İstanbul’daki Kore dalgası! Hipnoz etkisi yarattı
Giriş Tarihi: 17.10.2021 08:37 Son Güncelleme: 17.10.2021 09:40
Son dönemde müziğinden dizilerine dünya çapında rüzgarlar estiren Güney Kore’nin Türkiye’de yarattığı etkiye ve popüler kültürdeki izlerine yakından baktık.
ÖZLEM ÜLKÜ - Müzikten sinemaya, bilgisayar oyunlarından dizilere popüler kültürün hemen her alanında Güney Kore fırtınası esiyor. Dünya çapında fenomen haline gelen Kore Pop yani K-Pop, sosyal medya araçlarının artmasıyla özellikle Z kuşağı için hipnoz etkisi yarattı. BTS diğer adıyla Bangtan Boys ve Blackpink ise en büyük gruplar. Türkiye’de de Instagram, Facebook gibi mecralarda oluşturulan sayfalarda grupların her hareketi takip edilip, yorumlanırken renkli posterlerin yer aldığı dergileri de büyük ilgi görüyor. K-Pop’un Z kuşağındaki etkisi bunlarla da sınırlı değil. K-Pop dans figürleri için artık kurslar devrede. Özellikle büyük şehirlerdeki dans akademilerinin çoğunda K-Pop’a özel dans dersleri açıldı. Sadece İstanbul’da 10’dan fazla dans okulunda K-Pop dersleri veriliyor. Pop, rock, hip hop, R&B ve elektronik müziği birleştiren K-Pop grupları gibi dans etmek isteyenler buraların kapılarını çalıyor.
“30 yaşında da K-Pop öğrenen var”
İstanbul’un önde gelen kurslarından Dans Fabrika’da K-Pop dersleri veren Özge Çaltakoğlu, Kore Kültür Merkezi’nin düzenlediği dans yarışmalarında üçüncülük ve birincilik dereceleri almış. Onun da merakı BTS grubunun klibini izlemesiyle ortaya çıkmış. Şimdi 30’dan fazla öğrencisine bu dansın inceliklerini gösteriyor: “K-Pop’ta dans cover yapma kültürü var, biz de buna uygun olarak karışık şekilde çalışmalar yapıyoruz. Sonuçta bu kadar sevilmesinin nedeni çok çeşitli bir sektör olması. Dansçılar, rapçiler, şarkıcılar hepsini birleştirerek grup oluşturuyorlar. Bu kadar çok iyi bileşen, insanların da dikkatini çekiyor.” Derslerdeki yaş ortalamasının 17 olduğunu söyleyen Özge Çaltakoğlu, az olsa da 20 ve 30 yaş civarında fanların dışında sadece dans etmeyi sevdikleri için gelenlerin de yer aldığını dile getiriyor. K-Pop’un farklı figürlerle özgür hissettirdiği söyleyen Çaltakoğlu, gençlerin dans buluşmaları düzenleyerek eğlendiklerini de anlatıyor: “K-Pop’ta hem eğleniyor hem özgür hissediyorlar. Çünkü içinde pop, rock, caz ve rap de var. Bu birleşim de ilgi çekici oluyor. Yine özellikle Instagram aracılığıyla random play dance adı altında bir araya gelen fanlar, oluşturdukları çemberde çalan müziğe göre sırayla dans ediyorlar.”
K-Pop eğitmeni Özge Çaltakoğlu, derslere katılım yaş ortalamasının 17 olduğunu söylüyor.
Güney Kore’ye ilgi sadece popüler kültür kavramlarıyla sınırlı değil. İstanbul Üniversitesi’nde 2016 yılında açılan Kore Dili ve Edebiyatı bölümü, 21 öğrenciyle çıktığı yolda bugün 100’den fazla gencin eğitim aldığı bir bölüm. 20 yıldır İstanbul’da yaşayan Dr.Öğr.Üyesi Eunkyung Jeong, Türkiye’deki Kore ilgisinin oldukça fazla olduğunu söylüyor: “Daha dün metroda cep telefonundan Kore dizisi izleyen bir genç kız gördüm. Gençler şimdilerde farklılıklar arıyor gibi görünse de yeni kılıflar içinde bildiklerini bulmak istiyorlar. Ailevi değerler, büyüklere saygı, sadakat, bizde de buna çok önem veriliyor. Bu yakınlık iki kültürü birbirine çekiyor.”
