Tüm Türkiye’de Cumhuriyet Bayramı coşkusu! Sancılı günlerden aydınlığa giden yol

ÖZEL HABERA Haber

Tüm Türkiye’de Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlanıyor. Tam 98 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen varoluş mücadelesi Cumhuriyet’in verilmesiyle taçlandı ve büyük bir kazamı elde edildi. Türkiye’nin bağımsızlığı tam 98 yıldır dünyaya haykırılıyor. Cumhuriyet’in ilanı ve süreçte yaşananları A Haber canlı yayınına katılan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasip Saygılı değerlendirdi.

Prof. Dr. Hasip Saygılı'nın açıklamalarından öne çıkanlar:

"Cumhuriyet bir sürecin doğal sonucu olarak görülmelidir. Birilerinin zannettiği gibi hükümet darbesi ya da bir gecede bir emrivaki değildir. Cumhuriyet milli mücadele ile artık net olarak ortaya çıkan milli iradenin gelmiş olduğu bir noktadır.

1922'de elde edilen büyük zaferden sonra artık Osmanlı Devleti'nin siyasi ömrünü tamamladığı bilinmektedir. Bunu da hemen herkes kabul etmektedir. 29 Ekim 1923'te ise bu sürecin adı konuldu. Cumhuriyet rejimi tabiatıyla halkın kitlenin idareye katılması temsilini de kendi tanımı içerisinde barındırmaktır.

Bu rejim kurulduğu günden itibaren geniş bir katılımın günümüze gelmesini sağlamaktadır. Toplumun dönüşmesini sağlayan bir sürecin başlangıcıdır. Herhangi bir kitlenin ötekileştirilmediği tüm vatandaşların kanun karşısında eşit bireyler olarak görüldüğü bir sistemin adıdır.

29 Ekim aynı zaman 1914 yılında 1. Dünya Savaşı'na girişimizin de aynı günüdür. Aynı zamanda Mondros'a karşı bir başkaldırı zamanıdır. Ama ben farklı düşünüyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk çok akıllı bir taktikle bugün de ilan etmiştir.

Türk milletinin esarete tahammül etmemesi bir işgal gücü altında bir koloni altında yaşamama arzusu milli mücadelenin de 1. Dünya Savaşı'nın da arkasındaki dinamo gücüdür. Bu güç olmasaydı ne Çanakkale olurdu ne Sakarya olurdu ne de Büyük Zafer olurdu. Ne de bu savaşların arkasından milli iradeye dayanan bir sistemin inşası mümkün olabilirdi."