Küçükkaya-İmamoğlu buluşmasının ifşa olması sonrası CHP’lilerde suç bastırma paniği
Giriş Tarihi: 19.06.2019 Güncelleme Tarihi: 20.06.2019
CHP adayı İmamoğlu'nun moderatör Küçükkaya ile gizli buluşmasının görüntülerle belgelenmesi CHP'yi panikletti. "2-3 dakika görüştük" dedikleri buluşmanın 46 dakika sürdüğü ortaya çıkınca panik daha da büyüdü. İmamoğlu 82 milyonun gözüne baka baka yalanını sürdürürken, CHP ve yandaşları ortaya çıkan büyük skandalı örtme telaşına girdi. Kirli cephe, buluşmayı normalmiş gibi göstererek CHP adayı ile moderatörü aklamaya soyundu. Suçüstü yakalanan moderatör Küçükkaya, kendini sorgulayacağına gülünç duruma düşerek dava açmaktan söz etti. Kılıçdaroğlu da, görüşmeyi 'es' geçip, görüntülerin sızmasıyla ilgili algıya girişti. Ancak Türkiye bunları yutmuyor. Tüm kesimlerden görüntülerle belgelenen tezgâha tepki yağıyor.
İstanbul Büyüşehir Belediye Başkan adayları AK Partili Binali Yıldırım ve CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı ortak yayında 'tarafsız bir tartışma ortamı yaratacağı' iddiasında bulunan İsmail Küçükkaya'nın AK Partililerle buluşmadan CHP adayıyla canlı yayından 3 gün önce, 15 Haziran'da Taksim'deki bir otelde 46 dakikalık gizli görüşme yapması Türkiye'yi ayağa kaldırdı. CHP kurmayları ve CHP'nin İstanbul adayı ile İsmail Küçükkaya paniğe kapılarak suçu örtme çabasına girdi. Yandaş moderatör Küçükkaya, SABAH'ın ortaya çıkardığı görüntülerin içeriğiyle ilgili konuşmaktan kaçınırken suçu gizlemeye kalkıştı. İşte tepkiler:









İŞTE YALANIN KRONOLOJİSİ
8 HAZİRANAK Partili Mahir Ünal ile CHP'li Engin Altay ortak canlı yayınla ilgili toplantı yaptı.
9 HAZİRAN
Mahir Ünal ile Engin Altay, sabah ve akşam iki toplantı yaptı. İlk toplantıda canlı yayının sınırları konuşuldu. Akşam da canlı yayının sınırları hakkındaki maddelerde mutabık kalındı. CHP'nin teklifi ile ismi ilk gündem edilen İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü konuşuldu, adaylar arandı, Küçükkaya isminde mutabık kalındı. Sonra da Küçükkaya aranarak ismini açıklayıncaya kadar moderatörlük konusunda kimseye bilgi vermemesi istendi.

10 HAZİRAN
13.30'da Lütfi Kırdar'da Mahir Ünal ile Engin Altay ortak açıklama yaptı. Bir gün öncesinde mutabık kalınan sınırların metni paylaşıldı ve İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü kamuoyu ile paylaşıldı.
11 HAZİRAN
CHP İstanbul adayı NTV yayınında "Binali Yıldırım'ın soruları istediğini" iddia etti. İsmail Küçükkaya, Habertürk canlı yayınına bağlandı, Fatih Altaylı'ya "Benden kimse soru istemedi, isteyemez de. Ayrıca sorular da hazırlanmadı" dedi. (CHP İstanbul adayı bu yalanı, İsmail Küçükkaya'nın rakibi Binali Yıldırım'la ön görüşme yapmasının önüne geçmek için ortaya attı)
12 HAZİRAN
'GÖRÜŞMEYECEĞİM' DEDİ GÖRÜŞTÜ:
Mahir Ünal ile Engin Altay ve İsmail Küçükkaya, 12.00'de toplantı yaptı. Programın teknik konuları, stüdyo, kamera vb. konular görüşüldü. Küçükkaya'ya, 2 aday ile de canlı yayın öncesi programla alakalı görüşmesinin faydalı olacağı söylendi. Ancak Küçükkaya, "Hayır adaylarla görüşmeyeceğim" diyerek konuyu kapattı. Aynı gün CHP adayı, "Binali Yıldırım soruları istedi" yalanını, "Binali Yıldırım değil ekibi 'Soruları hazırlayıp size verelim' dedi" şeklinde değiştirdi ama kimseyi inandıramadı.
