarına da yer verildi.

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #1

 

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #2

 

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #3

 

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #4

 

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #5

 

MSB den Barış Pınarı Harekatı paylaşımı #6

"Barışın Adı Mehmetçik"... Barış Pınarı Harekatı 2 yaşında

9 Ekim 2021 Cumartesi 11:38 | Son Güncelleme: 

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), resmi sosyal medya hesabından, Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümü vesilesiyle paylaşımda bulunuldu.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümü dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

AA'nın aktardığı habere göre, Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan videolu paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Barışın Adı Mehmetçik. Barış, güven ve huzur için büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla icra edilen Barış Pınarı Harekatı'nın 2'nci yıl dönümünde kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, kahraman gazilerimize de sağlıklı ve mutlu uzun ömürler diliyoruz."

Videoda, Barış Pınarı bölgesindeki çatışmalarda mağdur olan sivillerin yardım çağrılarının yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bölgede yaptığı operasyonlar ve yardım görüntüleri yer aldı.

Paylaşımda, bölgedeki sivillerin Mehmetçiğe teşekkür mesajlarına da yer verildi.

Bu haber 990647 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
 II. Abdülhamid Han Hz. Peygamber’e dil uzatılmasına izin vermemişti
 II. Abdülhamid Han Hz. Peygamber’e dil uzatılmasına izin...
 II. Abdülhamid Han Hz. Peygamber’e dil uzatılmasına izin vermemişti
 II. Abdülhamid Han Hz. Peygamber’e dil uzatılmasına izin...