Eunkyung Jeong
Kore Dili ve Edebiyatı bölümü Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra bu bölümde okuyan 3. sınıf öğrencisi Ayşe Bahar Bozdağan (29) ise Kore şirketlerinde çalışıp araştırmalar yapmak istediğini söylüyor. Ve izlediği Kore dizilerinin ardından ilgi duyduğu Korece üzerine eğitim almaya karar veren son sınıf öğrencisi Maide Serin Çığ (27) konsolosluk veya elçiliklerde görev almayı hedeflediğini anlatıyor. Üç yıl önce Kore’de eğitim programına katıldığını da dile getiren Çığ, filmleri, yemekleri ve insan ilişkileri bakımından oldukça sevdiği ülkeyle benzeştiğimizi düşünüyor.
Prof. Dr. Mutlu Binark (Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Güney Kore’nin ‘dijital rönesansı’
“Kore demokratikleşme süreciyle birlikte kültür politikasına ciddi bir yatırım yaptı. Bu süreçte kültür alanındaki üretimlerin bir gelir kalemi olduğunun farkına varıldı ve Kültür Turizm ve Spor Bakanlığı’na bağlı farklı kurumlar oluşturuldu. Bu kurumlar, müzik, sinema, dizi, tasarım, çizgi roman, animasyon gibi kültür alanındaki her branş üzerine uzmanlaşarak, destek alarak ve çeşitli araştırma projeleri yürüterek uzun erimli bir politika yürüttü. Hükümetler değişse bile bu politika ‘90’ların sonundan bugüne dek devam etti. Tabii sadece kültür alanıyla da kalmadı, 2000’li yıllardan itibaren teknoloji politikalarını da içerecek şekilde kültür teknolojileri kavramıyla genişledi. Özellikle pandemi döneminde bu alana yönelik politikalar daha da zenginleşti. Pandemi döneminde kültürel üretim alanlarına dünyada en çok destek veren hükümetlerden biri Güney Kore oldu. Tabii pazarın kendisi de pandeminin getirdiği olumsuzlukları çok iyi kullandı. Burada sosyal medyanın rolü çok önemli. Çünkü tüm dünyada müzisyenlerin konser imkanının ortadan kalktığı pandemide başta K-pop sanatçıları olmak üzere Koreli müzisyenler ücretli çevrimiçi konserler vererek gelirlerini tüm dünyada artırdı. BTS bunun en başarılı örneklerinden biri. Diğer yandan Kore hükümeti zaten düzenli olarak yaratıcı içerik endüstrilerine çeşitli yatırım ve yardımlar yapıyor, pazarı genişletmek üzere çalışmalarını sürdürüyordu. 2020’de ise ‘Dijital Rönesans’ adını verdikleri yeni hükümet programını açıkladılar ve bu tür endüstrilerin çevrimiçi olanaklarla birlikte küresel çapta daha da yaygınlık kazanması için desteklenmesi kararı aldılar. Burada önemli olan, hükümet yardımının basit bir para aktarımından ibaret olmadığını anlamak; öyle olsa tüm ülkeler bunu yapardı. Asıl yaptıkları, hem endüstrinin sorunlarını hem de endüstri içindeki yeni fikirlerin yönelimlerini tespit edip buna yönelik olanaklar yaratmayı içeren bir kültür politikasını kamu politikası olarak sürdürmek. Kore’nin kültür içeriklerinin başarısının arkasında bu anlayış var.” (Ceyda Ulukaya)
İntiharlardan Ücretli Fan Gruplarına: K-pop (Kore Popu) Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Bütün dünyayı kasıp kavuran K-pop kültürü hakkında bir şeyler öğrenmek istiyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız bu liste tam size göre.