13 HAZİRAN
Saat 13'e doğru İsmail Küçükkaya, Taksim'deki otele gidip, programın etik kurallarına aykırı olarak, CHP İstanbul adayı ile yüz yüze görüştü. Bu görüşme kamuoyu ile paylaşılmadı.
14 HAZİRAN
Mahir Ünal ile Engin Altay Lütfi Kırdar'da güvenlik toplantısı yaptı. Mahir Ünal'a, gizli görüşme hakkında bilgi verilmedi.
15 HAZİRAN
Mahir Ünal 18.00 gibi Engin Altay'ı aradı, "İsmail Küçükkaya adaylarla görüşse iyi olur" dedi. Engin Altay ve Mahir Ünal, peş peşe İsmail Küçükkaya'yı aradılar, "Program öncesi adaylarla programın formatı hakkında görüşsen iyi olur" dediler. Küçükkaya "Adaylarla telefonda görüştüm, yüz yüze görüşmeyeceğim" dedi. 13 Haziran'da otelde CHP adayıyla yaptığı toplantıdan bahsetmedi.16 HAZİRAN
Saat 19-20 arası Mahir Ünal, Engin Altay'ı aradı, "CHP adayı canlı yayına internet bağlantılı bir iPad ile çıkacak, bunun bilgisi bize verilmedi" dedi. Engin Altay bunu doğruladı. Mahir Ünal, İsmail Küçükkaya'yı aradı, "Canlı yayın sırasında adayların herhangi bir dış bağlantısının olmaması gerekir" dedi. Küçükkaya bu konuda da net tavır koymadı. Mahir Ünal, yayın başlarken de Küçükkaya'ya, "whatsapp dış bağlantıdır, bu olmamalı" dedi. Küçükkaya da "Olmayacak. Bunun garantörü benim" dedi.
17 HAZİRAN
Bir televizyonun canlı yayınında, CHP İstanbul adayının, moderatör İsmail Küçükkaya ile otelde görüştüğü iddiası ortaya atıldı. Küçükkaya canlı yayına bağlandı, "Ayak üstü 2-3 dakika görüştük" dedi.
18 HAZİRAN
SABAH gazetesi, İsmail Küçükkaya'nın otele girerken ve çıkarken çekilmiş görüntülerini yayımladı. Akşam 21.00'de TRT canlı yayınına katılan CHP adayı Ekrem İmamoğlu, "Evet 15 dakika görüştük" dedi.
19 HAZİRAN
SABAH gazetesi, CHP adayının Küçükkaya ile 46 dakika, danışmanları ile de 54 dakika olmak üzere, toplamda 1 saat 40 dakika görüştüklerini belgeledi.
YALAN, ÇELİŞKİ, İNKAR
CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun TRT Haber'deki programda yine yalana sarıldı. Daha önce öğrenci aylık mavi akbil fiyatı '50 TL' olacak diyen CHP adayı, İBB AK Parti Meclis Grubu'nun verdiği önerge ile kabul edilen 40 TL'yi kendisinin indirdiğini öne sürdü. Ancak teklif, mazbatasının iptal edilmesinden sonra yapıldı. Ardından teklif CHP'nin önerisi olan 50 TL yerine AK Parti'nin önerisi olan 40 TL yapıldı. CHP'nin adayı, Binali Yıldırım'la birlikte katıldığı ortak yayında yaptığı gibi yine ayrımcılığa devam ederek "Bağcılar'daki çocuk ile Kadıköy'deki çocuğu eşitleyeceğiz" dedi. "Çocuklar eşit değil mi?" şeklindeki soruya ise "Tabii ki eşit değil" dedi. 5 yıl yönettiği Beylikdüzü Belediyesi sınırlarında olan kreş vaadini 5 yılda yerine getiremeyen İmamoğlu, "Eğer şu süreç olmasaydı bu ay içerisinde belki de vaadimiz olan 150 kreşe hızlıca başlayacak" iddiasını ortaya attı. Bolu'daki işçi çıkarılması sorulduğunda 'İşten çıkarıldıklarını sizden öğrendim' sözleriyle şaşkınlık yaratan İmamoğlu Beylikdüzü'nü AK Parti'den devraldıktan sonra yaptığı işçi kıyımını "Ben kimseyi işten çıkarmadım. İşe gelmeden maaş alanları çıkardık" diyerek kendini savundu. Sayıştay raporuyla ilgili yalanlarını ise "Raporda rakam yazmaz. Borcu arkadaşlarım hesapladı" diyerek itiraf etti. "Bana çay getiren kişi sürüldü", "Oteldeki görüşme 2-3 dakika sürdü" yalanlarını yineleyen İmamoğlu, dün ise yine çark edip "Küçükkaya ile 15 dakika bir arada durduk" dedi.KILIÇDAROĞLU AHLAK DERSİ VERMEYE KALKTI
BIR internet sitesinin canlı yayınına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise görüşmenin içeriğinden bahsetmeden olayın ortaya çıkmasından ötürü otel yönetimini ve hükümeti suçlamaya kalkıştı. Kılıçdaroğlu ortaya çıkan gerçekleri konuşmak yerine otel yönetiminin devlet istihbaratıyla işbirliği yaptığını iddia ederek hedef saptırdı.
GÖRMEZDEN GELDİLER
SABAH'ın, CHP İstanbul adayı ve İsmail Küçükkaya'nın oteldeki buluşma görüntülerini belgeleriyle ortaya koymasına rağmen CHP taraftarı ve İmamoğlu destekçisi medya görüntüler karşısında sessiz kaldı. Cumhuriyet, Sözcü ve Oda TV gibi yayın kuruluşları "gayri ahlaki" görüşmeyi ya görmezden geldi ya da Küçükkaya ve FOX TV'nin açmaya hazırlandığı davayı haberleştirmeyi tercih etti. Görüşmenin gerçekleştiği otel karalanmaya çalışıldı.

BOZACININ ŞAHİDİ ŞIRACI
Fatih Portakal ile İsmail Küçükkaya'nın buluşmayla ilgili FOX TV'deki sohbetleri de dikkat çekti. Gizli görüşmeyi açıklamak yerine "Biz kuraldışı, etik dışı bir şey yapmadık." diyen Küçükkaya'ya Portakal'ın yanıtı, "Zaten yapman da mümkün değil, herkesin gözü senin üstünde" oldu. "Tarafsız yayıncılıktan" yine dem vuran Küçükkaya, "Biz, FOX ailesi olarak senelerdir bağımsız ve tarafsız medya konusunda mücadele veriyoruz. Çok dikkat ettim her şeye. Kılı kırk yararak düzenledik her şeyi. Benim adaylarla görüşmem iki taraf tarafından görev olarak verildi. İki tarafla da görüştüm" sözlerini dile getirdi.

UTANMADAN 'DAVA AÇACAĞIM' DEDİ
YANDAŞ moderatör İsmail Küçükkaya, sır görüşmenin içeriğini açıklamamak için ısrar etmekle kalmıyor, otele dava açacaklarını söylüyor. Dünkü yayınında konuşan Küçükkaya, "Bana her zamanki gibi sahip çıkan yönetimim ve Genel Yayın Yönetmenim Doğan Şentürk dedi ki 'Bu otelle ilgili en ağır ceza davalarını, tazminat davalarını açacağız.' Çünkü ortada 'gizli' yok. 'Algı operasyonu' yapıyorlar. Bir insanın çekincesi olsa, Taksim'in göbeğinde otele girer mi. Üstelik o gün basın toplantısı var. O gün yüzlerce gazeteci orada" diye konuştu.