Share on FacebookShare on Twitter
Madonna, Rihanna, Michael Jackson… Hepsi de senelerdir pop müzik denince aklımıza gelen ilk isimlerdir ancak pop müzik artık bu isimler yerine K-pop türünde müzik yapan BTS, Girls Generation, 2NE1 gibi gruplarla anılır oldu. Işıltılı sahne hayatlarından intihar vakalarına kadar pek çok şekilde medyaya yansıyan K-pop hakkında bilmeniz gereken her şeyi bu yazımızda derledik.
Önce açılımından başlayalım; K-pop, Kore pop’u anlamına gelen bir müzik türü
Bu “k” harfi de nereden geliyor diyenler için en baştan açıklamış olalım. “K” harfi bu müzik türünün Kore menşeili olduğunu temsil ediyor.
K-pop türü müzikler pop, rap, R&B, punk, rock, soul gibi pek çok müzik türünü tek çatıda uyum içinde toplamayı başarıyor
Ayrıca şarkılarda sadece Korece değil İngilizce cümleler de yer alıyor. Hatta çoğu şarkının ve K-pop grubunun ismi de İngilizce. Belki K-pop türü şarkılar bu sebeplerden dolayı geniş kitlelere ulaşmıştır, ne dersiniz?
Ama K-pop için sadece bir müzik türü demek doğru olmaz çünkü sanatçılar dans gösterileriyle neredeyse bir müzikal benzeri işler ortaya çıkarıyorlar. Aslında K-pop başlı başına bir kültür diyebiliriz
Hemen her klipte ve bütün konserlerde prodüksiyona özel bir önem veriliyor, sanatçıların danslarının yanı sıra saçları, makyajları ve kıyafetleri de buna göre tasarlanıyor.
İsmi Kore popu olsa da bu tür müzikleri dünyada Japonya, Endonezya gibi Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Avustralya gibi ülkeler de takip ediyor
Bütün dünyanın K-pop ile tanışması 2012’de PSY’nin Gangnam Style şarkısıyla oldu
Ne tanışma ama… Bu şarkı, Billboard’un ilk 100 şarkı listesinde 2’nci sıraya yerleşti, 31 hafta boyunca listeden düşmedi ve YouTube’da ilk kez 1 milyon izlenmeye ulaşan video olmayı başardı. Hatırlarsanız o yıllarda YouTube hayatımıza yeni yeni dahil oluyordu. Bu yüzden şarkının 1 milyon kişi tarafından dinlenmesi haberlere konu oldu ve günlerce gündemden düşmedi.
Ardından 2010’lu yıllar boyunca K-pop akımı daha da yükselir oldu ve Uzak Doğu ülkelerinin dışında İngiltere, ABD, Ortadoğu ülkelerine kadar ulaştı
Türkiye de dahil olmak üzere dünya üzerindeki pek çok ülkede özellikle gençler arasında kpop sanatçıları ve şarkıları sıkı bir şekilde takip ediliyor.
K-pop şarkıları o kadar yaygınlaştı ki, bu şarkıları öğrenmek için Korece öğrenmek isteyenler oldu hatta Güney Kore’ye taşınanlar bile oldu
BBC’nin haberine göre Ana okulunda İngilizce öğretmenliği yapan 24 yaşındaki Stephanie isimli bir hayran, BTS grubunu çok sevdiği için Güney Kore’ye taşındı. Öyle ki, bu sevgiyi ileri boyutlara taşıyıp grup üyeleriyle evlenmeyi isteyenler de oldu.
K-pop sanatçılarının bu kadar başarılı olmasının ardında ise pek çok etken var: şirketler, fan grupları ve tabii ki grup üyelerinin yoğun eğitimden geçirilmesi
Grupların adının duyurulmasında etkili olan bu üç faktörün kendi içinde bilinmesi gereken pek çok özelliği var.
YORUMLAR