SABAH
.Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan Sancaktepe'deki Toplu Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar
Giriş Tarihi: 19.06.2019 Güncelleme Tarihi: 19.06.2019
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe'de Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. İsim vermeden Millet İttifakı İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nu eleştiren Başkan Erdoğan, ''Birileri çıkmış kendine göre atıyor tutuyor '25 senede ne yaptınız?' diyor. Bunu diyen Binali Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul'da yaşamamış. İstanbul'un neresinde ne olmuş haberi yok'' dedi. Mursi'nin şehit edilmesiyle de ilgili konuşan Erdoğan, "Mahkeme salonunda 20 dakika yerde malesef çırpındı. Yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyordu. Ben de diyorum ki Mursi eceliyle ölmemiştir, öldürülmüştür" ifadelerini kullandı. Küçükkaya'nın CHP'nin adayı İmamoğlu ile otel buluşmasıya ilgili de, "Otelde soruları konuşmuşlar, bu ne densizliktir" diye konuştu.

Sancaktepe'de toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu ortak yayını öncesi moderatör İsmail Küçükkaya'nın İmamoğlu ile bir otelde yüz yüze görüşmesine de ''Bu ne densizliktir, bu ne ahlaksızlıktır?'' sözleriyle tepki gösterdi. Başkan Erdoğan: Muhammed Mursi öldürülmüştür
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ölümüne ilişkin, "Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. Bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe'de toplu açılış töreninde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. İşte onun için çok çalışmamız lazım. Biz bunlardan korkmuyoruz. Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz." dedi.
"20 DAKİKA YERDE ÇIRPINDI"
Başkan Erdoğan, "Mursi, mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Orada yetkililer müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil, öldürülmüştür. Mursi'nin vasiyeti vardı naaşımı köyüme defnedin diye. Köyüne defnetmediler devlet kendi belirlediği yere defnetti. Korkaklar zafer anıtı dikemezler." ifadelerini kullandı.
"SÜRECİ TAKİP EDECEĞİZ"
Erdoğan, "Türkiye olarak bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da gerekeni yapması şarttır.'' diye konuştu.
''Hep birlikte Sancaktepe'yi hayallerimize ve hedeflerimize uygun bir seviyeye çıkarmak için gece gündüz çalışacağız. Bugün burada açılışını gerçekleştireceğimiz toplam tutarı eski rakamla 276 trilyon lirayı bulan 28 kalem yatırım ve hizmetlerin ilçemize şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Eserler arasında bir kongre merkezi çok sayıda okul bilgi evi cami çocuk bahçeleri buna benzer hizmet birimleri var. Kız yurdu sağlık ocağı engelli rehabilitasyon merkezi de açılışını yapacağımız eserler arasında bulunuyor.
"ADAM SANKİ İSTANBUL'DA YAŞAMAMIŞ"
Geçmişe gidelim burada bir değerlendirmeyi yapmak istiyorum. Sancaktepe'nin acaba 20 yıl öncesini bilenler ne kadar? Gençler bilmez. Gençler bunu bilse oy verirken daha farklı oyunu verecek. 20 yıl öncesinde böyle bir Sancaktepe var mıydı? Alt yapısı ile üst yapısı ile okullarıyla hastaneleriyle acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Biz iktidar olduk Sancaktepe farklı bir ilçe oldu. Sancaktepe adeta küllerinden doğdu. Birileri çıkmış kendine göre atıyor tutuyor '25 senede ne yaptınız?' diyor. Bunu diyen Binali Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul'da yaşamamış. İstanbul'un neresinde ne olmuş haberi yok. Bizim lügatimizde yapamayacağını söylemenin, özellikle de boş konuşmanın, hele hele yalan ve iftiranın asla yeri yoktur, olmayacaktır. Bu ülkenin boş lafa halka karşı başka konuşup arkada başka işler yapmaya bu milletin karnı toktur.
"TÜRKİYE POPÜLİST ANLAYIŞ YÜZÜNDEN ALTIN YILLARINI HEBA ETTİ"
Türkiye bu popülist siyaset anlayışı yüzünden geçmişte altın kıymetinde yıllarını heba etti. Benim vatandaşım hava kirliliğinden kurtuldu mu? Çöp dağlarından kurtuldu mu? Ümraniye'de çöplük patladığı zaman 39 vatandaşımız maalesef öldü. O zaman hem İstanbul'da hem de Ümraniye'de CHP vardı.
''PAZAR GÜNÜ SİSİ Mİ DİYECEĞİZ YILDIRIM MI DİYECEĞİZ?''
Rahmetli Mursi'nin darbe ile devrilmesinin ardından söylenen sözleri hatırlayınız. Muhalefete yakın bazı sosyal medya hesapları üzerinden sergilenen çirkeflikleri gördüğünüzde insalık adına utanıyorsunuz. Bu CHP zihniyeti benimle ilgili de Mursi içeri atıldığı zaman Erdoğan'ın akıbeti de onun gibi olacak diyorlardı. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz? Mesele bu kadar önemli. Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. İşte onun için çok çalışmamız lazım. Biz bunlardan korkmuyoruz. Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz. Biz bunlardan korkmuyoruz.
İngiliz basını, mahkemede fenalaşan Mursi’ye 20 dakika müdahale edilmediğini iddia etti
Mısır'ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hapishanede kalp krizi geçirerek ölmesinin ardından, ölüm anına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya başladı. İngiliz basınına göre Mursi, içinde tutulduğu kafeste bayıldıktan sonra 20 dakika boyunca yerde kaldı ve hiçbir müdahale gerçekleşmedi.
"MURSİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR"
Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. Korkaklar zafer anıtı dikemezler. Türkiye olarak bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da gerekeni yapması şarttır.
''31 MART SEÇİMLERİ'NİN GALİBİ CUMHUR İTTİFAKI'DIR''
Sayın Binali Yıldırım'ın rakibi 'çaldılar' diyor. Evet çaldılar bu ifade hukuki bir ifade değildir siyasi ifadedir. Sayımın tamamını yapsaydınız bu pazar günü seçim olmazdı. İşlerine gelmedi. 31 Mart Seçimleri'nin galibi Cumhur İttifakı'dır. İstanbul'un 39 ilçesinin 25'ini biz aldık 1 tanesi MHP'nin 24 tanesi AK Parti'nin. Sadece yüzde 10 oranında yeniden sayımda 16 bin oy gasp edilmekten ancak kurtarıldı. AK Parti'nin oyları çalınmıştır. AK Parti'ye verilen oylar sandık başında iç edilmiştir. Birileri "hırsız kim?" diyor. Bu siyasi bir ifadedir. Zaten iyi biliyorlar bu işi. Hırsız gece seçim kuruluna baskın yaparak oyların yeniden sayılmasına engel olanlardır.''
''TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İBB BAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE NE İLGİSİ OLUR?''
CHP adayına destek ya Kandil'den, ya Kandil'in güdümündeki partinin cezaevindeki eski genel başkanı Selo'dan ya da yurt dışından geliyor. Terör örgütlerinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimleriyle ne ilgisi olur? Biz Viyana'ya Brüksel'e kimin belediye başkanı seçildiği ile uğraşıyor muyuz? Demek ki dert başka. Bunların siyasetleri de sahte.
OTELDE SORULARI KONUŞMUŞLAR! BU NE DENSİZLİKTİR AHLAKSIZLIKTIR?
İstanbul'da otelde moderatör ile CHP'nin adayı bir araya geliyor. Orada soruları konuşuyorlar. Hangi soruları soracak. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne densizliktir ahlaksızlıktır? Moderatörlük yapacaksın bir televizyon programına çıkacaksınız programdan önce soruları CHP'nin adayına veriyorsun. Kalkarsın her iki adayı da davet edersin onlarla konuşursun. Programdan önce moderatör ile CHP adayı 45 dakika baş başa görüşmüşler.'
Başkan Erdoğan: AK Parti'nin oylarını başka partiye yazan, yeniden sayımı iptal ettiren kimse hırsız odur
Binali Yıldırım'ın 'Çaldılar' açıklamasına karşılık olarak sürekli 'Hırsız kim' diye soran Ekrem İmamoğlu'na yanıt, Sancaktepe'de toplu açılış töreninde halka hitap eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi. Erdoğan yaptığı konuşmada 'Binali Yıldırım ile İmamoğlu arasındaki oy farkı yüzde 10 sandığa rağmen 29 binden 13 binlere kadar düştü. Sürekli hırsız kim diye soruyorlar ya, bu tezgahı kuran kimse hırsız odur, gece seçim kuruluna baskın yaparak oyların yeniden sayılmasına engel olanlardır. Hırsız kendini bildiği için sürekli çırpınıp duruyor' dedi.
''POLİSLERİMİZE HAKARET EDENİN DE ALNINI KARIŞLARIZ''
Aday sıfatı taşırken bunca yalan söyleyen bırakınız bizi tüm İstanbul'u milleti kandırmaya çalışan önüne gelene söven hakaret eden CHP adayı yarın o koltuğa oturduğunda neler yapar? Allah İstanbul'u böyle bir felaketten korusun fiyorum. Ordu Valimize bu adam it dedi. Ondan sonra it demedim basit dedim basitleşme dedim dedi. Görsel medyaya bu çıktı. Hepsinde it dediğin var. Yazılı medyaya çıktı orada da var. Seçim sonrası Vali Bey de davayı açacak. Polislerimize hakaret etti. Polislerimiz de davayı açacak. Polislerimize hakaret edenin de alnını karışlarız. Buradan CHP'ye HDP'ye İYİ Parti'ye gönül verenlere sesleniyorum belediye başkanlığı ve siyaset her şeyden önce ahlak, doğruluk, saygı gerektirir. Bu kişide sözünü ettiğim vasıfların hiçbiri yoktur. Söylediği yalanlarla tüm Türkiye ile dalga geçmektedir. Şayet mesele İBB Başkanı seçmekse milletimizin iradesi ne yönde olursa olsun başımızın üzerindedir. Amaç Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaksa bunu başaramayacaklar.
''SURİYELİLERE MAAŞ VERDİĞİMİZ YOK''
Bu ara bir şey uydurdular, Suriyeliler maaş veriyormuşuz. Suriyelilere maaş falan verdiğimiz yok. Bunların hepsi tepeden aşağı yalandır. Benim fakir vatandaşıma maaş veriyoruz. Evde engellilere, hastalara bakım yapanlara maaş veriyoruz. Suriyelilere kamplarda yaşayanlara gıda, ilaç, hastane, eğitim desteği veriyoruz, bunların dediği şekilde değil. CHP hep yalan üzerinedir.
Biz ensarız ensar. Onlar bombalardan kaçtılar. Bize sığındılar, biz de onları koruma altına aldık. Biz Müslümanız be. İslam'dan nasibini almamış olanlara söyleyecek sözümüz yok. Bay Kemal Suriye'ye gönderirim diyor. Biz orada işi hallettikçe gönderiyoruz zaten. 330 bin Suriyeliyi Cerablus'a gönderdik.
"OTOBÜSLERİ BEDAVA YAPTIM DİYOR, GİT YAT YA"
İstanbul'un havalimanı dünyada bir numara.. Berlin'de 17 yıldır havalimanı yapamadılar ama biz yaptık. Eskiden bir avuç elitin emrindeki koruları, tesisleri İstanbul'un hizmetine sunduk. Millet bahçeleri ile buraları daha da zenginleştireceğiz. CHP'nin adayı gençlere burs vereceğim diyor. Neyi vereceksin ya. Ben burs veriyordum, CHP AYM'ye gitti, bizim o bursu yasaklattı. Ben Başbakan olunca tüm üniversite gençliğine bunun önünü açtık. Devletten 45 lira burs alıyorlardı, şimdi 450-500 TL'ye çıkardık bunu. Kimseye olumsuz cevap yok. Otobüsleri bedava yaptım diyor, git yat ya. Biz bunu zaten yapmıştık. Emeklilere akşam mesai saatine kadar otobüsleri ücretsiz yapmıştık benim belediye başkanlığımda. Bayramlarda şehirler arası köprüler otoban ücretsizdi. Milli bayramlarda da ücretsiz olacak diyor. Ya biz bunları yaptık bitirdik. Suyu getiren biziz. Şimdi bu kalkmış su ile hava atıyor. Binali Yıldırım kardeşimizin İstanbul için verdiği her sözün arkasındayız. Büyükşehir belediye meclisinde, komisyonlarda AK Parti var. Bütün bunlarla beraber atılacak her adımda İBB'de AK Parti'nin imzası var.
23 Haziran'da sandık başında ülkenizin tamamını düşünerek oyunuzu kullanmanızı rica ediyorum. Bu yalancılara dolandırıcılara İstanbul'u teslim edemeyiz. Bizim meşrebimizde emanete sahip çıkmak en büyük şereftir.Mursi'nin ölümü ile ilgili skandal iddia! 20 dakika sürdü
Independent'ın haberine göre, "Mursi'nin mahkeme salonunda baygınlık geçirdikten sonra, arkadaşlarının yardım çağrılarına rağmen 20 dakikadan fazla bir süre ilk müdahale yapılmadan yerde bekletilerek ölüme terk edildiği" iddia edildi.

Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin darbeci Sisi'nin mahkemesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesinin ardından konu ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Independent'ın haberine göre, Mursi mahkeme salonunda baygınlık geçirdikten sonra, arkadaşlarının yardım çağrılarına rağmen 20 dakikadan fazla uzun bir süre müdahale yapılmadan yerde bekletilerek ölüme terk edildiği iddia edildi.
Babası ve kardeşi Mursi ile birlikte yargılanan Abdullah el Haddad, tanıkların kendisine Mursi yere düştükten sonra 20 dakika kadar kimsenin hiç bir şey yapmadığını söylediğini aktardı.
Haddad, görgü tanıklarının ifadelerine dayanarak yaptığı açıklamasında "Düşüşünü ilk fark edenler diğer mahkumlardı ve bağırmaya başladılar. Hekimlerden bazıları, gardiyanlardan ona ilk yardım uygulayabilmek için izin istediyse de 20 dakikada fazla bir süre müdahale yapılmadan yerde bekletildi. Onu ihmal etmeleri kasıtlıydı. Gardiyanların, tutukluların bağırmasından sonra yaptıkları ilk şey, aile üyelerini mahkemeden çıkartmaktı" dedi. Haddad, ayrıca, babasının tutuklanmasından bu yana 4 kalp krizi geçirdiğini fakat rejimin kalp ameliyatına izin vermediğini de ifade etti.
İsmini açıklamak istemeyen bir aktivistin aktardığına göre, "Mursi konuşmayı kestikten sonra bilincini yitirdi ve kafesin içerisindekiler yaklaşık 10 dakika boyunca onun yardıma ihtiyacı olduğunu bağırarak kafesi yumrukladılar."
Diyabet, hipertansiyon ve karaciğer hastalığı olduğu bilinen Muhammed Mursi'ye baygınlık geçirdikten sonra müdahalenin kasıtlı olarak geciktirilmesi, Mursi'nin öldürüldüğü iddialarını daha da güçlendirdi.
YORUMLAR